Muharrem Sarıkaya
Suriye'ye ortak çözüm bulmak için dün İstanbul'da yapılan “Dörtlü Zirve” konusunda birçok şey söylenebilir.
Bütün bunların arasında, “yerelin sorununa yerel aktörlerle çözüm üretme” en kıymetlisidir...
Çünkü bölge çok uzun yıllardır, yerel etkileri gözetmeyen global aktörlerin kararına göre şekillendi…
Global aktörler bundan yeteri oranda zarar görmedi, olmazsa çekti gitti; sonuçta bütün sorunlar yerelin başına kaldı…
Bundan dolayı bölgenin sorunlarına göçten, terörden birinci derece etkilenen yerel aktörler aracılığıyla çözüm üretilmesinde değerli başka bir şey yoktur…
Daha da önemlisi kendi çözümünü kendisi ürettiği için kalıcı da olur…
Çünkü bu coğrafyada göç hareketleri asırlar boyu tükenmedi…
Çok uzağa gitmeye de gerek yok, son dönem olanları anımsamak da yeterli…
İran- Irak çatışmasıyla hareketlendi, Afganistan iç karışıklığı ile parladı, Körfez Savaşı'yla yükseldi. Suriye ise göçün bu kıtadaki tufanı oldu…
Türkiye'nin ördüğü duvarla sınırını tahkim etmesi, Suriye'ye girip yerinde müdahalede bulunmasıyla göçü büyük oranda engellediğini sanıyordum.
Meğer yanılmışım…
BİR YILDA 182 BİN
Kanıtım da Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin öncülüğünde düzenlenen, “Göç, Mültecilik ve İnsanlık konulu” Kartepe Zirvesi'nde konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun verdiği rakamlar…
Bakan, göçün devam ettiğini gizlemedi…
DAEŞ'in bir yere kadar getirdiğini, oradan PYD/PKK'nın ve diğer çetelerin aldığını, her bir adımda bunlara para ödendiğini sıraladı.
Ardından, bu yıl içinde Tükiye'ye girerken yakalananlar ile Yunan adalarına kaçanlara ilişkin verileri açıkladı.
“Yalnız bu yıl 218 bin 950 düzensiz göçmen, 4 bin 569 organizatör yakaladık. Bu düzensiz göçmenlerin 182 bin 151'i Suriyeli değildir… Afganistan ve Pakistan ilk sırada geliyor…”
YÜZDE 69 ARTIŞ…
Afganistan’da Türkiye’ye göç baskısının giderek arttığını vurguladı ve şu rakamı verdi:
“Yakalanan düzensiz göçmen sayısında geçen yıla oranla yüzde 69 artış olmuştur. Oysa Frontex verilerine göre geçen yılın ilk on ayına oranla bu yılın ilk on ayında Ege adalarına geçen düzensiz göçmen sayısındaki artış yüzde 4 olmuştur...”
Rakam açık, ikisinin arasındaki fark da ortada; demek ki sadece yakalanan sayısından yola çıksak dahi, bir önceki yıla göre giren sayısı, kaçan sayısından %65 fazla…
Yani bu kadar sığınmacı içerde kalmış…
VENEZUELA SENDROMU
Peki topraklarında ciddi oranda savaş da kalmadığına göre bu insanlar neden bir başka ülkeye sığınmak için binlerce kilometre göçe neden katlanıyorlar?
Ayrıca sadece bu coğrafyada değil, diğer kıtalarda da benzer davranışa giriyorlar...
Son aylarda Venezuela'dan çevre ülkeler Brezilya, Kolombiya, Peru ve Ekvator'a kaçan insan sayısı 2,9 milyona ulaştı.
Nusret'in Venezuela Devlet Başkanı Mudoro'nun etine serptiği tuz tanelerinden çok daha fazla sayıda insan çevre ülkelere akıyor.
Enflasyonun aylık yüzde bir milyona ulaştığı, ekonomik yaşam zorluğu, baskı ve şiddet nedeniyle doğduğu toprakta yaşamak istemeyen sayısı çığ gibi büyüyor.
Sandık yoluyla demokrasiden vazgeçilen yeni dünyada, iktidarını değiştiremeyenler, doğduğu topraklarını değiştiriyor.
