Murat Sevinç
CHS (cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi) hakkında üç yazının ardından, sistem tartışmalarının başlıca nedenleri ve çeşitli ‘ele alma’ yöntemleri üzerine yazılarla devam ediyorum. Önce genel bir başlangıç yazısı, ardından son yüzyılda yaşadığımız bazı ‘anayasal’ sorunların, ‘anayasa’ ile ne ölçüde ilgili olduklarına dair takip eden birkaç yazı.
Bu alanda az çok çalışmış biri olarak, mütemadiyen anayasa konuşulmasına ve metinlere gereğinden fazla önem verilmesine karşıyım ve herkesi usandıran anayasa sohbetlerinin, çoklukla tarihsel çaresizliklerimizden ve riyakârlıktan kaynaklandığı kanısındayım. Derdim bu.
Önce bir test yapalım dilerseniz! Anayasa sözcüğü-kavramı size ne çağrıştırıyor? Elinize bir kalem kâğıt alıp ilk aklınıza gelenleri yazın. Sonra şöyle bir bakın listedeki sözcüklere. Tahmin ediyorum, o kâğıt üzerinde düzensiz biçimde yer alan sözcüklerin bir kısmı olumlu, bir kısmı olumsuz çağrışım yapacaktır. Belki bazıları sizi tedirgin edecek.
Sonra, neden böyle düşünüp bu duyguları yaşadığınız ve yazdığınız kavramların tanımları üzerinde durabilirsiniz. Muhtemelen o sözcüklerin hemen hepsi anayasalar ile ilgilidir (yani doğru yoldasınız!), ancak hatırlattıklarının hemen hiçbirinin anayasa metinleriyle ‘doğrudan’ ilgisi olmayabilir.
Peki sizin bu hayattaki tasanız ne? Yeterli gelire sahip olup iyi yaşamak? Düşüncelerinizi özgürce dile getirmek? Çoluk çocuğunuza hiç olmazsa ortalama nitelikte bir eğitim verebilmek ve kamu hizmetlerinden eşit biçimde, eziyet çekmeden yararlanabilmek? İnsan muamelesi görmek?
Son derece basit, temel ihtiyaçlar. Öyle atla deve değil aslında. Hangileri anayasa metinleriyle ilişkili? Eğer “Hepsi” diyorsanız, bu denli basit talepleriniz nasıl olup hakkıyla karşılık bulmuyor? Üstelik onca emeğe, çalışmaya, alın terine rağmen. Söz konusu taleplerinizi karşılamanın tek yolu, onları anayasa hükmü haline getirmek mi?
İyi hoş da, bizim anayasanın ikinci maddesi, devlet için; “İnsan haklarına saygılı, laik, sosyal ve hukuka bağlı’ demiş. Daha ne desin? O zaman sorun nerede? Neden sosyal değil, neden laik değil, neden hukuk devleti değil, neden insan haklarına saygılı değil?
Ha bir de ‘Atatürk milliyetçiliğine’ bağlı diyor! Bu ifadenin bir yararı var mı sizce? Yukarıdaki paragrafta “Hayattaki isteğiniz nedir” sorusunu yönelttiğimde, aklınıza “Atatürk milliyetçiliğine bağlılık” şıkkı gelmiş miydi? Örneğin Fransızlar ya da Norveçliler, bu şekilde tanımlanan bir milliyetçiliğe bağlı devletleri olmadığı için perişan hissediyor mudur? Kızdınız mı bu satırlara? “Bak bak herife bak, anayasa yazısı yazma görüntüsü altında devletin, cumhuriyetin altını oymayı hedefliyor; kesin rotşild ailesi finanse ediyor bu Diken’i… resmen ‘sözde’ anayasa yazısı…” dediniz mi?
Şekerim, o hüküm orada öylece duruyorken, devletin altı, üstü, kenarları, bürokrasisi, ilkeleri aşındırılmadı mı? Nasıl oldu peki bu işler? Nerede o kırmızı çizgiler? Hafif pembeleşti mi?! Siz neredesiniz?
