Muharrem Sarıkaya
Salonun bu kadar doluluğuna ender zamanlarda tanıklık ettim…
Bundan 25 yıl önce ayda birkaç kez Ankara’ya gelmeden edemeyen, ancak son dönem neredeyse hiç uğramayan Güneri Bey (Civaoğlu), Hıncal Ağabey (Uluç) de hemen önümdeki sırada yerlerini almıştı.
İstanbul’dan ne kadar tanıdık bildik varsa salondaydı…
Bu kadar çok sayıda gelmelerinin nedeni de Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin ilk kez dünya prömiyerini sergilediği Troya Operası’nı izlemekten başka neden değildi.
Şunu baştan belirteyim, Opera’da Paris rolünü oynayan Genel Müdür Murat Karahan’ın sesi tenorların en iyisi denilmesini hak ediyordu…
Helen’i oynayan soprano Seda Ayazlı da çok daha fazla övgüye layıktı.
Hektor karakteriyle sahne alan Tan Sağtürk ise 12 yıl aradan sonra fena değildi.
Eserde dikkat çeken sahne de bir süre önce geçirdiği trafik kazasında yürüme yetisini kaybeden Bora Acar Zöngür’ün kendi için tasarlanmış savaş arabası içinde rol almasıydı…
Eser de seyirci de mükemmeldi…
SALONDAKİ ALKIŞ
Ancak bütün bunların ötesinde beni en çok etkileyen daha perde açılmadan önce yaşananlardı.
Perdeye önce “Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır…” sözü yansıtıldı.
O andan itibaren 3 bin 600 kişiyle hınca hınç dolu salonda alkış tufanı koptu…
Ardından ekrana görüntüsü geldi…
Bir bankanın reklam kuşağı şeklinde hazırlanmış, O'nu anlatan filmi takip etti…
Birkaç kişiyi boş verirsek, bütün bu süreçlerde dakikalar boyunca, salon elleri patlayana kadar O’nu alkışladı; minnettarlığını, sevgisini, saygısını gösterdi…
Bu sadece Opera’nın sergilendiği salonda değil, dün Anıtkabir’de de kendini gösterdi.
Her yıldan çok daha kalabalıktı…
Beşevler’den başlayan, Anıtkabir’e kadar uzanan genç, yaşlı, çocuktan oluşan insan seli, O’na olan saygısını göstermek için yollardaydı…
BAŞKA KİM KALDI?
Gelin şimdi şu sorunun yanıtını arayalım…
Mustafa Kemal Atatürk aramızdan ayrılalı tam 80 yıl oldu.
Yani bir insan ömrü kadar önce Hak yoluna yürüdü…
Üzerinden neredeyse iki nesil geçti…
Bana bırakın bu coğrafyayı dünyada O’nun dışında bu kadar sevgisini diri tutan, herhangi bir etkiye uğramadan saygı gösterilen kaç kurucu lider sayabilirsiniz?
Lenin mi? Stalin mi? Jivkov mu? Çavuşesku mu? Hafız Esad mı? Muhammed Rıza Pehlevi mi? Kral Faysal mı? Cemal Abdülnasır mı? Enver Sedat mı?
Birçoğunun bırakın gönüllerdeki yerini, heykelleri kaidelerinde dahi kalmadı…
Hepsi hafızalardan silindi gitti.
Bugün bir tek O yaşıyor; hem de her geçen gün daha da yücelerek…
Çünkü egemenliğini halkına verdi, Cumhuriyeti birlikte onların istediği şekilde kurdu, önderlik etti, demokratik bir sistem için mücadelesini verirken, yine halkının içindeydi.
Hafızalardan adının silinip, hakkında en çirkin propagandaların yapıldığı dönemlerde dahi silinemedi.
Çünkü halkının ruhuna, gönlüne işledi; genetik koda dönüştü…
Bugün de nesillerde yaşıyor ve yaşayacak…
***
Bir Bondsteel de Suriye’ye mi?
“Hazar petrollerini korumak için, bize karşı kırılgan olmayan yerlerde yeni askeri üslere ihtiyacımız var…”
Bundan 20 yıl önce ABD merkezli gazetelerde Washington yetkililerinin ağzından bu yönde cümlelere rastlanıyordu.
Hatta yer de belirtilip, Balkanlar, Karadeniz ve Ortadoğu’da birbirini destekleyen yeni üslere ihtiyaç olduğuna işaret ediliyordu.
Bunların konuşulduğu dönemde önce Yugoslavya iç savaşı başladı…
ABD'nin “kurtarıcı” edasıyla 1999’da Yugoslavya’ya girdiğinde kontrolü altına aldığı ilk yer, anlamsız bir şekilde çatışmanın sorunsuz doğu bölgesi Kosova sınırları içindeki Presova vadisi oldu.
