Namık ÇINAR
Orhan Kemal’in çocukken okuduğum, birbirini anlamak yerine ayrı telden çalarak, ezberlerin dışında kalan her şeyi otomatikleşmiş reflekslerle kötüleyip kaotik bir ortamın nasıl yaratıldığını anlatan, “Babil Kulesi” adında neredeyse unutulmuş bir mizah kitabı vardır.
Hoş, yeni değil elbet!
Birbirini anlamamak, ne bugünlerin ne 1950’lerin... yaşadığımız coğrafyanın Babil’den beri süregelen beş bin yıllık karakteristiğidir, ona bakarsanız.
Bildiğiniz gibi CHP ve MHP, nihayet bu kez burunlarının dikine gitmeyip, ortak bir cumhurbaşkanı adayı çıkarma akıllılığı gösterdiler ya; Ulusalcılar hiç durur mu?
Bütün bağnazlıklarıyla “Çatlak Sesler Korosu”nu erkenden harekete geçirerek, Erdoğan’ın ekmeğine AKP’den de önce yağ sürmeye başladılar bile.
Oysa bilen bilir, anlayan anlar; Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olması felâketlerin en büyüğüdür.
Her türlü olumsuzluk, ondan sonra gelmektedir.
O yüzden, karşısına çıkarılacak adayda, otoriter bir başkanlığa gitmek isteyen Erdoğan’ın önünü kesmeyi, senaryosunu bozmayı amaçlayan bir seçilme kabiliyetinin aranması, öncelik taşımaktadır.
Bu hedeften sapan bütün seçenekler gerçekçi olmayıp, ya aptalcadır ya maksatlıdır.
Cumhurbaşkanı adayı sadece bizim değerlerimizi taşısın, gelsin Türkiye’yi kurtarsın, yok şöyle olsun, yok böyle olsun, derseniz; Erdoğan’ın acılı bukağısından hiçbir şekilde kurtulamazsınız.
Esas gayenin onu oraya çıkarmamak olduğu, asla ve kat’a unutulmamalıdır.
Peki, seçilecek cumhurbaşkanının hiç mi önemi yok?
Adamın önüne iki şişe şarap koymuşlar. Birinin her günkü keskin sirke olduğunu iyi bildiğinden, hiç tatmadığını göstererek “bu daha güzel” demiş.
Aklınız varsa, siz de aynısını yaparsınız.
Yeni cumhurbaşkanının vasat bir temsilci olması yeterlidir. Başka özellik aramayın. Gün, o gün değildir.
Tutucu da olmayın; kurtarıcı seçmiyorsunuz. Meydanı boş bulmuş, herkesi daha da beter haraca berece kesmeye hazırlanan Erdoğan’ın önünü alıyorsunuz.
Yeter ki o koltuğu ona kaptırmayın.
Kaldı ki Erdoğangillerde bir telâştır gidiyor. Korku bacayı sarmışa benziyor.
Başkanlığı çantada keklik sanıyorlardı. Bakalım artık sonun başlangıcına geldiklerini anlayabiliyorlar mı?
Baksanıza, duyunca ilkin şok geçirdiler; ama sonra toparlanıp derhâl çamur atma savaşına giriştiler.
Parasempatik sinir sisteminin itkisiyle, kaşlar gözler önleyemedikleri bir şekilde ellerinde olmadan oynamaya da başladıysa, demek gidilen yol doğrudur.
Hattâ Erdoğan, adaylığını bile gözden geçirebilirdi. Lâkin, tutkuları galip gelecek, vazgeçmeyecektir. Zaten yalakaları da “siler geçeriz haşmetmeap” diyerek, onu doldurmayı, akla tercih edeceklerdir.
Kendinden başka Müslüman yok sanıyordu. Oysa şimdi ibriğini tutup eline su dahi dökemeyeceği donanımda birisiyle karşı karşıya gelecek. Ne fos olduğu da, sırları dökülen bir ayna gibi, etrafa pul pul saçılınca görülecek.
Çivi çiviyi söker, demez miyiz? Alın işte size Erdoğan’ı yerinden oynatmanın bilinçle kotarılacak yol ve yordamı.
Hele bir kaybetmeye yüz tutsun, bakın arkası nasıl sapır sapır gelecek.
Bunun ise bir sürü sonuçları olacak.
Her şeyden önce sihir bozulacak. Çünkü illüzyonistin sonunu getiren, numarasının ayağa düşmesidir.
O hâlde, hiç kimse şunu aklından çıkarmamalıdır:
CHPile MHP’nin ortak adayına gösterilecek her türlü mırın kırın, Erdoğan’a verilecek destekten başka bir şey değildir.
Zaten Ulusalcılar, ders alabilen ve olgular karşısında esnek davranabilen yetenekte olsalardı, ülke bu hâle gelmezdi.
Erdoğan’ın en sadık müttefiki onlardır.
Bu uyarılar Kürtler için de geçerlidir.
Erdoğan’ın düzen inşasında “mala” olup, sonra ondan hayırhahlık dilemek, Ezop’tan beri yazılmış kurtla (kuzu değil) tilki hikâyelerini kulak ardı etmekle aynı kapıya çıkar.
twitter@cinarnamik
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016