Mustafa Karaalioğlu
Esasen, yüksek gerilimli siyasi atmosfer nedeniyle hiç çıkmamıştık ama tarihi ve adresi belli bir seçim takvimi nedeniyle tamamen seçim sath-ı mailine girmiş bulunuyoruz. Cumhurbaşkanları adayları kesinleşti, partilerin ittifak kompozisyonları da belli oldu. Sadece yeni bir seçime değil, yeni bir sisteme de gidiyoruz. Dolayısıyla, çok bilinmeyenli bir denklemin çözümü yolunda bulunuyoruz.
***
Başlangıçta seçime sadece AK parti-MHP ittifakıyla girileceği tahmin ediliyordu ama muhalefet kısa süreyi değerlendirmeyi başardı ve bu ittifakın karşısına dört partinin çıkması mümkün oldu. Dörtlü ittifak seçimde oluşacak parlamento dengesini değiştirmeye yeter mi yetmez mi şimdiden tahmin etmek zor ama kesin olan bir şey var ki baraj sorunu olmadığı için çok sayıda partinin Meclis’te temsilinin yolu açılacaktır. Başkanlık sisteminde böyle bir kompozisyonun olması da demokrasi için isabetlidir. Daha çok görüşün, daha fazla siyasi fikrin temsil imkanı bulması, sözlerini yansıtabilme zeminine sahip olması şu anda herkesin şikayetçi olduğu toplumsal ve siyasal gerilimin telafisi için gereklidir. Cumhurbaşkanı’nın sahip olduğu geniş yetkiler de dikkate alındığında parlamentonun çok sesliliği sistemin sıhhati açısından destekleyici bir unsur olacaktır.
Bu yüzden, seçimin heyecan verici olan, kritik ve önemli maddesi de zaten Cumhurbaşkanı’nın kim olacağıdır. Dolayısıyla seçim sürecinin ve sonrasının kalitesi ve ülkenin biriken sorunlarının çözümü için perspektif ve vizyonu aramak için Cumhurbaşkanı adaylarının vaatlerine odaklanmak gerekiyor. Seçilen isim ülkeyi 5 yıl süreyle tek başına yönetecek ve bu yönetim; şimdiye kadar bildiğimiz, alıştığımız hükümet sistemiyle kıyaslanamayacak kadar kişisel özeliklerin ön plana çıktığı; yani liderliğin tayin edici olduğu bir tarzı yansıtacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, rakiplerine kıyasla seçmen desteği ve icraat portföyü olarak yarışa çok önde başlayan liderdir. 16 yılı aşkın bir süredir ülkeyi yönetiyor ve yaptıkları yapacaklarını teminatıdır, kuralı gereği büyük avantaja sahip bulunuyor. Birçok sosyal kesimi memnun etmeyi başardı ve ülkenin kalkınma tablosunu önceki dönemlerle kıyaslanamayacak oranda geliştirmeyi başardı. Bu sahada rahattır…Bununla birlikte, memnuniyetsiz kitlelerin beklentileri, özellikle demokrasi ve adalet duygusunun zayıflaması nedeniyle oluşan gerilime karşı bir model önermesi gerekiyor. Bir anlamda uzun yıllar süren iktidar olmanın ürettiği kaçınılmaz sorunları aşmak için yeni bir vizyon koymak zarureti vardır. Güçlü bir demokrasi, temel hak ve özgürlüklerin tartışmasız bir güvenceye kavuşması ve yargıya güvenin tesisi bahsi gibi alanlardaki vaatler önemli olacak. Bu alandaki yeni yaklaşım, ekonomide son dönemde ortaya çıkan riskleri önlemek için şarttır. Böyle bir yenilenme, Cumhurbaşkanı’nın dünkü konuşmasında değindiği küresel risklere karşı dayanıklılık eşiğini de artıracaktır.
***
Türkiye, ekonomide iyi olanın ne olduğunu yaşamış bir ülkedir.
Türkiye demokraside mükemmel olmasa da iyiyi tanımış bir ülkedir.
Türkiye, dünya pazarında diplomatik ve ekonomik itibarı yaşamış bir ülkedir.
Türkiye, toplumsal kalite ve seviyeyi tatmış bir ülkedir.
Kabul etmek lazım, toplum bütün bunları da büyük ölçüde AK Parti iktidarları döneminde gördü ve tecrübe etti. Yani, sokaktaki insan neyin eksik olduğunu ve dolayısıyla neyin daha ne kadar iyi olabileceğini çok iyi bilmektedir. Erdoğan’ın avantaj ve dezavantajı da işte bu gerçekte saklıdır.
Yeni bir seçime ve yeni sisteme giderken hem en iyi seviyeyi yakalamak, hem de bu hedefleri geri dönüşsüz olarak kazanacak bir vizyonun siyasi rekabetine ihtiyaç vardır. Sorumluluk sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ait değil, bütün adaylar ve bütün partiler beka sorunu olmayan, huzurlu bir ülke için vizyon geliştirmek zorundadır.
Yazarlar
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları













































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.12.2025
1.12.2025
27.11.2025
24.11.2025
22.11.2025
17.11.2025
15.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
6.10.2025