Mustafa Karaalioğlu
İster kapalı, ister serbest piyasa ister de tamamen liberal olsun bir ekonominin yaşayabilmesi, gelişebilmesi ve itibar görebilmesi için açık ve şeffaf olması şarttır. Yerli ve yabancı yatırımcının bir parçası olmayı düşündüğü piyasayı tanıması, genel olarak ekonomiyi ölçebilir olması ve kararların nasıl alındığını bilmesi gerekir. Kanunlar başta olmak üzere bütün mevzuatın sürprizlere açık olmaması, maç başladıktan sonra oyunun kurallarının değişmemesi; yani öngörülebilir olmak zarureti vardır.
Lafı uzatmadan söyleyelim, Türkiye bugün böyle bir görüntü vermiyor. Aksine, hem karar süreçleri belirsizdir hem de ekonomi hakkında genel bir fikir verecek rakamlar üzerinde şüphe vardır. Bırakın yabancı yatırımcıları, yerli yatırımcı için bile tahmin edilemez bir yatırım ortamının içindeyiz. Böyle olduğu için de salgına rağmen dünyada demirlemek için liman arayan finansmanı ülkeye çekemiyoruz. Doğrudan yabancı yatırım miktarı bizim çapımızdaki bir ekonominin sıradan performansının bile çok altında seyrediyor. Yakın zamana kadar yıldız olarak görülen Türkiye artık merak bile edilmiyor.
Sadece rakamların çelişkisi ve tutarsızlığını yaşamıyoruz. Bir yandan içinde bolca “yerli-milli” geçen cümleler, öte yandan uluslararası finans çevrelerinden swap dahil her türlü kolaylığı talep eden halin çelişkisi gizlenemiyor. Dünyada borçlanmaya en büyük faizi ödeyen birkaç ekonomiden biri haline gelmemiz, bırakın sıkıntılı zamanları ekonomiyi kısa süre önceki küresel bollukta dahi sahili selamete çıkaramamış olmamız büyük bir sorunumuz olduğunu adeta haykırıyor. Ne kapalı ekonomi ne de serbest piyasa; her saat duruma göre kuralları değişen bir sistemin kaçınılmaz maliyetini ödüyoruz. Bugün 9 bin doların altında seyreden kişi başına milli gelir, sadece son dört-beş yılda işler rutin seyretmiş olsaydı 15 bin doların üzerinde olabilirdi. Kaybımız büyüktür ve görünen o ki daha da büyüyecektir.
Görünen o ki diyoruz çünkü enflasyon, işsizlik, Merkez Bankası rezervleri gibi ekonomiye dair bilinmesi en kolay rakamların doğrusu bile artık birkaç güvenilir uzmanın çalışmaları sayesinde öğrenilebiliyor. Açıklananla gerçek arasındaki makas da her rakamla biraz daha açılıyor. İçeride şüpheyle bakılan rakamlara, içeride güven duyulmayan ekonomiye dışarıda kim güvenir, varın düşünün?
Türkiye’nin üretim ekonomisine geçmek, rekabetçi alanlara yatırım yapmak, yatırım ortamını iyileştirmek gibi müzmin ama geleceği kurtarmak için olmazsa olmaz önemde hedefleri vardı. Bunları geçelim artık… Geçelim geçmesine ama hiç olmazsa mevcut sistemi rehabilite eden, mevcut imkanlarla ekonomiyi öngörülebilir kılan bir sükuneti ıskalamayalım.
Genç ve işsiz büyük bir nüfusumuz var. Erken emekli ettiğimiz insanlarımızla büyük bir emekli maaşı gerçeğimiz var. Birbirinden farklı modellerle geçinmek için sadece devletin eline bakan milyonlarca yarı-işsiz insanımız var. Çalışanla çalışmayan arasındaki refahın neredeyse eşitlendiği büyük bir ortak küme var. Üstüne üstlük dünyaya kapıları neredeyse kapatmış bir hukuk ve ekonomi sistemimiz var. Akıp giden yıllar, geri döndürülemeyecek zaman ve biz geri giderken koşar adım büyüyen bizimle aynı grupta ülkeler var.
Toparlanmak için başka ne olması lazım?
Zaten büyük bir kriz yaşarken içine düştüğümüz salgın şimdi yeniden atak yapma eğilim gösterirken, gerçekle yüzleşmenin ve ayaklarını yere basmanın zamanıdır. Kendi kendimize hava atmayı bırakalım artık. Bu kadar yeter… Daha geç olmadan, daha büyük maliyet ödemeden, daha çok fırsat kaçırmadan; adı hangi sloganla anılırsa anılsın sorun değil ama rotayı, işleyişi rasyonel kurallara tabi bir ekonomiye kıralım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025