Murat AKSOY
Sunuş
10 Ağustos’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde çatı aday Ekmeleddin İhsanoğlu’nun beklenenden düşük oy alması CHP’de Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na yönelik başlayan eleştiriler ve kurultay çağrısı gerçek oldu. Kılıçdaroğlu’nun kurultayı 5-6 Eylül’de olağanüstü toplantıya çağırdı.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun karşısına, Grup Başkan Vekilliği görevinden istifa eden Muharrem İnce başkan adayı olarak çıktı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile hem kurultayı hem de Türkiye’deki son gelişmeleri konuştuk.
5-6 Eylül’de yapılacak olağanüstü kurultay hesaplaşma ya da tasfiye kurultayı mı yoksa gerçekten bir yenileme kurultayı mı olacak?
Bu kurultay, CHP’de başlayan yenilenme ve değişimin devamı olacak bir kurultay. Hesaplaşma ya da tasfiye değil, yenilenme, değişime açık olma kurultayı. Diğer kurultaylarda başlayan değişimin daha güçlü devam edeceği bir kurultay.
İlk aday Grup Başkan Vekili’niz olan Muharrem İnce. Adaylığını açıklarken size diktatör olarak suçladı. Ne düşündünüz bu açıklama karşısında?
Diktatörlük suçlamasına girmek istemiyorum. Ciddiye de almıyorum. Sonuçta kendisi son iki-üç yıldır Grup Başkan Vekilimizdi. Ama şunu ifade edebilirim; İnce’nin aday olması, başka adayların çıkabilecek olması CHP’deki demokrasinin işlediğini göstermek açısından önemlidir. Bu parti iç dinamiklerin çalıştığını anlamına gelir. Benim için önemli olan partinin demokratik işleyişidir. Geçmişte aday olmak zordu, bunu kolaylaştırdık; kurultaya ne kadar çok aday çıkarsa parti o kadar güçlenerek çıkar.
CHP yereli kapsayan bir evrenselliği savunuyor
Sizi istifaya davet edenler kamuoyunda ulusalcı olarak nitelendiriliyor. Siz kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz? Onlardan farkınız nedir?
Ulusalcılığı nasıl tanımladığınıza bağlı. Ulusalcılık vatanseverlikse ben de ulusalcıyım. Hepimiz ülkemizi seviyoruz, bayrağımızı seviyoruz, insanımızı seviyoruz, ülkenin çıkarlarını her şeyin üstünde tutuyoruz. Ulusalcılığı dar kalıplara sıkışmış bir ulusalcılık olarak anlamamak ve anlatmamak lazım. Ben ulusalcılıktan; vatanseverliği, evrensel hukuku, insan haklarını, kadın erkek eşitliğini anlıyorum. Benim anlayışım, sosyal demokrasinin evrensel kurallarını benimsemek ve onları daha özgürlükçü yorumlamak.
CHP, yereli de kapsayan bir evrenselliğe doğru adım adım ilerliyor. Değişim dediğimiz, yenilenme dediğimiz bu. Dünya küçülüyor, evrensel değerleri benimsemek, onun parçası olmak en büyük çabamız parti olarak. Türkiye’nin de bu yeni CHP’ye ihtiyacı var.
Parti disiplinine uyulacak
Kurultayı kazanırsanız, sizi eleştirenlerden beklediğiniz nedir?Önceki sorunuzu yanıtlarken ifade ettim, bu kurultayı tasfiye kurultayı olarak görmüyorum. Bu kurultay CHP’de başlayan değişimin güçlenerek devam edeceği bir kurultay olacak. Parti değişecek ve partili olanlarda bu değişime uymak durumunda kalacaklar.
Bakın bir siyasal partinin programı var, tüzüğü var, ilkeleri var, kuralları vardır. Parti üyelerinin kim olursa olsun bunlara uygun davranması gerekiyor. Parti üyesi olmak, partinin milletvekili olmak sınırsız özgürlük anlamına gelmiyor. Elbette ki farklı sesler olacaktır ama bu farklı seslerin seslendirileceği mekanlar, platformlar partinin yetkili organlarıdır. Ki, bunları yapan pek çok arkadaşımız var. Ne yazık ki bazı arkadaşlarımız medyanın önünde kısır bir tartışmaya zemin açmaktan başka bir şey yapmıyorlar.
Sonuç olarak...
