Mümtazer TÜRKÖNE
Demek ki kapalı kapılar arkasında yürütülen temaslar olumlu sonuçlar verdi. Türkiye uzun zamandır en üst düzeyde Suriye’ye zeytin dalı uzatıyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son mesajı öncesi Suriye’de ilan edilen genel af, bugüne kadar sürdürülen temasların verimli geçtiğini gösteriyor.
Suriye’de Esad’ın Türkiye ile uzlaşmaktan başka çaresi yok. Bu tarafta ülke olarak bizim kaderimiz de Suriye’deki iç savaşın sona ermesine bağlı. Türkiye’nin iç politikasından dış politikasına, ekonomisinden sosyal dengelerine her şey Suriye ile ilişkilere bağlanmış durumda.
Türkiye’nin Suriye’den gelen mültecilerle demografik yapısı değişti. Aynı şekilde Suriye içinde kaçanların yerine gelenlerle bambaşka bir etnik yapı ortaya çıktı. Türkiye’deki Mültecilerin önemli kısmı Halep bölgesinden. Boşalan yerleri İran’dan gelenler doldurdu. Kuzeydoğu Suriye’de sürülen Arapların yerini, Türkiye vatandaşı Kürtler doldurdu. Bu nüfus yapısını 12 yıl öncesine döndürmek neredeyse imkânsız. AB ile ilişkiler, Suriyeli mülteciler sorunu etrafında yeni bir muhteva ve anlam kazandı. Türkiye Geri Dönüş anlaşmaları ile, Avrupa’nın en temel sorunu olan mülteci sorununun önleme istasyonu rolünü üstlendi. Bu rol, içerde daha baskıcı hale gelen bir rejimin görmezden gelinmesine mazeret oluşturdu. Siyasî partiler bu sorun etrafında yeni bir yelpazeye yerleşti. Devletin temel politikasına uyulması gereken böylesine kritik bir konuda iktidar ve muhalefet karşı kamplara bölündü. Baksanıza, sadece Suriyeli mültecilere düşmanlık yaparak hatırı sayılır miktarda oy alan partiler bile var.
Türkiye Suriye iç savaşı yayılırken çok büyük hatalar yaptı; şimdi önünde fırsatlar var.
İLLEGAL ORGANİZASYONUN TÜRKİYE’YE YANSIMALARI
Türkiye’nin öncelikli stratejik hedefi Fırat’ın batısını, Kuzey Doğu Suriye’den gelen PKK tehdidine karşı güvenceye almaktı. Bu gerekçe ile Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde önemli bir bölgeyi askerî olarak kontrol ediyor. Bu bölgeden devşirilen askerî güçlerin, Azerbaycan’da, Afrika’da operasyonlarda kullanıldığı iddia ediliyor. İç savaşın devam ettiği bir ülkede varlık göstermek bir dizi illegal faaliyete dahil olmayı getirir. Bu illegal organizasyonun mutlaka Türkiye içine yansımaları olur.
Kayseri’de küçük bir çocuğa taciz olayının başlattığı sarsıntılar, meselenin çok karmaşık olduğunu göstermişti. Suriye sorununun ana aktörlerinden Davutoğlu “devlet içine çöreklenmiş illegal yapılardan” şikâyet etti. Mülteci karşıtı gösterilerin fitilini ateşleyen Kayseri’deki meşhur olayda polisin gözaltına aldığı bine yakın kişinin yarısı sabıkalı olmanın ötesinde suç makinesi çıkıyor. Bu olay örgütlü ve talimatla hareket eden bir suç şebekesinin iş başında olduğunu gösterdi. Davutoğlu bizim önümüze bu vak’ayı, Türkiye sathına yayılmış, iktidarın da içine nüfuz etmiş ve Türkiye’de kaos çıkartmaya hazır örgütlü bir yapının operasyonu olarak koydu. Vurgulayalım: Bu yorumu başbakanlık tecrübesine sahip bir politikacıdan dinledik.
Hatırlayalım: Ayaklanmalar başka şehirlere sıçramışken, Suriye’de Türkiye’nin kontrolündeki bölgede bayraklarımız yakılırken, insanlar ölürken birden bıçakla kesilmiş gibi her şey durdu. Çünkü Cumhurbaşkanı bu olaylara kesin bir tavırla karşı çıktı ve “kaos” çıkarma niyetlerini vurgulayarak birilerini tehdit etti.
İçerde Suriyeli mülteciler üzerinden devreye sokulacak bir kaos planından endişe edenler ciddiye alınmalı.
İç savaş, İsrail’in güvenliği adına vekaleten yürütülüyor. İsrail ve dolayısıyla ABD için bölgede hayatî çıkarlar söz konusu.
Pezeşkiyan, yeni seçilmenin hevesiyle bir barış taarruzu başlattı. Önünde çözmesi gereken Suriye sorunu var. Suriye’deki iç savaş herkesten çok İran’ın bir iç meselesi. Yalıtılan ve yalnızlaştırılan İran, bu bataklıkta kendini kurtarmaya çalışıyor.
ÖSO’NUN DA RAZI OLACAĞI UZLAŞMA…
Çözüm için her şeyden önce Türkiye’nin İdlib başta olmak üzere Kuzey Batı Suriye’de ÖSO üzerinden kurduğu askerî kontrolden vazgeçmesi gerekecek. Daha önce böyle bir yakınlaşmanın dedikodusu bile ÖSO mensuplarını ayaklandırmaya yetmişken, şimdi kimseden ses çıkmıyor. Demek ki Suriye Merkezî hükümeti ile temaslar ilerlemiş ve ÖSO’nun da razı olacağı bir uzlaşma sağlanmış. Türkiye’nin stratejik önceliği, Kuzey-Doğu Suriye’deki Kürt özerk bölgesinin Batı’ya doğru genişlemesini engellemek olduğuna göre, uzlaşma bu konuda garantiler sağlamış olmalı.
Kuzeydoğu Suriye’deki PKK kontrolündeki bölgeden ses çıkmıyor. Demek ki onlar da ikna edilmiş.
Türkiye’nin açtığı paslı kilidin Rusya’ya potansiyel etkilerini gözden kaçırmayalım. NATO’nun 2022 stratejik belgesine göre, Rusya Çin ile birlikte küresel güvenlik tehdidi olarak belirlenmişti. Rusya, Ukrayna ile uzayan savaş yüzünden çaptan düştü ve tehdit olmaktan çıktı. Şimdi tam tersine, Çin’den gelen ekonomik tehdidi frenlemek için ayakta kalması tercih ediliyor. Tek başına Türkiye’nin BRICS’e yaklaşma teşebbüsü ve Suriye’de değişen rolü, Rusya ile dengede tuttuğu ilişkilerden ABD’nin memnun olduğunu ve hatta destek bulduğunu gösteriyor. Rusya da NATO üyesi Türkiye’yi kaybetmemek için azami dikkat sarfediyor. Kısaca Türkiye Suriye ile ilişkilerini düzeltirken ABD’den de destek almış görünüyor.
Oyun çok ince ayrıntıları ile planlanmış ve olgunlaştırılmış görünüyor. Uzun zamandır Türkiye’den gelen teşebbüsün istikrarlı tekrarları işlerin yolunda olduğunu gösteriyor.
Çözüme Türkiye’nin de Suriye’nin de ihtiyacı var.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.08.2025
3.08.2025
31.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
10.07.2025
4.07.2025
1.07.2025
24.06.2025