Mensur Akgün
Trump işbaşına savaşız bir dünya yaratmak, yoksulluk ve işsizlik başta olmak üzere Amerika’nın kendi içindeki sorunlarını çözmek vaadiyle geldi. Gelir gelmez de müttefiki Danimarka’dan toprak, Kanada’dan ilhak talep etti. Çok geçmeden gözünü Panama’ya dikti. İsrail’in Gazze katliamına uzunca bir süre sessiz kaldı ama İran’ı bombalamayı ihmal etmedi.
Arada kabul edelim ki, Ukrayna sorununa çözüm bulmaya, Gazze’deki ateşkesi sağlamaya da çalıştı. Başka birkaç soruna daha müdahil olarak akışını, seyrini geçici dahi olsa değiştirmeyi başardı. Bazıları kendi icadı ülkesinin Türkiye ile olan problemlerini çözmek, çözemediklerini de aşmak konusunda özen gösterdi. Yeni Suriye yönetimini de İsrail’e rağmen tanıdı.
Ancak Nobel Barış Ödülü’nü istemesine rağmen pek barışçıl olmadı. Hasmını da dostunu da sürekli tehdit etti. Kimine artık seni savunmam dedi. Kimine gümrük vergisi koydu. Kiminin de kıyılarına Venezuela’da olduğu gibi asker yığdı. CIA’yi görevlendirdiğini açıkladı. Narkotik gerekçesiyle rejim değişikliği hedefledi. Tehdit ve teşvikle Devlet Başkanı Maduro’yu darbeyle devirmeye niyetlendi.
Henüz ne darbe ne de savaş başladı. Belki de hiç başlamayacak, özel bir operasyonla Maduro ülkeden kaçırılıp Amerika’da yargılanacak. Fakat belli ki rejim değişikliği için Trump Yönetimi elinden geleni yapacak. Böylece çift şapkalı Dışişleri Bakanı Rubio’nun, eski danışman Bolton’un hayali hayata geçirilmeye çalışılacak, Küba Venezuela’dan petrol alamayacak, zorlanacak.
Küba’yı yakından takip edenler bunun boş bir hayal olduğunu söylese de “barışsever” Amerika şansını korkarım deneyecek. Ve görünen o ki Trump Yönetimi burada da durmayacak, Afrika’ya düzen vermek için Nijerya’ya, Hristiyanları korumak bahanesiyle, bir şekilde müdahil olacak.
Kola Tubasun’un geçtiğimiz günlerde Foreign Policy’de yazdığına göre müdahalenin sinyalleri Amerikan sağının etkili mecralarında dillendirilmeye başlanmış, 31 Ekim’de de Trump kabinesinden Nijerya hakkında planlar yapılmasını istemiş. Tubasun’un endişesi Amerika’nın işgal planları yapabileceği yönünde.
Fakat Nijerya neredeyse 1 milyon kilometre kareyi bulan yüzölçümü, 240 milyonluk nüfusu ve askeri gücüyle kolay yutulur bir lokma değil. Amerika olsa olsa Nijerya’daki rejimi devirmeye, demokrasi diyerek dinler ve kabileler arasındaki fay hatlarını tetiklemeye ya da daha iyisi yakın zamana kadar ülkenin yabancısı olmadığı darbeler marifetiyle askeri bir yönetimi işbaşına getirmeye çalışabilir.
Ve maceracı Amerikan ruhu bir bölgenin daha altüst olmasına yol açar. Çok olasıdır ki Nijerya da bölünür, ileride kimsenin, yani aslında Amerika’nın başına dert olmayacak kadar küçülür. Bu arada insanlar ölür, terör örgütleri farklı tezahürleriyle güçlenir ve petrolüne de birileri el koyar.
Oysa ne Nijerya’nın ne Afrika’nın ne de başka bir bölgenin daha fazla kırılganlığa ve istikrarsızlığa ihtiyacı var. Her gelen Amerikan başkanının ve ekiplerinin dünya siyasi haritasını yeniden çizmeye kalmasının maliyetini bütün insanlık ödüyor. Yoksulluktan iklim krizine gerçek sorunlar arka plana itiliyor. Yeni savaşlar, yeni kırılganlıklar ortaya çıkıyor, düzen ve güven bazlı uluslararası sistem anlayışı giderek tarih oluyor…
Yazarlar
-
Akif BEKİBahçeli'nin doldurduğu öbür boşluk 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAAİHM Kararı Kesinleşti; Demirtaş’ın Özgürlüğü, Demokratik Cumhuriyetin Vicdanıdır... 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli haklı: Ok yaydan çıktı bir kere… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDemirtaş’a tahliye 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSırada Nijerya mı var? 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDemirtaş kararı sonrasında iktidar ‘Terörsüz Türkiye’ sınavında… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUZombileşmiş bir toplum 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜREmniyet’in yazısı ortaya çıktı! Bahis baronu nasıl kaçtı? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSiyasetin altın kuralını unutanlara hatırlatırım 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFiyatı zengin siyaseti de fakir belirliyor 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYüzde altmış, üç yüz kişi mi? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Öcalan misyonu” 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZHak, özgürlük mücadelesi – Devletin güvenliği siyaseti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 16 yıldır beklenen samimiyet! 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞMUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”, 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEGemi batarken… 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYapay zekâya yatırım yapılıyor, ekonomiyi değiştiriyor ama insanlar neden daha yalnız hissediyor? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMünfesih terör örgütü 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyonun maliyeti daima enflasyonla mücadele maliyetinden büyüktür 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLU31 Mart’tan 19 Mart’a neler değişti? 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt siyasetinin eleştirisi: Pragmatizm ve “kutsal liderlik” arasında sıkışmak 1.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.11.2025
29.10.2025
26.10.2025
22.10.2025
19.10.2025
12.10.2025
8.10.2025
1.10.2025
10.09.2025
7.09.2025