Sonuç olarak, bugüne kadar beni eleştirenler, daha çok fazla demokrat olduğum için eleştirdiler. Neden yumruğunuzu masaya vurmadınız veya vurmuyorsunuz diye eleştirdiler. Kurultay istendi, kurultayı yapıyoruz. Kurultay sonrasında parti disiplinine herkes uyacak. Kim olursa olsun partili olmanın gerektirdiği disipline uymak zorundadır.
Uymazlarsa?
Uymak zorundalar, uymazlarsa ne yapılacağı da parti tüzüğünde, yönetmeliğinde yazılıdır
Sağa değil topluma açılıyoruz
CHP’yi sağa mı açtınız?
Gerçekten beni bunla suçlayanlara şaşırıyorum. Partinin bir programı var. Bu programda bir değişiklik var mı? Yok. İlkelerinde değişiklik var mı? Yok. O zaman partinin sağa açıldığını, nereden ve nasıl iddia ediyorlar?
Partiye yeni katılımlardan mı?
Partiye sağdan inşaların gelmesi, program ve ilkelerde bir değişiklik yoksa neden sağa kayma veya sağa açılma olsun? Beni böyle eleştirenlerin sorunu nedir biliyor musunuz?
Arkadaşlar “Ben merkezci sol”cu
Nedir?
Bu algı, “ben merkezci sol” politikanın bir sonucudur, bir düşüncedir. CHP ben merkezci değil, toplumcu bir parti olacak, toplumu, toplumsal talepleri siyasete taşıyacak. Biz halkın değerlerine saygı duyacağız, onları dinleyeceğiz, onları da ikna ederek onlarla birlikte iktidara yürüyeceğiz. Dünya değişiyor, CHP’de değişecek, ama özüne, köküne, ilkesine, değerlerine bağlı kalarak. Beni CHP’yi sağa açmakla suçlayanların bir sorunu da; solu kendilerinden ibaret saymaları. Zannediyorlar ki, sol onlar ve onlar yoksa sol yok…
Yani sağa kayma yok...
Elbette. CHP sağa kayacak ne söyledi? Aile sigortası dediği için mi sağa kaydı? Hayır. Bizim politikamızdı o.
Bizi eleştireler projeleri anlatamadılar
Taşeronlaşma olmasın, iş güvenliği olsun dediği için mi sağa kaydı?
Kadın erkek eşitliğini savunduğu için mi CHP sağa kaydı?
Siyaset daha saydam olmalı, siyaset kurulu topluma hesap vermeli dediği için mi?
Hiçbir çocuk yatağa aç girmesin, her ailede en az bir kişi sigortalı olsun dediği için mi sağa kaydı?
Bütün bunlar evrensel solun politikalarıdır. Ve bunların tamamı CHP’nin yeni söylemlerdir.
Kısır taştımalardan dolayı ikna edici olmadık
Peki tüm bunlara rağmen CHP’nin yapmadığı şey ne?
Kendimizi yeteri kadar topluma anlatamıyoruz. Geçmişin kısır tartışmalarından kurtulamıyoruz. Bu yüzden topluma yeterince güven veremiyoruz. Topluma güven verecek ve bunu anlatacak, anlattıklarımıza ikna edecek bir yapıyı gerçekleştirdiğimizde toplumun her kesiminden oy alabiliriz.
Bir siyasal partiyi sadece belli bir kesimin siyasi partisi olarak düşünmemek lazım. “Efendim CHP sadece şu kesimin siyasi partisi”; hayır, adı üstünde zaten halk partisiyiz, halkın partisiyiz biz. Ama halktan oy almak için kendi içimizde daha tutarlı, Türkiye için umut olacak, içinde olduğumuz karanlıktan çıkaracak politikalar, projeler, kadrolar üretmek durumundayız.
CHP’nin sağa kaydığını söyleyen arkadaşlarım, eğer bunları yeteri kadar geniş kitlelere, tabanlarına aktarabilselerdi CHP’nin sağa kaydığını değil, CHP’nin halka, çok daha geniş kitlelere mesaj verdiğini, onları kucakladığını görecek, gördüklerini anlatacak ve partilerine hizmet etmiş, iktidar yolunda güçlendirmiş olacaklardı.
6 oku yeniden yorumlamak zorundayız
Bu kurultay bu tartışmaları bitirecek o zaman...
