Melih ALTINOK
Batmanlı bir arkadaşım, “Mızgin’i ve bebeklerini PKK öldürmüş olsa bile bunun ortaya çıkartılması, yıllardır devletin zulmü altında ezilip hareketten medet uman Kürtleri daha büyük bir umutsuzluğa savurmaz mı, bu gerçeği yazmanın barışa katkısı ne” diye sordu.
Aslında “Ne yani tanıklar, kriminal raporlar, görüntüler ve hepsinden önemlisi araçtan sağ kurutulan babanın beyanatları şurada dururken, örgütten gelen ve hiçbir dayanağı olmayan ‘Gerillalar olay mahallinde bile yoktu’ açıklamasına mı itibar edecektik” demek yeterli olurdu.
Ne yazık ki normal bir atmosferde solumuyoruz; konu köşe yazısı ya da haber olsa bile gazeteciliğin olmazsa olmazlarından bahsetmeniz sığlık sayılıyor. Bu lanet olası savaş, mesleğiniz ve gereklilikleri ne olursa olsun her ediminizi ve söyleminizi politik olarak da gerekçelendirmenizi zorunlu kılıyor.
Bu yüzden el mecbur arkadaşımın yürüdüğü düzleme sıçrayıp konuşmaya başladım.
“Peki, Kürtler hakikatlerin sumenaltı edildiği, gerçeğe rağmen tahsis edilmiş bir barışa fit olurlar mı?”
Dahası, tıpkı Ermenileri katleden bir zihniyetin üzerine, azınlıkları ve kurucu unsuru olan ötekileri faşizan bir ulus inşası projesinde yok sayan Cumhuriyet’in, yüzleşmeden, hesaplaşmadan, yalanlarla ve mitlerle tahsis ettiğini sandığınız toplumsal barış gibi, bunun kime faydası olur?
Yeni bir “mazlum millet” manzumesi, büyük çoğunluğu otoritelerden otorite beğenmedikleri için naçar kalan, dışlanan, öldürülen Kürtlerin hangi yarasına merhem olur?
Kürt halkının mağduriyetlerinden kin damıtan bir hareketin sivilleri katlederek ulaşacağı askerî zaferini, bugün artık “onurlu barışın” zorunlu şartı sayan kimi arkadaşların, PKK’ye iltimas için “gerçeklerden tasarruf” talebi belki savaşın onuruna hizmet edebilir ama barışınkine asla.
Bugün Kürtler “de” öldürüldüğünde cinayet sayılıyorsa, asker de PKK de sivil ölümlerini kendilerinin gerçekleştirmediğini kanıtlamak ihtiyacı duyuyorsa, hatta bunun için çırpınıyorsa, nedeni sol jargona uygun hazırlop tepkiler değildir.
Aksine bu başarıda katkısı olanlar, Reşadiye’nin, Silopi’nin, Ankara’nın faillerinin ya da MİT-PKK görüşmelerinde, Habur’da siyasi iradenin aldığı riskin deşifre edilmesinde rolü olan barış mayıncılarının maskesini düşürenlerdir. Yani müesses nizamın ideolojik aygıtı olarak görev yapan bu müzmin muhalefetin haklı savaş kültürüne “terbiyesizlik” edip gerçeği dillendirenlerdir.
Bir yandan, devletin de PKK’nin de savaş ve insanlık suçlarını iltimasız deşifre ederken öte yandan ısrarla askerî çözümleri mahkûm eden demokratları insafsızca “paralel merkez medyaya” eşitlemeye çalışanlar dönüp kendilerine bakmalılar. Görecekleri, dün “Teröristler yakıyor, yıkıyor, öldürüyor adam kaçırıyor ama Tayyip hâlâ pazarlık peşinde” manşetiyle çıkan Sözcü’nün simetrisindeki ‘devrimci’ konumları ve gerçeği eğip bükerek düştükleri acınası yalancılıklarıdır.
Kaldı ki pek çoğumuzun kurulmasını arzuladığı o “hakikatler komisyonu”nunda sağdan soldan JİTEMlerin yalanları değil, yakıcı gerçekler konuşulacaktı, en azından öyle diyorduk, değil mi? Şimdi ne değişti? Yoksa yalan mı söylüyorduk yine?
***
Ayakkabımı çıkardım bekliyorum
BDP’nin kahvaltı ile öğle yemeği arası açlık grevini andıran boykotuna son verip sine-i Meclis’e dönmesiyle yeni anayasa çalışmalarındaki büyük bir eksik giderildi. Tüm partiler toplumsal baskıya direnemeyip uzlaşma komisyonuna katılacak gibi görünüyor. Ne hoş ne âlâ.
Kuşkusuz, CHP’nin masaya şart olarak koyacağı Silivri’den vekil kaçırma planlarının belirgin hatları gibi, MHP ve BDP de kırmızıçizgilerini komisyonda kararlı bir şekilde dayatacak. Merak ediyorum, uğruna bakanlık kurup kadrolar bile tahsis ettiğimiz, yarınımız, rüyamız, ağzımızdaki sakızımız (Nâzım Hikmet style) AB’nin kriterleri de “bizim kırmızıçizgimiz” diyecek birileri çıkar mı acep?
Karpuz kabuğunu aklıma, geçtiğimiz günlerde TGRT Haber’deki programımda ağırladığım Mehmet Altan düşürdü. Ben de merak edip AB Bakanlığı’ndan kaynaklarıma sordum. Bildiğiniz üzere hükümet yeni anayasa için masaya bir taslakla gelmeyecek. Ancak yeni anayasa için, Kopenhag ve Maastricht kriterlerinin yanı sıra AB ülkelerinin deneyimleri ve konuyla ilgili olarak hazırladıkları raporları içeren bir çalışmanın yapıldığını öğrendim. Son derece olumlu bir çaba. Ama ne olursa olsun, muhalefetin ve yeni anayasaya odaklanmış sivil toplum kuruluşlarının “halkın talepleri” gibi muğlâk ifadeler yerine, metinde AB kriterlerinin gözetilmesi için parlamentoyu zorlamaları gerekiyor sanırım.
Böylece Ak Parti kurmaylarının bile “böylesi dostlar başına” deyip tiye aldıkları makul muhalefetin cenderesinden sıyrılıp bir üst makama terfi edebilirler. Biz demokratlar da alkışlarız kendilerini; gerekirse ayakkabılarımızı bile çıkartıp sandalyelerin üzerine çıkararak.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları


























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019