Murat Sevinç
Aşağıdaki satırlar iktidara yönelik değil. O cenaha seslenen ve sarf edildiğinde bir anlamı olabileceğini düşündüğüm ‘tek’sözcüğüm yok. Ben onlar açısından tam anlamıyla ‘yurttaş’ dahi değilim; belki‘zillet’ olabilirim ancak bunun için dahi iyi kötü hukuksal varlığın kabul edilmesi gerekli! Haliyle, ‘olmayan biri’ sıfatıyla yönetenlere seslenmek değersiz.
Aslına bakılırsa, yurttaşa yurttaş muamelesi yapmamakta iktidarla yarışan muhalefete bir şey söylemenin ‘değeri’ de çok tartışmalı. Ancak, hem onlar da ‘zillete’ dahil kabul edildikleri hem de muhalefet milletvekillerinden birkaçının bu mecraları okuduğunu tahmin ettiğim için daha ziyade muhaliflere (ya da o iddiayı taşıyanlara) dert anlatmaya çalışıyorum.
Değerli muhalefet mensupları;
Seçim, seçim için zorunlu görülen ittifaklar, o ittifakların kimlerle yapıldığı, tercihleriniz, iç kapışmalarınız, becerileriniz, beceriksizlikleriniz, zorluklarınız, hukukun kolaylıkla askıya alınabildiği koşullarda saha içinde kalma çabanız, aday tercihleriniz, kimi üyelerinizin yaptığı akıl almaz açıklamalar, kalan üç kuruşluk aklımızı da yiyip bitirmek için harcadığınızı tahmin ettiğim emek, seçimi kazanma ihtimaliniz, kaybetme ihtimaliniz, büyük şehir adaylarınız vesaire… Hepsi ayrı ayrı onlarca yazı konusu olur.
Bu yazı, HDP’ye tavrınız üzerine.
Sizin derdiniz nedir? Seçim kazanmak mı? Türkiye’de seçim kazanmak için ilk işin HDP’yi dışlamak olduğunu mu düşünüyorsunuz? Peki tek hedefiniz seçim kazanmaksa ve o seçimi Kürt oyları olmadan kazanma ihtimaliniz pek yoksa, tavrınız niyetinizle çelişmiyor mu? HDP’yi yok sayıp küçük görelim, böyle yaparsak Kürtler bize oy verir, diye mi düşünüyorsunuz? Öyleyse, milyonlarca HDP seçmeni geri zekâlı mı sizce?
Peki sizin seçim kazanmak dışında bir derdiniz var mı? Diyelim ki kazandınız. Ardından genel seçimleri de kazandınız. Ya da AKP’liler bir gün halinize üzülüp “Biz sıkıldık, hadi biraz da siz yönetin” dedi. Ne yapacaksınız?
Örneğin Kürt sorunu gibi bir açmazda AKP’nin şu haliyle aranızda bir fark ve “Özal da Kürt’tü,” “Benim de Kürt arkadaşım var,” “Bunlar hep feodalite şeysi” dışında bir sözünüz, öneriniz yoksa; sizler muhalefet partisi olduğunuzdan emin misiniz hakikaten? Daha da basitleştireyim soruyu: Siz bir ‘siyasal parti’ misiniz? Eğer öyleyseniz nereden belli bu niteliğiniz? Tabelalarınızdan mı? Siyasal partilerin topluma örnek olma, dönüştürme, eğitme işlevi yok mu? Yoksa, gençlik örgütleri, kadın örgütleri, yerel teşkilatlar vs. neden var?
Belki bir örnek daha açıklayıcı olur: Bakkal Murat’ın size oy vermesi için herhalde iki seçenek var: 1. Her koşulda bakkal Murat’a yaranmaya çalışmak, 2. Bakkal Murat’a kendi tercihlerinin yanlış olabileceğini anlatıp onu dönüştürmeye çalışmak. İkincisine ‘siyaset’ adı veriliyor! Her seferinde ilkini tercih eden bir örgütlenme, siyasal parti sıfatını hak eder mi?