Hedefimiz o. Değişimi güçlendirerek devam ettirmek. Bizim altı okumuz bellidir, ilkelerimiz bellidir. Bunlar değişmeyecek ama bunların yorumu daha çağdaş, daha evrensel anlayışa göre olacak. Böyle yorumlamak ve anlamak zorundayız.
Altı okun hepsini mi?
Elbette, elbette. Bu kurultay bu değişimlerin güçleneceği kurultay olacak.
Kurultayda gençleşme olacak mı?
En büyük hedeflerimizden biri bu. Bizim yüzde 10 gençlik kotamız var, yüzde 33 cinsiyet kotamız var. Bizi istiyoruz ki, bu kotaları aşacak biçimde genç ve kadın olsun, aday olsun ve seçilsinler. Toplumun yüzde 50’si kadın, yarısı genç. Elbette bu partinin organlarına yansımalı. Biz bunun önünü açtık. Daha fazlası gençlerin ve kadınların elinde.
Kurultay mesajınız ne olacak?
Türkiye’nin sorunlarına çözüm projeleri sunan, toplumsal talepleri dikkate alan, yeni bir umut yaratacak, içinde olduğumuz karanlığı aşacak bir umut mesajı olacak. Ve kurultayda değişim olacak. Topluma, “CHP değişiyor, proje üretiyor, umut veriyor” dedirteceğiz. Hem programımızla, hem de kadrolarımızla.
AKP vesayeti ve AKP devleti dönemi başladı
CHP’nin kurultay telaşı var. Diğer taraftan Türkiye’de siyaset durmuyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi oldu. Erdoğan’ın Başbakan ve Genel Başkanlığı sürüyor. Nasıl değerlendiriyorsunuz bu durumu?
Tablo şu. 12 Eylül 1980 darbesinin ertesi gününe bakalım; Yargı çalışmıyor, yasama yok, yürütme tamamen durmuş durumda. Bugüne bakalım; yargı çalışmıyor, yasama kapalı, yürütme zaten durmuş durumda. 13 Eylül ile 11 Ağustos arasında fark yok. İlkinde apoletli Evren vardı, bugün apoletsiz Erdoğan var. O zamanda Anayasa tümüyle rafa kalkmıştı, bugünde.
Yüksek Seçim Kurulu karar veriyor, kararı yolluyor, hükümet kararı bilinçli olarak Resmi Gazete’de yayınlatmıyor. Yani Resmi Gazete’deki bürokratlar görevini yapmıyor. Neden, talimat aldıkları için. Görevi ihmal, ağır bir suçtur. Yargı belki bugün çalışmıyor ama yarın çalışacak, bütün bunlar bir gün tek tek yargılanacak. Türkiye adı konulmamış bir sivil darbeyi yaşıyor. Yeni bir vesayet rejimi ile karşı karşıyayız.
Sivil vesayet...
Bugün, AKP vesayeti ve AKP derin devleti ile karşı karşıyayız. Başında da bir kişi var. Yargı, onun ağzından çıkacak bir sözcüğü bekliyor. Resmi Gazete, onun ağzından çıkacak bir sözcüğü bekliyor. Yasama, onun ağzından çıkacak bir sözcüğü bekliyor. Böyle bir hukuk devleti olur mu?
Olur mu?
Olmaz elbette. Şu an bir Başbakan yok, vekalet eden birisi de yok, hukuk da yok şu anda. Erdoğan da, Evren gibi tüm diktatörler gibi kendi hukukunu yarattı. Onunla ülkeyi yönetiyor.
Beni değil Zarrab’ı davet etsin
Anamuhalefet lideri olarak 28 Ağustos’tan sonra nasıl bir tavrınız olacak Cumhurbaşkanına karşı?
Zorunlu olmadıkça herhangi bir ilişkimiz olmayacak. Zaten söyledim, beni davet edeceğine Rıza Zarrab’ı davet etsin. Onunla görüşür, ondan görüş alırsa iyi olur, işine yarar. Hukuku bu kadar ayaklar altına alan birisinden sağlıklı bir yönetim beklemek gaflettir. Zaten edeceği yemini çiğnedi.
Sadakat yemini edeceği Anayasayı çiğniyor
Nasıl yani?
Şu anda Anayasayı çiğniyor. Çiğnediği Anayasaya nasıl sadakat yemini edecek?
