Mensur Akgün
Cuma sabahı İsrail’in saldırılarıyla başlayan savaş iki tarafın karşılıklı vuruşlarıyla sürüyor. İsrail daha ilk günden hava ve istihbarat üstünlüğünü sağladı, İran ise elindeki imkanları mümkün olduğunca etkili şekilde kullanmaya çalışıyor. İsrail nokta atışı yapıp nükleer tesisler kadar rejimin ana unsurlarını da hedef alırken İran hedefine ulaştırabildiği az sayıda füzenin yarattığı psikolojik etkiyle yetinmek zorunda kalıyor.
İran’nın kapasitesini bilenler ayda 300 kadar olan füze üretiminin bir süre sonra İsrail’i zorlayabileceğini söylüyor. Doğal olarak tam tersini iddia edenler, İsrail’in bu kapasiteyi yakında yok edeceğini söyleyenler de var. Kimin haklı çıkacağını kestirebilmek güç. Ancak İran’ın her açıdan daha zor durumda olduğu gerçek. Şu anda rejimin bekası bile tehdit altında.
İran’nın karşısında da sadece İsrail yok. Onun arkasında Amerika ve daha pek çok ülke var. Saldırıları onlar gerçekleştirmese dahi bilgi paylaşıyor olmamaları mümkün değil. Ayrıca İsrail’in savunmasında da aktif rol oynadıklarını, Ürdün, Suudi Arabistan gibi ülkelerin İran’nın hava sahalarını ihlaline sıcak bakmadıkları, bazı saldırı vasıtalarını İsrail’e girmeden düşürdükleri biliniyor.
İleri savunma hatları da zaten Hamas’ın başlattığı mantığı ve stratejisi tartışmalı 7 Ekim saldırısından sonra çöktü. Hizbullah artık devreden büyük ölçüde çıktı. Husiler zayıfladı. Hamas neredeyse tüm gücünü yitirdi. Haşdi Şabi İran için ülkesini ve kendi siyasi geleceğini tehlikeye atacağa pek benzemiyor. Arap ülkeleri de İran’da olan biteni büyük ölçüde izlemekle yetiniyor.
İran’nın Savaşı yayması, Körfez’deki Amerikan varlıklarına saldırması, askeri üslerini ya da mesela vekilleri vasıtasıyla büyük elçiliklerini hedef alması da İsrail’in istediğini yapması, Amerika’yı savaşın içine çekmesi anlamına gelir. Hürmüz Boğazını kapatırsa bu kez bütün dünyayı karşısına alır. Çin ve Japonya bile İran karşıtlığında Amerika, İngiltere ve Fransa ile birleşir. Terör de can acıtır ama sonra İran’ın canı daha çok acır.
İran için en makul alternatif yenilgiyi değilse de durumu kabullenmek, sorunu nükleerleşmeye bağlamak, Umman ya da başka bir yerde oturup Amerikalılarla konuşmak. İran Dışişleri Bakanı yaptığı bir açıklamada bunu ima etti. Sözcüsü de müzakerelere yeniden başlamayı kınama şartına bağladı. Fakat müzakere kapısını kapatmadı. Pazartesi günü de Amerika savaşa girmezse müzakerelere açığız demişler.
Şimdi sorun Amerika’yı, daha doğrusu Trump’ı ikna etmekte, müzakerenin Fordo’yu B 52’lerle bombalamaktan daha akıllıca olduğuna inandırmakta. Belli ki Türkiye bunun için çalışıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan diplomasiye şans vermek amacıyla Trump ve İran’lı muadiliyle görüşüyor. İsrail ise kendi yapamadığını Amerika’ya yaptırmak İran’nın nükleerleşme programını ve en az onun kadar da İran rejimini güç kullanarak bitirmek istiyor.
Umarım Türkiye ve İran’a yakın duran diğer ülkeler Tahran ve Washington üstündeki etkilerini kullanıp bu savaşın bitmesi için inisiyatif geliştirip, müzakereleri yeniden başlatabilirler. Savaşın uzamasının Gazze’de acı çekenler de dahil kimseye yararı yok. Zaten İran’nın da amacı Gazze’nin intikamı değil kendi bekası.
Unutmayalım ki artık hakkın, hukukun, insanlığın ve adaletin konuşulduğu, önemli olduğu bir dünyada yaşamıyoruz. İran’ın haklı olması, tüm bunların Trump’ın bir önceki başkanlığı döneminde 2015 imzalanan mutabakattan çekilmesi nedeniyle gerçekleşmesi sonucu değiştirmiyor. İsrail’in nükleer silah sahibi olması da öyle. Dünya hiç bir zaman adil olmadı bundan sonra da olmayacak.
Sanırım İran da bu gerçeği gördü. Geriye yakıt zenginleştirmekten vazgeçip, elindeki aşırı işlenmiş Uranyumdan yüz kızartıcı olmayan bir yöntemle kurtulması, bunu yapacağına Amerika’yı inandırması kaldı. Fakat ne yazık ki gecikti, İsrail tarafından her zamankinden daha fazla hırpalandı, programından vazgeçmesi karşılığında alabilecekleri azaldı.
Kaldı ki bomba yapsa ne yapacaktı? İsrail’e karşı kullanıp Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Gazze’deki Filistinlileri de İsraille birlikte mi yok edecekti? Komutanlarının, nükleer fizikçilerinin yerlerini bilen, onları hiç şaşmadan hedef alan İsrail ve ona destek olan Amerika bomba yapımını oturup seyir mi edecekti? Komşusu olan Arap ülkeleri ve hatta Türkiye İran bomba yaptı da ne güzel yaptı diye mi sevinecekti?
Olsa olsa biraz caydırıcı olacaktı. Ama yanlış anlaşılmasın herkes gibi ben de İsrail’in yaptıklarını, Gazze’deki bitmek tükenmek bilmeyen vahşeti, İran’a karşı kullandığı şiddeti, Amerika’nın ve çoğu Avrupa ülkesinin politikalarını nefretle kınıyorum. Ancak kınamam, insanlık onurumun çiğnediğini hissetmem aklımı duygularıma rehin bırakmamı gerektirmiyor. Çünkü hamaset Yusuf Ziya Cömert’in pazartesi yazdığı gibi çözüm üretmiyor…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.06.2025
11.05.2025
12.02.2025
29.01.2025
8.01.2025
25.12.2024
15.12.2024
27.11.2024
6.11.2024
20.10.2024