Bu da kıtaların hemen hepsinde göç hareketini tetikliyor; Venezuala sendromunu yayıyor…
İltica ve Göç Araştırma Merkezi (İGAM) Başkanı Metin Çorabatır birlikte katıldığımız Zirve oturumunda buna ilişkin önemli bir tespit yaptı.
“Vatandaş ile devletin arasındaki kopuş nedeniyle ortaya çıkan göç hareketine uğrayanların mülteci olduğunu” belirtti.
Haksız da değil, keza sırada Venazuela’da olanın benzerinin çok daha ağırını yaşamaya aday oldukça çok ülke var…
KARŞIT AKIM…
Beraberinde karşıt akımı tetikliyor.
Demokrasisini düzenli çalıştırıp, emek verip, dirsek çürütüp ekonomisini düzgün hale getirmiş ülke halkları, yeni göç dalgasını tepkiyle karşılıyor.
Milliyetçi, muhafazakârlıktan uzak, tam anlamıyla aşırı sağ radikal akımları besliyor.
YUNAN BAKANIN TESPİTİ
Almanya'da geçen hafta yapılan Bavyera seçimleri de bunun göstergesi…
Aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif Partisi (AfD) oylarını arttırdı ve ilk kez yerel parlamentoya girmeyi başardı.
Ancak bir başka gelişme daha oldu, Yeşiller de oylarını yükseltti.
Göçmen karşıtı aşırı radikallerin oyunun yükselmesinin bir anlamı belli…
Ancak mültecilere daha olumlu bakan Yeşiller'in oyu niye arttı?
Onun gerekçesini de Zirve'deki konuşması beğeni kazanan Yunanistan Göç Politikaları Bakanı Dimitros Vistas sıraladı:
“Bavyera’da ne oldu? Irkçı yabancı düşmanları belediye meclisine girdiler tamam; ama unutulmasın ki göçmenlere dönük politika üreten, sorunun çözümüne dönük planlar sunan Yeşiller Partisi oylarını iki katına çıkardı. Demek ki toplum, göçü yönetmeye yönelik politikalara çok daha yüksek oy veriyor…”
ERDOĞAN’IN DİRİ TUTTUĞU
Bakan Vistas’ı dinleyince bir süredir Türkiye’de Suriyeliler üzerinden yürüyen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da hemen her konuşmasında diri tutmaya çalıştığı tartışmayı anımsadım…
Sözünü ettiğim, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun “İktidara gelirsek Suriyelileri evlerine yollayacağız” açıklamasına, Erdoğan’ın tam tersi tutumla Suriyelilere dönük sıcak mesaj veren konuşması…
Demek bir nedeni varmış…
Zirve’nin başka oturumlarında da baktım tartışma aynı zeminde yürüyor.
Örneğin Almanya’da Şansölye Merkel’in, göçü yönetmek için üretilen “Hoş geldiniz” başlığında üretilen propagandaya desteği oldukça tutmuş.
Kanada’da benzer durum yaşanmış; önceki Başbakan göçmen karşıtı iken, yeni Başbakan Justin Trudeau’nun göçmenlere destek veren politikası toplumda takdirle karşılanmaya başlamış.
KÜRESEL SORUMLULUK
Zaten BM’nin sığınmacıların yükünü ülkelerin sırtında eşit dağıtacak Küresel Sorumluluk Mutabakatı (Global Compact) da “göçün yönetilebilir” hale gelmesini hedefliyor.
Ancak soruna sadece ekonomik bakıldığında çözüme ulaşılamayacağı da ortada.
Mesele, göçün riskinin nasıl paylaşılacağında…
Yoksa sığınmacıların içinden en kalifiye olanları ayıklayıp, geri kalanı da göçün ilk adım ülkesine bırakmak üretilecek çözümün tüketilmesini kolaylaştırıyor.
Riski arttırıyor…
Yazarlar
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları


























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.08.2021
26.07.2021
21.07.2021
13.07.2021
28.06.2021
15.05.2021
12.05.2021
11.05.2021
3.05.2021
28.04.2021