Ahmet Davutoğlu Genel Başkan adayı oldu ve Başbakan olacak. Bu ne anlama gelir sizin açınızdan?
Kukla Başbakan döneminin açıldığı anlamına geliyor. Onun dışında başka bir anlamı yok. Bakın Davutoğlu ve Erdoğan ikilisi, Cumhuriyet döneminde hiç karşılaşmadığımız bir süreci Türkiye’ye yaşattılar. Ve yaşamaya devam ediyoruz. Türkiye dünyada yalnızlaştı. Ortadoğu’da, Uzakdoğu’da, Amerika’da, Avrupa’da. Davutoğlu için Türkiye’nin en çapsız bakanı dedim, hala aynı yerdeyim. Ve şimdi bu çapsızlık ödüllendiriliyor. Türkiye ilk kez böyle bir tablo ile karşılaşıyor. Bakın Güney’de neler oluyor? Sorumlusu kim? Erdoğan ve Davutoğlu?
Hükümet IŞİD’a silah verdi
IŞİD’ı mı kast ediyorsunuz?
IŞİD’i, Suriye’de ve Irak’ta olanları. İki ayı geçti, üç aya yaklaşıyor. Nerede 49 rehinemiz? Unuttular. Aileleri ile görüşüyorlarmış. O rehinleri IŞID’a sen kendin teslim ettin. IŞİD’ı bu hale sen getirdin. Şimdi rehinler ellerinde diye hassasiyetimiz varmış.
Türk Hava Yolları bile hükümetten daha basiretli davrandı. THY, Musul’daki bürosunu IŞİD gelmeden bir gün önce kapattı, tam bir gün önce. Basiretli bir iş adamı gibi davrandı. Konsolosluğumuzun kapatılmasına hükümet izin vermedi. “Kapatmayın” dedi. IŞİD geldi, bastı, Erdoğan talimat verdi, “hiç silah atmayın, gidin teslim olun” dedi. Ve teslim oldular. Ve konsolosluğumuzun önündeki, yani bizim toprağımızdaki bayrağımız indirildi. 49 rehinemiz IŞİD’in elinde. IŞİD mi rehin aldı yoksa hükümet mi rehin verdi?
Hükümet’in IŞİD’la ilgisi mi var size göre?
IŞİD’e terör örgütü diyemeyen bir hükümetin ilişkisi nasıl olmaz. Bütün dünya terör örgütü diyor, biz diyemiyoruz. Diyemez, çünkü, hükümet IŞİD’e EL Kaide üzerinden silah gönderdi. Suriye’de kendi politikasını uygulamak üzere. Tırlarla yakalanan silahlar Türkmenlere değil IŞİD’e gidiyordu. Şimdi o terör geldi Türkiye’yi vurdu.
Sadece silah gitmedi, El Kaide militanları, IŞİD militanları hep Türkiye üzerinden gitti. Onları eğitmek için kamplar kuruldu. Tırlarla silah gönderildi. Esad’ı devirmek için. Esad yerinde duruyor, binlerce Müslüman öldürüldü, binlerce. Onun için Erdoğan’ın eli kanlıdır diyorum.
Erdoğan mutlak Evren gibi yargılanacak
17-25 Aralık iddialarıyla ilgili soruşturma ne aşamada?
Türkiye hiç merak etmesin, biz bu dosyayı hiç kapattırmayacağız. Davutoğlu’nun seçilmesinin nedeni de bu dosyaların kapatılmasını sağlamaktır. Davutoğlu’nun en büyük misyonu bu dosyaları ve dosyalardaki ilişkiler ağını örtmek. Bunun için gündem değiştirmeye, siyasi iklimi sertleştirmeye, kutuplaşmayı arttırmaya çalışacaklar. Onun için ben Davutoğlu’na kukla başbakan diyorum. Ama Türkiye’nin içi rahat olsun. Bu dosyalar bir gün raftan inecek. Meclis açıldığında ilk işimiz bu dosyaları gündeme getirmek olacak. Nasıl Evren 30 yıl sonra yargılandıysa, o dosyaların içinde kim varsa başta Erdoğan olmak üzere onlar da er geç yargılanacaktır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.02.2019
23.11.2018
20.11.2018
16.11.2018
13.11.2018
10.11.2018
6.01.2018
3.01.2018
30.10.2018
26.10.2018