Neden bu bölgeye gidip yerleştiğine dönük tartışmalar sürerken, gerekçesi ABD ordusundan Albay L. McClure’un “Mühendislik Bülteni” dergisinde, “Bu üssün planı daha ilk bombanın atılmasından aylar önce hazırlandı” açıklamasıyla anlaşıldı.
“21. Yüzyılın Silah Deposu” diye de bilinen ve “Bondsteel” adı verilen Kosova’daki 460 dönümlük ABD üssünü ziyaret eden eski Dışişleri Bakanı Rica da son noktayı koydu:
“İncirlik üssünün yerini alabilir…”
Bugün NATO Barış Gücü ve KFOR askerleri arasında, “Uzaydan görülebilen yeryüzündeki iki şey ne? Biri Çin Seddi, diğeri Bondsteel…” esprisine de sahne kamp…
Avrupa’nın en donanımlı hastanesinin de kurulu olduğu Bondsteel, Romanya’nın Köstence bölgesinde Karadeniz kıyısında kurulan, Mihail Kogalniçeanu adı nedeniyle kısaca MK Kampı diye anılan askeri üssün de geri desteklenmesini sağlıyor.
YENİ ÜS YARATIYOR
Başlıktan yola çıkarak “Bütün bunların Suriye ile ne alakası var?” diyebilirsiniz.
Ben de Prof. Dr. Ali Çağlar ile sohbet edene kadar ikisi arasında bağ kurmayı aklımdan geçirmezdim.
AGİT Kosova Misyonunda da görev yapan, göç ve güvenlik çalışanlar arasında Türkiye’nin tanınmış isimleri arasında yer alan Prof. Çağlar, bu noktada durmadı, ABD’nin PKK’nın üç üst düzey yöneticisinin başına ödül koymasıyla da konuyu ilişkilendirdi…
Bölgeyi ve ABD’nin gelecek planlamalarına ilişkin açık verileri de bildiğinden dolayı bir noktanın altını çizerek söze girdi:
“Yugoslavya’ya bomba düşmeden, üs bölgesi planlamış ABD, Suriye’de de aynı yönde neden davranmasın? Yugoslavya stratejisinin aynını burada da hayata geçiriyor; yeni bir Bondsteel yaratıyor…”
PKK ADIMININ GEREKÇESİ
Nedenlerini de her zamanki sakin üslubuyla anlattı.
Örnek olarak da ABD’nin Almanya’daki üssünü gösterip ekledi:
“Almanlar sorun çıkarıyor; üstüne de kira istiyor. İncirlik, Mısır, Pakistan, Suudi Arabistan’daki üslerin durumu da farklı değil. Hiç para ödemeyip, başına da dert açmadan Kosova’da bölgenin en gelişmiş üssünü kurdu. Kafkaslardan Kuzey Afrika, Ortadoğu’ya kadar uzanan halkayı kontrolüne aldı.”
Bunun benzerini Ortadoğu’da kurmanın uzun yıllardır yolunu aradığını da belirtip devam etti:
“Araplar sürekli sorun üretiyor. Oysa Körfez savaşı da gösterdi ki Kürtler kendileri açısından bu denli sorun olmuyor. Ayrıca, Türkler, Acemler, Araplarla da sorunlu bir halk; dolayısıyla aynen Kosova’daki gibi, onlara hamilik yapıyor görüntüsüyle bölgede kalıcı hale geliyor, yeni üssünün yerini belirlemiş bulunuyor…”
Bununla PKK’nın üç yöneticisinin ilişkisinin ne olduğunu da açıkladı:
“PKK, özünde Marksist kökenden geliyor; toprağı saydığı zeminde emperyalist gücün üs kurmasını uzun vadede istemez. ABD’de de bunu bildiği için ileride potansiyel sorun çıkaracak olanı şimdi ayıklamak istiyor; gözdağı veriyor.”
AKDENİZ’İ DE KORUR
ABD’nin bölgeye bu kadar çok silah yığınağı yapmış olmasının nedeni de Bondsteel benzeri yeni bir kamp oluşturma çabasına bağlıyor.
Burada kurulacak bir üssün sadece Ortadoğu’yu değil, enerjinin yeni kaynağı Doğu Akdeniz ile İsrail’in korunması için de önemli bir merkez olacağına dikkat çekti.
Bugüne kadar ortaya konulan gerekçelerin çok daha ilerisinde ve gerçekçi bir bakış ortaya koydu.
Aslında, ABD’nin Suriye zemininde oluşturduğu üslerin sayısına bakıldığında, haklılığı da görülüyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.08.2021
26.07.2021
21.07.2021
13.07.2021
28.06.2021
15.05.2021
12.05.2021
11.05.2021
3.05.2021
28.04.2021