Murat AKSOY
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan bir önemli açıklama daha yaptı ve Dersim ile ilgili olarak 'devlet adına özür diledi'. Bu özür, gerek Başbakan olarak gerekse geldiği gelenek açısından çok önemlidir. Çünkü tarihsel olarak 'Alevilik', AK Parti'nin neredeyse tek yumuşak karnıdır.
Başbakan Dersim konusunda olduğu gibi 2007 yılında da Kürt sorunu konusunda benzer bir açıklama yapmış ve 'geçmişte yapılan hatalara' referansa vererek 'Kürt sorunu benim sorunumdur' diyebilmiştir.
Başbakan'ın bu 'özür'ünü küçümseme, Kılıçdaroğlu'nun ifadesi ile samimi bulmama en hafifinden; 'gerçeklikten kaçış'tır.
Başbakan'ın özrü, 'Aleviler ve Kürtler arasında bir etki yaratır mı' diye kendi kendime sorduğumda verdiğim cevap ne yazık ki çok olumlu değil. Özelliler Aleviler arasında Başbakan'ın bu çıkışının 'popülist' bulunacağını bile söylemek yanlış olmayacaktır. Hatta CHP cenahından gelen 'Cumhuriyete savaş açtılar' söylemi tam da Alevilerin duygusunu yansıtmaktadır. Ama bu algı, Başbakanın özrünün değerini ve önemini düşürmüyor.
Burada sorun ne yazık ki Alevilerin 'siyaset' ve 'gerçek'likle kurmuş oldukları ilişkide. Alevilerin sadece Dersim değil özellikle Cumhuriyet tarihi boyunca yok sayılması ve dinsel bütün görünürlüklerinin bastırılmasına rağmen; CHP ile ve özel olarak da Atatürk'le kurmuş oldukları ilişki ne yazık ki hastalıklı bir ilişkidir. Bu durumu psikolojik açıdan 'Stockholm Sendromu' ile açıklamak mümkün. Ama bu kavram, Alevilerin siyasetle kurmuş oldukları ilişkiyi açıklamakta yetersiz.
Alevilerin siyasetle kurmuş oldukları ilişkiyi ben 'gerçeklik korkusu' olarak tanımlamaktan yanayım.
Alevilerin CHP ve Atatürk'ler ilgili kurmuş oldukları ilişki tarihin bir anında yaşanan 'altın çağ'ı hatırlatıyor. Alevilerin Osmanlı'da millet sisteminin en altında yer alışları, ulus-devlet sistematiği içinde eşitlenmiş göründü. Ama gerçekte hiç bir zaman Aleviler 'eşit' vatandaş olamamışlardır. Alevileri kendilerine yarattığı bu 'altın çağ' ne yazık ki onları siyasal ve toplumsal gerçeklikten koparmıştır. Bu yüzden Alevilerin bugün yaşadığı durumu psikolojik olarak 'Stockholm Sendromu' ile açıklanabilir ama sosyolojik ve siyasal olarak durum 'gerçeklik korkusu' ve 'gerçeklikten kaçış'tır. Gerçek hayatta başka bir dünya var ve Aleviler ne yazık ki bu gerçekliğin dışındadır.
Kültürel kimlik olarak kendisini yok sayan, acılar çektiren bir rejime, partiye ve kişiye olan bağlılık hiç yaşanmamış 'altın çağ' ile rasyonelleştirilmektedir.
Bugün Alevilere düşen, bu gerçeklik korkusunu aşıp geçmişle yüzleşme ve siyasete sahip çıkmaktır.
Alevilerin siyaseten kendilerini hapsetmiş oldukları AK Parti karşıtlığı da tarihsel olarak anlaşılabilir ama siyasal olarak savunulamaz.
Alevilerin siyasete sahip çıkmalarının ilk koşulu CHP'ye almaktır. İkinci koşulu ise siyasete ve demokrasiye sahip çıkmalarıdır.
Ama bir başka zorunluluk da Alevilerin yaşadıkları sorunların tek bir özür ile çözülemeyeceği gerçeğidir.
Çünkü nasıl ki, 'zorunlu din dersinin kaldırılması', 'Cem evlerinin ibadethane olarak tanınması' gibi düzenlemeler tek başına Alevilerin sorunlarının çözmeyecekse, tek bir özür de çözmez. Alevilerin sorunlarını çözecek olan kamusal alanda uğradıkları ayrımcılığın bitmesidir. Alevilerin sorunları Alevilerin kendilerini eşit vatandaş hissettikleri anda çözülür.
Son olarak en beklenmeyen anlarda geçmişle yüzleşme, özür, sorun sahiplenme, çözüm için somut süreçler başlatma cesareti gösteren Başbakan'ı tebrik etmek gerekiyor. Başbakan'ın Dersim konusunda devlet adına dilediği özür, Türkiye'de siyasi risk alan, siyasetin alanını genişletmek isteyen tek partinin ve liderin AK Parti ve Başbakan olduğunu göstermektedir. Başbakan'ın özrüne destek veren Diyabakır İl Yönetimi'ni görevden alan CHP'yi görünce; Erdoğan'ın dilediği özrün değeri daha çok ortaya çıkıyor.
Başbakan Aleviler için siyasetin önünü açmıştır. Bundan sonrası Alevilerde.
Bir Alevi olarak benim siyasal okumam budur?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.02.2019
23.11.2018
20.11.2018
16.11.2018
13.11.2018
10.11.2018
6.01.2018
3.01.2018
30.10.2018
26.10.2018