Duyamadım! “Biz Gezi’deydik ama” mı dediniz? E hay Allah, Gezi davasıyla neden ilgilenmiyorsunuz peki? Bak, “Sizin Gezi’yi üç beş kişi örgütledi” diyorlar. “Hepiniz koyun gibi o üç beş kişinin peşinden gittiniz” diyorlar. Ah neler söylüyorum; yahu onlar sizin kahraman Gezi’nizi değil, ‘liboş zengin ve kimlikçi’ Kavala’yı yargılıyorlar, öyle değil mi? E tamam o zaman, sakın dert etmeyin böyle şeyleri. Fakat bize sınıf mücadelesinin şeysi olan sol bir anayasa lazım, değil mi? Hadi inşallah, o da olur bir gün!
Biz neden sürekli anayasa tartışırız? Daha doğrusu, Türkiye’de neden, bitip tükenmez bir anayasa tartışması vardır?
Dün bir kez daha tahliye edilmeyen Osman Kavala, hakikaten şu meşhur ‘darbe anayasası’ nedeniyle mi yaşıyor başına geleni? Demirtaş ve diğer HDP’lilerin yıllardır cezaevinde oluşu, binlerce öğrencinin, çok sayıda gazetecinin cezaevinde ömür tüketiyor oluşlarının, Grup Yorum üyelerinin gözümüzün önünde eriyişlerinin ve olup biten karşısında toplum ortalamasının sergilediği ürkütücü sessizliğin gerekçesi, anayasa metni mi?
Aleviler anayasa-norm nedeniyle mi statülerine kavuşamıyor? Benim bir yurttaş olarak, idareden hemen hiçbir şeyin hesabını soramıyor, pek çok hak ve özgürlüğümü lâyıkıyla kullanamıyor, bir kısmına sahip dahi olamıyor oluşumun nedeni, anayasa metni mi? Yoksa, birileri bana açıkça ‘eşek’ muamelesi yaptığı için mi? Çok mu ağır oldu? Gücenmeyin, size değil, bana yapılıyor bu muamele, sizinle ne ilgisi var!
Gözümüzün içine baka baka, on iki asırlık Hasankeyf su altında bırakılıyor. Belediyelere kayyım atanıyor. Gıkını çıkarıp vergisinin hesabını sormaya kalkana soruşturma açılıyor. İki kişi bir araya gelip barışçıl toplanma hakkını kullanamıyor.
Basılı gazetelerin neredeyse tamamı her gün aynı manşetle çıkıyor. Paçavra basın ve TV’lerin ‘köşeleri’ satılık tipler tarafından istila edilmiş halde. Üniversiteler Türkiye’de yaşananlardan hâlâ habersiz! Vergilerimiz akıl almaz boyutlarda ‘israf’ ediliyor. Üç beş namlı müteahhit ‘israfa’ doyamıyor.
Her Allah’ın günü kadınlar ve işçiler katlediliyor. İnsanlar çürük binalar altında, enkazda. İstanbul büyük depremi bekliyor ve hepimiz biliyoruz ki, yalnızca bekliyor! Muhalif olan herkes, her durumda ve her yerde kendi başının çaresine bakmaya, sosyal medya aracılığıyla yargının işlemesine ‘yardım etmeye’ çalışıyor.
Ortalama, dürüst ve sade yaşam süren insanlar, eşsiz süflilik karşısında aklını korumaya çalışırken, muhalefet partileri temsilcileri twittırda sürekli ‘başsağlığı ve sabır’ diliyor! Başlıca işleri bu: Başsağlığı ve sabır dileyicileri.
Yukarıda sayılan anormalliklerin hangisi anayasa metinleriyle ilgili?
Tümü ve hiçbiri!
Türkiye’deki anayasa tartışmaları, asıl konuşulması gerekenleri, gerçek ve can yakıcı sorunların nedenlerinin görülmesini ‘örten’ bir işlev yerine getirdi on yıllarca.
Oysa ‘anayasal sorun’ olduğu iddia edilen çatışmaların önemlice bir kısmının, anayasa metinleriyle doğrudan hiçbir ilgisi yoktu. Hâlâ yok…
Yazı önerisi: Nuray Mert, İlber Ortaylı’nın ‘Bir ömür nasıl yaşanır?’ kitabı üzerine, ‘Bir hayat nasıl yaşanmaz’ başlıklı bir yazı kaleme aldı. Mert’in, son derece ‘insaflı’ bulduğum güzel eleştiri yazısını buraya bırakıyorum.
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.06.2025
18.05.2025
10.05.2025
1.05.2025
22.04.2025
24.03.2025
20.03.2025
18.02.2025
13.02.2025
10.02.2025