Mümtazer TÜRKÖNE
Bir inek bile 13 yıl, aynı doğurganlıkla aynı süt verimiyle ömür süremez. İktidar güç ve itibar üretmeyi başka sebepten seçimden önce bırakmıştı.
Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına çıkışı AK Parti için -Davutoğlu'nun tabiriyle- bir “ihyâ” fırsatıydı. Erdoğan tek başına bu fırsatı yok etti. Son koalisyon tartışmalarında bir kere daha görüldüğü üzere Davutoğlu “bırak yöneteyim” dese izin vermiyor, “gel sen yönet” dese yanaşmıyor. Geçici veya müstafi bir hükümet olarak bile iktidar sorumluluğu üstlenmek bir kenara, yönetim cihazını bile çalıştıramıyor. Devletin son zamanlarda siyasetin büsbütün dışında, bürokratik mekanizmalarla işlemesi ve işini yapması fark edilmiyor mu? Hiç başka bir sebebe ihtiyaç yok, AK Parti bu kısırlaştırılmış haliyle seçim kazanamaz.
Başarılı liderlerin sırrı, nitelikli kadroları bir araya getirip, onların enerjisi ve ufkuyla yükselmektir. AK Parti, Türkiye'nin 80'li, 90'lı yıllarda yetişmiş en yetenekli beyinlerini topladı ve seferber etti. Liberal aydınlar da bu kervana destek verdi. Son olarak 7 Haziran'da bu kadrolar mutfaktan çıkıp vitrindeki yerlerini aldılar, politika üretimi ile bağlarını kopardılar. Erdoğan'ın devirdiği çamların yerine fide dikmekten başka çareleri yok. “Türkiye'nin yönetim sistemi değişmiştir. Yapılması gereken bu fiilî durumun hukukî çerçevesinin anayasa ile netleştirilmesi, kesinleştirilmesidir” sözü üzerine saçını-başını yolacak birkaç düzine akıl sahibinin demek ki artık hiç bir etkisi yok. Yukarıdaki hukuksuzluk itirafının devamı olarak gelen “'Cumhurbaşkanı her şeye karışıyor' demek, yağmur altında yürürken ıslanmaktan şikâyet etmekten farksızdır.” cümlesindeki yağmur metaforu Erdoğan'dan sadır olamayacağına göre demek ki çevresinde hâlâ danıştığı kişiler var. Bu danışmanlarda akıl olsaydı, milletin güneş pırıl pırıl parlarken çamur yağmuruna maruz kalmaktan şikâyetçi olduğunu, Erdoğan yüzünden yaz günü donmaktan bizar olduğunu biraz olsun anlarlardı. Bugün artık makam-mevki ile iğdiş edilen parlak isimlerin “bizi dinlemiyor”, “küçük bir not bile ulaştıramıyoruz” serzenişlerine kulak vermelisiniz.
Erdoğan, 2011'de % 50'yi gördükten sonra, artık hiçbir desteğe ihtiyacı olmadığına, tek başına her şeye yeterli olacağına kanaat getirmiş olmalı. Bırakın kanaati, sınırsız bir iktidara mecbur olduğuna inanmış görünüyor. Doğal sonuç, kadrolarda artık yeteneğin değil sadece sadakatin aranması ve ideolojinin bile kişisel karizmasının rakibi olarak tedavülden kaldırılması oldu. Lider dururken fikir de neymiş? Bu yüzden “hukuk fiilî duruma uymalı” lafının bir zamanlar karşı çıktığı “üstünlerin hukuku”ndan farklı olmadığını söyleyecek birileri de artık sesini çıkartamıyor. AK Parti iktidarında İslâmcılığın ortadan kalkmasının sebebi de büyük ölçüde aynı: “Siz bütün doğruların sahibi olan liderin üstüne yerleştireceğiniz bir referans sistemini hangi cüretle savunursunuz?”
Sonuç: AK Parti'nin bir ideolojisi, hatta bir fikri de kalmadı, hepsi Erdoğan'ın devirdiği koca koca çamların altında ezildi ve ruhunu teslim etti. “İspatlasınlar” diyor ya, delil ortada. Sosyal medyada boy gösteren maaşlı Aktrollerin ürünleri, bu ideolojik kısırlığın, fikirsizliğin ibretlik somut delilleri olarak dolaşıyor. 2012'de yazdığım bir tweete hep bir ağızdan cevaplar yazmalarından, organize bir şekilde tek bir merkezin hiyerarşisi altında çalıştıkları anlaşılıyor. Bu maaşlı militanlara hiç mi ideoloji öğretilmez, bir parti nasıl savunulur diye eğitim verilmez? Olmayan ideolojiyi, sahip olmadığınız fikri nasıl öğretebilirsiniz? Küfür cümlelerini bile düzgün bir Türkçeyle yazmayı beceremeyen bu profesyonellerin AK Parti'nin fikir düzeyini temsil ettiklerini aman unutmayın.
İhtişama aldanmayın, Erdoğan'ın saraydaki mutfağı çökmüş vaziyette. Saraydaki profesyonel aşçılar, Davutoğlu'nun ekibine alan bırakmayacağına göre seçim sonucunu da kestirebilirsiniz. Havuz medyası hedefsizlik, kontrolsüzlük ve en önemlisi kalitesizlik yüzünden sahibini kendi parasıyla rezil etmekten başka işe yaramıyor.
Erdoğan, eski bir saray âdetine uyarak, partisinde güç odağı oluşturacak herkesi siyaseten kısırlaştırmış. İktidar veya inisiyatif belirtisi ortaya çıkınca hemen bu işlemi tekrarlıyor. Son günlerdeki gereksiz müdahalelerini bir kısırlaştırma işlemi olarak görmeyi deneyin.
Yazarlar
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları



























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.12.2025
7.12.2025
4.12.2025
2.12.2025
1.12.2025
30.11.2025
25.11.2025
25.11.2025
25.11.2025
22.11.2025