Namık ÇINAR
Neden İngilizlerin, Fransız, İsviçreli, Hollandalı, Norveçlilerin demokratik reformlara ihtiyaçları olmaz da, Türkiyelilerin yahut Suriyeli, Mısırlı, Tunusluların, Cezayir, Fas ya daPakistanlıların, çöllerde kavrulup patır patır yarılmış dudakların suya olan hasreti gibi, onlara geldi mi, arzuları bir türlü bitmek bilmez?
Neden Kanadalılar itişip kakışmazlar aralarında da, birbirlerini yer Yemenliler?
Nasıl olur da dürüstlükte birinci seçilir Finlandiyalılar, hem de Müslüman bile değillerken?
Neden dünyanın en hokkabaz en madrabazları İslâm coğrafyasından çıkar, onca namaza niyaza rağmen?
Ve yetmiş bin, yüz yetmiş bin cami yetmezken, yedi megavatlık güneş enerjisi pili gelmiyorsa kimsenin aklına, sadece ot değil demokrasi de bitmez o topraklarda.
Sistemin acılığını alsın diye, katkı maddesi gibi sonradan ilâve edilen bir şeker şurubu ise hiç değildir.
Demokrasi, bi’ kere her şeyden önce devletin sınırlandırılması demektir.
Tarih boyunca toplumun gönlünce yaşamasına mani olmuş bu zorba kurumun, egemenlik yetkilerinin elinden alındığını, siyasal erkin ve iradenin doğrudan doğruya halka geçtiğini ifade eder.
Demokratik toplum, dilediği gibi özgürce yaşayabilen toplumdur.
Demokrasilerde halkı dizayn eden reform paketleri olmaz.
Temel ilke, sınırsız özgürlük olduğu için, ilâveten “şu şöyle olacak, bu böyle olacak” diyen fermanlara ihtiyaç duyulmaz.
O yüzden, toplumsal yaşamın nasıl şekilleneceği kalem kalem sayılmış ve sınırları da belirlenerek daraltılmışsa, reform dürümüne sarılarak yedirilen bu tür düzenlemeler gerçek demokrasilerin değil, ancak otoriter yapıların konjonktürel makyajları olabilirler.
Eğer reformdan anlayacağımız, toplumun değil de, baş belâsı olan devletin halkın lehine olarak yeniden yapılanması ise; o vakit her düzenlemeden sonra kitleler karşısına biraz daha güçlenerek çıkılmasına nasıl bir yalan uydurulacaktır?
Siyasal iktidarın otoriter eğilimler sergilediği ve devlet erkinin daha da gürbüzleştiği koşullarda demokrasiden bahsetmek, budalalıktır.
Demokrasinin sözcük olarak bol keseden havalarda uçurulması, bir düzeni öyle yapmaz.
Otoriterlik ile demokrasi, yan yana gelmeleri mümkün olmayan zıtlıklardır.
Demokrasiler, seçimle gelmiş olsalar bile iktidarların nezdinde değil, insan hakları düşüncesinin baz alındığı sivil özgürlük alanlarında soluyup beslenerek büyürler.
Hattâ, iktidarların tepesinde Demokles’in Kılıcı gibi sallanarak, onlara çiğneyemeyecekleri bir başvuru kaynağı olarak kılavuzluk ederler.
Eğer böyle değil de tersi oluyorsa; toplum siyasal iktidara dil dökmekle ömür tüketiyor ve o da bunu umursamayıp bir biçimde oyalamanın yollarına bakıyorsa, orada demokrasinin varlığından bahsedilemez.
Demokraside halkın gücü ve özgürlüğü, temsilcisinin tahta geçmesiyle değil, tahtın yok edilmesiyle mümkündür.
twitter@cinarnamik
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016