Mustafa Karaalioğlu
Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarının hapse atılmasıyla 19 Mart’ta başlayan dün CHP Kurultayı’yla devam eden sürecin doğurduğu yeni siyasi sonuçları sahici ve soğukkanlı okumak gerekiyor. Zira, buradan yeni bir siyasi güç dengesi çıkıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, aklında epeydir olan şeyi nihayet gerçekleştirdi ve İmamoğlu’nu siyasetten olmasa bile sokaktan uzaklaştırdı ama bu sonuca ulaşmayı garanti etmez. Buna karşılık İmamoğlu da, siyasi hayatında “mukadder” bir süreci yaşıyor ve muhatap olduğu şeyler fazlasıyla ağır ve sert ama bu da sanıldığı gibi kayıp sayılmaz.
Bir potansiyel büyüyor ve böyle giderse 19 Mart’tan umulan sonuçlar her ne idiyse, umulduğu gibi gerçekleşmeyecek. Siyasi planların her zaman garantisi olmaz; öyle zamanlardan geçiyoruz. Aynı zamanda gayet tabii, haksızlığa uğramış olmak da siyasi başarıyı garanti etmez. Sadece güç oyununda yeni bir evreye geçtiğimiz kesindir.
Neler oldu, neler olabilir bakalım...
1- Evet, iktidar/Cumhurbaşkanı, sert bir hamle yaptı. Türkiye gibi böylesine operasyonlar için ağrı eşiği yüksek bir ülke için bile sert bir hamleydi. Cumhurbaşkanlığı’ndan sonra en önemli makamın sahibi olan ve siyasi ritim gereği sonraki makamı Cumhurbaşkanlığı olabilecek olan bir isim hapse gönderildi. Böylelikle ilk seçimde en güçlü görünen aday engellenmeye çalışıldı. “En güçlü aday” olarak görünmese İmamoğlu’nun ne diploması iptal edilir, ne siyasi yasak davaları açılır ne de 19 Mart yaşanırdı. 2019’da kazandığı ilk seçimin iptal edilmesiyle başlayan bir yakın takip var ve o günden beri Belediye Başkanı olarak yaşadıkları da ortada. Bu yüzden şimdi yaşadıkları İmamoğlu için mukadderdi. Hukuki ya da demokratik elbette değil ama siyasetin malum tabiatı içinde kaçınılmazdı.
2- Yapılanlar (19 Mart) halkın çoğunluğunu memnun etmedi hatta inandırıcı bulunmadı. Büyük çoğunluk ortada hukuki bir durum olmadığını ve siyasi rekabet yaşandığını düşünüyor. Böyle işaretler de İmamoğlu’nun siyasi güç potansiyelini gösteriyor. Bunun anlamı ise, şu anda tek siyasi çıkışı içeriden verdiği mesajlarla toplumdaki heyecanı ve kendi siyasi dinamizmini ayakta tutmak olan İmamoğlu’nun büyük imkanı olduğudur.
3- CHP de süreci iyi yönetti. Tepki mitingleri güçlüydü ve İmamoğlu’nun 15,5 milyon oyla aday ilan edilmesi gösterişliydi. Son olarak, kurultayı yapıp Özgür Özel’i yüksek oyla seçerek tartışmaların üzerine sünger çekmeyi de başardılar. 19 Mart-6 Nisan arasında yaptıkları en önemli şey ise siyasi meşruiyeti elde tutmak oldu.
4- Özgür Özel’in hem süreç yönetiminde hem de İmamoğlu’nun meydanlara yansıtılmasında gösterdiği liderliğin payı büyüktür. Özgüvenliydi, paniklemedi, gereksiz yere de coşmadı ve böylesine büyük bir kitlesel sirkülasyonu kazasız belasız sevk ve idare etmeyi başardı. CHP için en kritik mesele, haklılıklarını kaybetmeden heyecanı ayakta tutmaktı ve Özel bunu sağlamakta tabanına güven vermeyi başardı. Kurultayda bütün oyları alması da partisinin ona artan güvenini gösterdi.
5- Adayı hapiste olmasına rağmen CHP, Cumhurbaşkanlığı seçiminde hâlâ şansı yüksek taraf olma potansiyelini koruyor. Mevcut potansiyelin üzerine Ekrem İmamoğlu’nun seviye atlayan siyasi liderlik pozisyonu ve artan karizması da eklenmiş durumdadır. Önümüzdeki haftalarda sık sık “Erdoğan mı, İmamoğlu mu?” anketleri görebiliriz. Şimdiden sonra, muhtemelen en önemli siyasi veri hatta seçim heyecanı artık bu tür anketler üzerinden yaşanacak. İktidar için de CHP için de bu veri, yapılan işlerin sağlaması anlamında önem arz edecek.
6- İki hafta sonunda ortaya çıkan tablo, Özel ile İmamoğlu’nun aralarındaki yakın çalışma hattını korumaları, heyecanı canlı tutmaları gereğine işaret ediyor. Yani, İmamoğlu ile beraber ve O’nun adaylığı dışında bir seçenek düşünmeden seçimi zorlamaları tek ve en mantıklı yol haritası olarak öne çıkıyor ki; Özel her fırsatta bunu dile getirmeye özen göstererek doğru yapıyor. Bazı yorum ve beklentilerin aksine aralarındaki uyum hem iyi hem de siyasi verimlilik üretiyor.
7- Elbette, Cumhurbaşkanlığı seçim süreci hem İmamoğlu hem de CHP için iki haftada olanlardan ibaret değildir. Ekonomiden dış politikaya, eğitimden yargıya kadar bütün sancılı ünitelerde yeni politikalar vaz’etmek, anlatmak ve inandırmak gibi bir büyük mesai hâlâ ifa edilmeyi bekliyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025