Namık ÇINAR
İlkin şu meseleyi bir hâlledelim istiyorum:
Bu ülkenin uzun yıllar kışla ile cami arasında sıkışıp kalması ve o nedenle de bocalaması yüzünden, ey başka seçenek düşünemeyenler, bıkmadınız mı hâlâ bu ikisi arasında gidip gelmekten?
Birbirleri için aynı fotoğraf karesinin negatifi olan ve birbirlerini besleyip üreten bu kesimler bakımından okuma- yazma problemi çözülmüşse de, okuduğunu anlama hususu korkarım henüz olduğu gibi duruyor yerli yerinde.
İster darbeci generalleri eleştirmiş olayım, ister dincilerin içyüzüne değineyim, ne zaman kışla- camiikilemine dair bir şeyler yazsam, hemen kulakları dikiliyor bu düşman kardeşlerin ve aralarında üleşiyorlar beni o günlük, yazının durumuna göre.
“Geldin mi lâfımıza nihayet” diyor meselâ Kemalistler, eğer Erdoğan’a yüklenmişsem.
Yahut bu berikilerin vermişsem ağızlarının payını, bir sevinç, bir sevinç ki görmeyin, diğerlerinde.
Oysa jakoben mühendisliklerle veya dinsel metotlarla toplum biçimlendirmeye kalkışan bu iki cenahın her ikisini de reddedeceğimi hiç mi kesmiyor akılları, bilmem ki?
Kendilerinden değilsem, diğer taraftanım öyleyse, onlara göre.
Hayır arkadaş!
Ne sizden yanayım, ne de sizden.
Değiştirin artık bu kafayı.
Terbiyesizden mümin olur mu
Bir de, küfrün, hakaretin, hattâ iftiranın ve hedef göstermenin gırla gittiği kimi internet haber siteleri ve sosyal medya alanları var ki, benim için aklın alacağı işler değil bunlar.
Nihayet bütün yaptığım, düşüncelerimi yazmak, söylemek alt tarafı.
Beğenirsiniz beğenmezsiniz, çıkar karşı fikirler söylersiniz, olur biter. Düşmanlık da neyin nesi?
Sözüm ona, bir de dinibütün değerlere ve yüce duygulara dayandırmıyor musunuz tüm o edepsizliklerinizi, ahlâksızlıklarınızı, zorbalıklarınızı; yanarım ona yanarım.
Yazıklar olsun, hiç utanmanız da yok sizin!
O taraklarda bezim olmadığı hâlde, sizden daha saygılıyım ben dine.
Politik çıkarlara, tutkulara ve bu düzeyin kaçınılmaz çirkefliklerine alet edilen dinin, böyle hâllerde terbiye edemediği görülüyor insanları.
Siyasetle iç içe geçmiş inanca dayalı değerlerin, bu koşullarda toplumu iyiye doğru biçimlendiremediğine en esaslı örnek ise, sizlersiniz.
Zaten benim de anlatmaya çalıştığım bu değil mi?
Halktan mı yanasın, devletten mi
Günümüz dünyası, statükoların değil, bireysel ve toplumsal bazdaki özgürlük taleplerinin daha da yoğunlaşacağı ve genleşeceği bir çağdır.
Bu akışın önünde durmaya yeltenen siyasalar, kaybetmeye mahkûmdurlar.
Halk adına devleti ele geçirenler, halk adamlığından vazgeçip devlet adamlığına heveslenirlerse, yok olacaklardır.
Buna en iyi örnek “Halkçı Ecevit” olup, güç aldığı halk yerine devlet adamlığı baskın geldiği için, bir zamanlar Merve Kavakçı’ya Meclis’te “Burası devlete meydan okunacak yer değildir” demiş, fos çıktığı için de yok olup gitmişti.
Hâlbuki meclis, halk temsilcilerinin tam da o devlete meydan okuyacakları yegâne yerdir.
İşte şimdilerde de, halkın büyük teveccühü ile işbaşına gelmiş bulunan Erdoğan, başta polis teşkilâtı olmak üzere devlet bürokrasisine övgüler yağdırmakta; böylece o da tıpkı Titanik gibi, aynı kaderin buz dağına doğru hızla yol almaktadır.
Zira devleti koruma güdüsüyle ne Kürt sorunu çözülür, ne de halkın ekmeği büyütülür.
Her iki alana da sadece seçkinler yerleşirler.
Bütün problemlerin hâlli, eninde sonunda ancak bireyin ve toplumun özgürleşmesi vezenginleşmesiyle gerçekleşecektir.
Tohumları buna gebe kalmayan, tomurcukları o renkte açmayan hiçbir politikanın kıymet-i harbiyesi olamaz.
twitter@cinarnamik
Yazarlar
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları



















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016