Mustafa Karaalioğlu
Son çeyrek yüzyılı hatta II. Dünya Savaşı sonrası dönemi hesaba katarsak dünyanın en makul ve mantıklı zamanlarından geçtiğimiz söylenemez. Demokratik ve hukuki değerlerin, insan haklarının, sivil toplum veya çevre gibi kavramların daha çok değer gördüğü ve yükseldiği zamanlar olmuştu. Bu değerlerin birer kriter olarak ülkeleri etkileyen, bağlayan, denetleyen unsurlar olarak bugüne kıyasla daha güçlü olduğu zamanlar vardı. Bu tersine rüzgâr tarihin içinde bulunduğumuz dönemini sadece demokratik olmayan rejimlerde değil klasik demokrasilerde de çekilmez hale getiriyor.
Yakın zamana kadar birer yönetim standardı olan, ahlaki ve hukuki norm haline gelen çoğu yasalarda yazılmamış olan kurallar şimdi ayak altına alınabiliyor. Bu seviyesiz, kalitesiz, lümpen rüzgârın esmesinde ABD Başkanı Trump’un etkisi büyüktür. Çünkü bilindiği gibi ABD’nin öteden beri moda belirleme gücü bulunmaktadır. ABD’nin seviyeyi aşağılara çektiği dünyada Filipinler Başkanı gibi küfürbaz liderler de, İsrail Başbakanı gibi ayrımcı yasaları art arda üreten liderler de olabiliyor. Küresel etki ve trend böyle bir şey… Bugün, ABD de, Filipinler de, Macaristan da, Venezuella da, İsrail de bütün ortak değerler açısından geriye gitmektedir. Bazısı üzüm üzüme bakarak kararıyor, bazısı da zaten kararmak için her dönem bir bahane ararken bu kez Trump’ın açtığı yelkene sığınarak ülkesini geriye götürüyor. Gariptir hepsi de ABD rüzgârından istifade ederken, bir yandan da “ABD emperyalizmi”ne karşı savaşmak edebiyatından geri kalmıyor.
Alan memnun satan memnun… Zaten beriki de emperyalizm, kapitalizm, küresel egemenlik gibi lafları umursamadığı için sözün kıymeti de kalmamış bulunuyor. Ticaretini yap, vergini öde, ayağıma dolanma da istediğini söyle… Dünya şu sıralar, üç aşağı beş yukarı böyle…
***
Tabii ki her şey o kadar kötü değil ve umut verici işler de olmuyor değil. Mesela, İspanya’nın ölümünden 40 küsur yıl sonra diktatör Franco’nun kemiklerini saygın bir mahaldeki mezardan çıkarıp alelade bir yere taşıma kararı alması gibi. Umut verici çünkü, zulmün, kötülüğün, yanlışın kural haline gelemeyeceği, oldu bittiyle kabul göremeyeceğinin anlaşılması adına değerli bir iş yapıyor İspanyollar. Hayat çok acımasız… O dönemde Franco’nun cinayetlerine ses çıkarmayan Katolik Kilisesi de bugün fikri sorulduğunda başını başka yöne çevirip “Bildiğiniz gibi yapın, karışmıyoruz” deyiverdi. İspanya Başbakanı Sanchez “Böyle bir şey, geçmişinde faşist diktatörlükler yaşayan Almanya ve İtalya’da hayal bile edilemez” diyor.
Böyle cesur bir karar almak kadar, konu komşudan utanmak da ortak değerler adına güzel bir şeydir. Birçok tarihsel, kültürel, ekonomik, coğrafi faktörün yanısıra ülkeleri geliştiren bir unsur başkalarından utanmaktır. Tıpkı insanlar gibi…
Evet, modern zamanların, demokrasi çağının en iyi döneminden geçmiyoruz. Ama, bir yandan “gücü gücü yetene dünyası”nın kötü bir provası sahnelenirken öte yanda makuliyet hâlâ insanlığın en değerli sermayesi olmaya devam ediyor. Mesela, bu sayede dünyanın her yerinde on milyonlarca mülteciye, hiç tanımadıkları ülkelerin vatandaşları tarafından karşılıksız yardıma devam ediliyor. Kimse de çıkıp “Madem Trump gibiler oyunu bozdu, o zaman biz de desteği keselim” demiyor.
Bir yanda, gücü gücü yetene dünyasının kötü bir provası sahnelenirken öte yanda hâlâ aklı başında olanların sayısı çok daha fazladır. Ama makuliyet ortalıkta görünmez, sesi çıkmaz… Üzerinde ışıklar yanıp sönmez çünkü adı üzerinde o makul olduğu için sıradandır. Sıradışılık, cerbeze, çılgınlık ise “ben buradayım” der, herkes onun hikâyesini anlatmaktan hoşlanır. Ama en nihayet çılgınlık ne kadar seyre değer olsa da sürdürülemez…Çünkü, bir zaman gelir insanı yorar.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları

























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.12.2025
1.12.2025
27.11.2025
24.11.2025
22.11.2025
17.11.2025
15.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
6.10.2025