Dağıtmadan, başlıktaki soruya geleyim.
Muhtemelen HDP’li milletvekilleriyle ‘sohbet’ ediyorsunuzdur. Hatta aramızda kalsın, pek çok AKP’linin ettiğini de biliyorsunuz. Ekran önündeki gibi değil hiçbir şey! Fakat kamuoyu karşısında, “Mahalleye geldik, abimler görmesin” numaraları yapılıyor. Bu riyakârlığa, ‘siyaset’ deniyor. Oysa bunun başka adları var!
Böyle davranarak çok büyük zarar veriyorsunuz Türkiye’ye. Kürt siyasal hareketinin mensuplarını iyice kriminalize edilmesine yardımcı oluyorsunuz. Türkiye kalabalığı nezdinde, terörle bir ilgisi olmadığını gayet iyi bildiğiniz insanların iyice zor duruma düşmesini sağlıyor, kamusal alanın siyasetsizleştirilmesi çabalarını ödüllendiriyorsunuz. Söz konusu hasar, herhangi bir seçim sonucuyla giderilebilecek türde değil. Ezcümle, dürüst değilsiniz ve bu berbat eğiliminizin bedelini herkes ödüyor.
Eğer HDP’ilerin terörle işbirliği içinde olduğunu düşünmüyor ve böyle davranıyorsanız, bu durum sizin numaracı ve hiçbir sözünün/davranışının arkasında duramayacak ölçüde çaresiz olduğunuzu gösterir.
Yok eğer HDP’nin terörle ilişkili olduğunu düşünüyorsanız, gereğini yapmalı ve partinin kapatılması için çaba harcamalısınız. ‘Terörle ilişkili’ bir partinin mensuplarıyla TBMM’de yan yana oturmayı reddetmeli ve hukuksal araçlara başvurmalısınız. Bu bir tercih değil, sizin açınızdan görev kabul edilmeli.
2820 sayılı SPK (Siyasal Partiler Kanunu)’nin 100’üncü maddesini okursanız, orada nasıl bir yol izlemeniz gerektiğini görebilirsiniz. Dolayısıyla, yapmanız gereken son derece basit bir şey:
Ya yasadışı işler yaptığı kanısındaysanız HDP’nin kapatılmasını talep ederek bu yönde çaba harcayacaksınız (yok eğer siz çekiniyorsanız Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurması için adalet bakanını ikna edeceksiniz!) ya da dürüst olmayı deneyecek ve terörle bağı olduğunu düşünmediğiniz bir partiye şu muameleyi yapmayacaksınız.
Biliyorum çok zor ama biraz tutarlı ve dürüst olmanızı talep ediyorum yalnızca, bir yurttaş ve 50 küsur milyon seçmenden biri olarak.
İki sersem ırkçının oyunu almak için, memleketin geleceğini yok ediyorsunuz el birliğiyle. Siyasetsizliğinizle, ilkesizliğinizle, aymazlığınızla.
Nasıl olur, diğer partiler kadar ‘yasal’ bir parti mütemadiyen dışlanır ve küçük düşürülmeye çalışılır. Ya da nasıl olur, yasal-meşru kabul edilmeyen bir partinin faaliyetlerine izin verilir, göz yumulur? Ve nasıl olur da, böyle davranabilen muhalifler kendilerini demokrasinin teminatı olarak görür?!
Şu basit sorulara, ‘höööyyyyyy’ dışında, anlaşılabilir ve kabul edilebilir yanıtlarınız var mı?
Taziye notu: Ali Duran Topuz ve Ümit Kıvanç’ın yazılarının ardından, bir şey yazmaya gücüm kalmadı. Babasının cenazesinde kelepçesi çıkarılmayan sevgili Selçuk Kozağaçlı’ya başsağlığı diliyorum.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları





































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.12.2025
23.11.2025
21.11.2025
14.11.2025
30.10.2025
26.10.2025
12.10.2025
3.10.2025
14.09.2025
11.09.2025