Mustafa PAÇAL
İktidarda ve muhalefette sınav verecek…
Siyasetin toplumsal alanda yarattığı aşırı kutuplaşmanın sonuçları neler olacaktır.
Bunu bugünden kestirmek zor olsa da olası sonuçları hakkında akıl yürütmek ve sonucunda karşılıklı kabullenmeyi ve doğal olarak normalleşmenin nasıl sağlanacağını düşünmeden edemiyor insan…
Çünkü herkes için yaşayacağı bir tane ülkesi var.
Biliyorum toplumsal ilişkiler ağır bir travma aldı ve bu süreç halen acımasızca devam ettiriliyor. Hukuk ve demokrasi adına ortada hiçbir şey kalmadı.
Durumu özetlersek, herkesin birbirinin gözünü çıkarmaya hazır beklemesini normal görmek demek önce kendi gözünü feda etmekten geçiyor.
Muhalif olana zarar verme, zulüm etme üzerine kurulu bir iktidar siyaseti baskısı altında yaşamanın yarattığı psikolojik sarsıntı çekilmez boyutlara tırmandırılmışsa ve bu durum iktidar varlığını sürdürmek için araçsallaştırılması, bu ülkede sağlanan kutuplaşmanın ne kadar kin dolu boyutlara geldiğini göstermesi bakımında oldukça ibret vericidir.
Nereye kadar sürdürülebilir bilinmez ama sürdürülmesi olanaksız bir durumda olduğumuz kesin…
İktidarla muhalefet arasında hiçbir şekilde bir iletişim, bir diyalog yok, onu demeye çalışıyorum. Tüm kapılar kapalı ve bu durum beş seneden fazladır böyle ve daha vahimi ise artık iş karşılıklı şiddete kadar tırmandırılmış durumda.
İktidar elindeki polis ve yargı gücünü hak ve adalet için değil iktidarını tahkim etmek için kullanıyor.
Kimse ama kimsenin haksızlığa ve şiddete uğramayacağının garantisi yok…
Her yanıyla içine düşürüldüğümüz bu cinnet kuyusundan çıkmak ve normalleşme için kimsede umutlu falan değil aksine herkeste bir karamsar ve bir umutsuzluk gırla gidiyor.
İktidarın bu durumu değiştirmeye hiçte yanaşmadığını ve yanaşmak istemediğini Bülent Arınç’a yapılan linç ile bir kez öğrenmiş olduk.
Yıllar yılı beraber yürüdükleri kadim dostlarını bir kalemde defterden siliverdiler.
Yalnız şimdi herkes için yeni bir sınavın verileceği fırsatların ve tehlikelerin eşiğine geldik.
Gelinen bu nokta herkes için ya bir kırılma yada başarı yaratma potansiyeli taşıyor.
İktidar için sınav, yıllarca batıya karşı atarlı,giderli izlenen dış siyasetin artık onu ciddi bir krizin ve bir yol ayrımının çatısına getirdiği göstermesi bakımından önemli ve bu sınavı nasıl vereceğini de bilmiyor.
Cumhuriyet tarihi boyunca 40’lı yıllardan beri batıya açılan ve batı kurumlarıyla hukuk oluşturan Türkiye şimdi bir yol ayrımında bulunuyor.
Kanımca devletin resmi görüşü olarak “jeo-politik konumumuz nedeniyle bizi gözden nasıl olsa çıkaramazlar” kurnazlığına dayalı batılı ve doğulu ilişkilerde artık bu işin sonuna gelinmiş gibi gözüküyor.
Özellikle AB ilişkileri açısından durumun ciddiyeti çok açık, Türkiye içinde iş olağanüstü öneme sahip…
İki tarafta aralarındaki ekonomik ilişkilerin hatırına ya bir şey olmamış gibi yapacaklar ya da her iki tarafta aralarındaki ilişkileri sürdürülebilir bir zemine taşıyacaklar hangisi olacak göreceğiz ama durum pek bir ciddi…
AB’nin tüm yetkili sözcüleri 10-11 Aralık Konsey toplantısından kısa veya uzun vadeli yaptırım kararları alınacağının altını çiziyor. Sorunların bulunduğu dosyada Libya’dan, doğu Akdeniz’e oradan Karabağ’a ve göç meselesine oradan gümrük birliği ve vize sorununa kadar bir dizi çözüm bekleyen sorunlar yumağı ile dolu olduğu biliniyor.
Haziran ayı Konsey toplantısında sonraki altı ay içinde “pozitif gündem” çerçevesinde Türkiye’nin yapıcı bir adım atmamasının altı çizilerek durumun ilişkileri daha da kötüye götürdüğünü açıklayan AB sözcülerinin, yaptırım için ne karar verileceğine olan merakı daha da arttırılmasını tetikledi.
ABD’nin seçilmiş başkanı Joe Biden ise hızla kabinesini ve çalışma arkadaşlarının kim olacağını tespit etmekle meşgul olsa da 20 Ocak’tan sonra yapacağı işlerin ajandası da belli olmaya başladı.
Biden tüm açıklamalarında Trump döneminde prestijini kaybetmiş ABD’in geri döneceğinin mesajını vermeye çalışıyor.
BM kurumlarına, İklim sözleşmesine ve İran nükleer anlaşmasına kadar geri dönüleceğini daha bugünden ilan etti.
Türkiye içinde Halkbank ve S400 sorunlarında hukukun işlemesi ve CAATSA yaptırımlarının gündeme alınacak olması bu durumdan çıkarılacak sorunlar olarak görülüyor.
Evet…
Önceki yazımda Ak parti yol ayrımında demiştim aslında geniş açıdan bakacak olursak Türkiye’de bir yol ayrımında…
Türkiye batı ve batı kurumlarıyla ilişkilerde artık karar verme durumunda..
Yarım yamalak değil bu sefer, durum “geleceğimizi Avrupa’da” görüyoruz diyen demeçlerle atlatılacak bir durum olmaktan iş çıkmış gözüküyor.
Ancak İktidar, yine bildiğini okuyan bir vurdum duymazlık içinde olursa özellikle ekonomik ve toplumsal göstergelerin bu durumdan ne kadar kötü etkileneceğini bilmek için kahin olmaya gerek yok.
Muhalefet vereceği sınavda en az iktidarın vereceği sınav kadar hayati önemde bulunuyor.
Soru şu;
Muhalefet partileri, iktidar koalisyonu karşısında millet ittifakından daha güçlü bir demokrasi ittifakını, asgari müştereklerde birleşerek oluşturabilecekler mi?
Millet İttifakından daha güçlü bir ittifak derken, HDP’nin de içinde olduğu dahageniş bir muhalif ittifak zemininden bahsediyorum.
Yoksa çeşitli siyasi ve kabul edilemezlerle böylesi geniş bir ittifakın kurulmasının önüne geçilecek ve iktidar koalisyonuna destek mi verilecektir.
Asgari müşterek derken söylemeye çalıştığım şey şimdilik anayasa ve yasalarına saygılı bir devlet olmaktan bahsediyorum çünkü ortada böyle bir devlet yok.
Bu durumda iktidarda, muhalefette sınav verecek…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.04.2021
10.02.2021
13.01.2021
23.12.2020
7.02.2020
22.10.2020
12.10.2020
2.09.2020
26.08.2020
15.08.2020