Murat AKSOY
Kürt sorunu ile Suriye'deki gelişmeleri artık birbirinden ayrı okumanın imkânı yok. Bundan sonra Kürt sorununda atılacak adımlar ya da izlenecek yol haritası Suriye'deki gelişmelere bağlı olacak. Ya da tersi. Son bir ay içinde Suriye ve Kürt sorununun çözümü konusunda öne çıkan üç gelişme var.
I.
Türkiye'nin, Suriye konusunda bundan önce kendini konumlandırdığı Esed karşıtlığı konumunda göreceli olarak hissedilen yumuşama. Bu, Esed'in yerine Tarık El Şara'nın önerilmesi ile başladı. Ardından gelen bütün hamleler, Türkiye'nin önceliğinin 'Esed gitsin'den, 'çatışmalar dursun' noktasına gelindiğini gösteriyor.
Bayramda silahların susturulması için yapılan girişimler, Türkiye-İran-Rusya, Türkiye-İran-Mısır-Suudi Arabistan gibi alternatifli formüller hep bu arayışın sonuçları. Bu nokta belki Türkiye'nin en baştan itibaren alması gereken bir pozisyondu.
Bu açıdan Suriye konusunda Türkiye, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Beşşar Esed ile 9 Ağustos'ta yaptığı görüşme öncesine dönüş arayışını gösteriyor.
II.
Kürt sorunu konusunda birbirine bağlı iki gelişme var. Bunlardan ilki Kandil'in TSK'nın etkili terörle mücadelesi sonucunda aldığı darbeler. İkincisi de Suriye'de Esed'in ve/ya Baas rejiminin gevşeyerek varlığının devam etmesi ihtimali. Ki bu PKK/PYD'nin önünü kapanması demektir.
PKK'nın hem Türkiye'den aldığı darbe hem de Suriye'de önünün kapanması kendini konumlandırdığı 'bölgesel aktör olma' hedefini gözden geçirmesine yol açmış görünüyor. Bu yüzden BDP ve Öcalan üzerinden yeniden bir müzakere arayışı söz konusu. PKK'nın bu tavrı da Haziran 2011'e dönme arayışı olarak okunabilir.
III.
Bu gelişmelerin bir başka sonucu ise Abdullah Öcalan'ın hükümet tarafından da öne çıkarılmasıdır. Gerek Başbakan, gerek Adalet Bakanı tarafından yapılan açıklamalar yani MİT'in gerekirse yeniden görüşebileceği ya da yeni bir Oslo süreci konusundaki açıklamalar bu süreçte Türkiye'nin muhataplık konusunda Kandil ve BDP'yi değil, İmralı'yı daha önemsediğini gösteriyor.
Neredeyse eş zamanlı yaşanan bu gelişmeler Türkiye'de hem AK Parti ve CHP'yi, hem de BDP'yi daha çok siyasete çıkmaya zorunlu kılıyor.
Açıkça Kürt sorununda bir kilitlenme söz konusu. Bu kilitlenmenin temel nedeni de siyasetsizlik. Yapılacak o kadar çok şey, atılacak bunca adım varken siyasetsizlik sadece sorunu derinleştirmekten başka bir sonuç vermiyor ne yazık ki.
AÇLIK GREVLERİ SONA ERDİRİLMELİDİR
Bu aşamada yapılması gereken ilk iş, amacı ve iradesi ne olursa olsun insani açıdan kritik noktaya gelen, devam etmesi halinde kalıcı izler bırakabilecek olan ölüm oruçlarının sona erdirilmesidir. BDP'li milletvekilleri ile Adalet Bakanlığı arasında süren görüşmelerin bir an önce sonuca bağlanması önem taşımaktadır.
İkinci olarak bu süreçte sorumluluk alması gereken parti BDP'dir. Öcalan'ın yeniden gündeme geldiği bugünlerde BDP'nin rüştünü ispat etme imkânı vardır. Bunu da ancak siyasete sahip çıkarak, şiddete mesafe alarak yapabilir.
Üçüncü olarak CHP ve AK Parti'ye büyük sorumluluk düşmektedir. AK Parti, bugüne kadar Kürt sorunu konusunda attığı adımlarla rüştünü büyük ölçüde ispat etmiştir ama atılacak adımlar bitmiş değildir. Bugüne kadar AK Parti'nin iradi olarak attığı adımları bundan sonra daha ileri götürecek olan siyasi muhalefettir. Yani CHP'dir.
CHP ne yazık ki, Mayıs ayında başlattığı hamlenin gerisine düşmüş ve Emniyet Müdürü'nün Türkçe söylediklerinden sonra 'anadil ülkeyi böler' noktasına gelmiştir. Yeni CHP iddiasındaki liderden bunları duymak ne yazık ki hayal kırıklığı. Ki tersine Kürt sorunu Yeni CHP'nin vereceği en önemli sınavdı ve kaldı.
İMRALI İLE MÜZAKARELER BAŞLADI MI?
Bugünlerde herkesin en çok sorduğu soru; İmralı ile görüşmeler oluyor mu, oluyorsa iyi şeyler olacak mı?
BDP çevresinde genel hava görüşmelerin sürdüğü şeklinde. Geçen hafta BDP'li Sırrı Sakık ve Hasip Kaplan, Öcalan ile görüşmelerin olduğu şeklinde açıklamalarda bulundular. .
Gerçekten de gerek Ankara'dan gerekse İstanbul'dan aldığımız bilgiler İmralı ile görüşmeler olduğunu doğrular nitelikte.
Bayramda görüşebilmek amacıyla ailesinin ve bir grup avukatın yaptığı görüşme başvuruları kabul edilmiş. Bu bir iki gün içinde çok olağanüstü gelişmeler olmazsa Öcalan bayramda ailesi ve avukatlarla görüşecek.
Kısaca Türkiye birçok açıdan müzakerelerin sürdüğü 2011'in ilk yarısına dönmüş noktadadır. Ama bu konjonktürün daha ne kadar süreceği belirsizdir. Bu yüzden siyasetin bir an önce devreye girmesi gerekiyor.
twitter.com/murataksoy
Kaynak:http://yenisafak.com.tr/yazarlar/MuratAksoy/ocalan-devreye-ne-zaman-girecek/34617
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.02.2019
23.11.2018
20.11.2018
16.11.2018
13.11.2018
10.11.2018
6.01.2018
3.01.2018
30.10.2018
26.10.2018