Mesut YEĞEN
Suriye ve Irak’ta ‘finale’ daha çok var. Bu iki ülkenin yerli aktörlerinin, çevre ülkelerin ve büyük oyuncuların hep birlikte tahammül edebileceği bir yeni statüko olarak final daha ufukta belirmiş değil. Lakin, her iki ülkede işleri bir zamandır gittiği gibi gitmekten alıkoyacak bir şeylerin eli kulağında görünüyor. Büyük ihtimalle 2016 Ocak ayında açılacak ‘Suriye’de ateşkes’ sahnesiyle birlikte Irak’ta 2003’ten, Suriye’de ise 2011’den beridir süregiden statüko değişecek. Nasıl, ne yönde, kolayca mı, barış içinde mi, hiçbiri belli değil. Ancak buraların son yüz senesini, çevre ülkelerin ve büyük aktörlerin ihtiraslarını düşününce, yaşanacak değişimin kolay ya da barış içinde bir değişim olmayacağını tahmin etmek zor değil.
2016 fırtınasına Kürdler nasıl yakalanacak? Şimdilik görünen Güney ve Kuzey/Batı şeklinde bölünmüş olarak; yine şimdilik görünen, stratejik hedefler itibarıyla bölünmüş ama kendi aralarında çatışmıyor olarak. Peki, bu hal neye yol açar?
Belirsizliğini koruyan çok şey olduğundan kestirimde bulunmak güç, ancak belli olanlar üzerinden bir iki şey söylemek mümkün. Güney Kürdlerinin pozisyonu net. YNK’nin de desteğini almış olarak KDP/Güney, belli ki fırtınaya Türkiye’nin, Avrupa’nın ve ABD’nin yanında yakalanacak. Irak’tan kopuş, enerji ticareti vasıtasıyla Batı’yla bütünleşmek ve Rojava’ya uzanmak stratejisiyle. Bir önemli defosunun haricinde Güney’in stratejisi ve aldığı pozisyon makul görünüyor. Defo şu: Güney’in stratejisinin cüzlerinden biri gibi görünen “Türkiye’yle aşırı yakınlaşma olarak kopuş” sadece İran/Irak’ın değil, ABD’nin de pek hoşlanacağı bir durum gibi görünmüyor.
Buna mukabil Kuzey/Batı Kürdlerinin, daha doğrusu PKK hattının pozisyonu 2011’de almış olduğu pozisyonu devam ettirmeye dönük olacak gibi görünüyor. 2011’den bugüne rejim ve Sünni muhalefet arasında bir tercih yapmayan PKK, bugün de rejimin ve muhalefetin arkasına dizilmiş büyük aktörler arasında bir tercih yapmayarak devam etmek istiyor. Rojava’yı elde tutmaya devam etmek ve Türkiye’yi statü tanımaya zorlamak stratejisiyle. IŞİD’e karşı vermiş olduğu parlak mücadeleden ötürü elde ettiği meşruiyet PKK’yi geçmişe nazaran çok daha hesaba katılır kılmış olmakla birlikte bu stratejinin birkaç defosu var. İlk defo şu: 2011-2015 arasında PKK’nin lehine işleyen ‘ne o, ne öteki’ siyaseti 2016 fırtınasıyla beraber eskisi kadar verimli çalışmayabilir. PKK saf belirlemeye zorlanabilir 2016’da. Bu olursa, PKK’nin, içinde Türkiye’nin de yer aldığı hatta dahil olmasının ne karşılığında olabileceğini tahmin etmek zor değil. PKK, hem Türkiye’yi hem de Batı’yı rahatsız eden büyük iddialarından, sistem dışı olma karakterinden vazgeçmesi ve Rojava’yı KDP hattına açması karşılığında bu hatta davet edilecektir. İkinci defo bu. Bunca zor şeyi yapmaktansa, içinde Esad’ın, İran’ın ve Rusya’nın olduğu hatta çekilmek PKK için daha kolay olur gibi görünse de, bu da neredeyse imkansız, çünkü bu türden bir pozisyon alış PKK’nin Kuzey Kürdlerinden aldığı destekte bir büyük kırılmaya yol açabilir. Bu da üçüncü defo.
Kürdlerin iki büyük hattı, Kürdistan’ın iki parçası 2016 fırtınasına bu stratejiler ve bu pozisyonlarla yakalanacak görünüyor. Söz konusu durum köklü bir biçimde değişmeden bir fırtına kopacak olursa işlerin Kürdlerin ve Kürdistan’ın hepsinin hayrına gelişmeyeceğini tahmin etmek zor değil. Öte yandan, yaklaşan fırtınaya Kürdlerin bu iki büyük hattının özdeş strateji ve benzer pozisyonlarla girmeleri de imkansız, bu da açık. Ancak bugünkünden daha yakın strateji ve pozisyonlarla girmeleri halen sağlanabilir.
Olacak mı? Bakalım.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.10.2025
5.09.2025
24.08.2025
9.08.2025
19.07.2025
13.07.2025
29.06.2025
15.06.2025
1.06.2025
18.05.2025