Partilerin aday adayları bir bir ortaya çıkarken, kadınlara ve gençlere seslenmek istiyorum: Ortaya çıkın ve aday olun!

Haziran ayında yapılacak 24. dönem milletvekili seçimlerinde yeni yüzler görmek istiyoruz.
Yıllardır partilerde köşe başlarını tutmuş kişiler artık çekilip, gençlerin ve kadınların önünü açmalıdırlar. Eğer dillerinden düşürmedikleri gibi, politikaya gönülden bağlı iseler, bilgi ve deneyimlerini yeni gelenlerle paylaşarak da amaçlarına hizmet edebilirler. Mesela Ak Partinin milletvekilliğini 3 dönem ile sınırlamasını olumlu buluyorum. Bence diğer partiler de; özellikle CHP’de bunu yapmalı.
Türkiye büyük Millet Meclisinde kadın milletvekili sayısının %9 larda kalması oldukça düşündürücü. Nüfusun yarısından fazlasını oluşturan kadınların, kendilerini temsil edecek adaylarla neden bütünleşemediğini sorguladığımızda; Cahil bıraktırılmış kadınların kocalarının ve ailelerinin desteklediği partiye oy verdiklerini görüyoruz.
Yıllardır geri bıraktırılmış kadınların arasından sıyrılarak, toplumda belli yerlere gelebilmiş kadın sayısı hala çok düşük. Toplumda belli yerlere gelmiş kadınların içersinde aktif politika yapanların sayısı da yeterli değil. Bu nedenle;
Aktif politika yapan kadınların, erkeklerin arasından sıyrılıp, yönetici pozisyonlara gelmesi veya milletvekilliğine aday gösterilmesi için pozitif ayırımcılık yapılarak,
Parti yönetimlerince desteklenmesi gerekiyor. Oysa bugün meclisteki tabloya baktığımızda kota uygulayan partilerin bile pozitif ayırımcılık yapmadıklarını
söyleyebiliriz.
MECLİSDE KADIN HAKLARINI KORUYAN DAHA ÇOK KADIN ADAY OLMALIDIR.
Partilerin en büyük yanlışı, deneyimli ve birikimli kadınlar yerine birilerinin (ağabeylerin) önerdiği, istedikleri gibi kullanabilecekleri adaylara şans vermeleridir. Hangi partiden olursa olsun, kadın adayların önce kadın hakları savunucusu olmaları ön koşul olmalıdır. Yoksa “erkekleşmiş” kadın adayların kadınları temsil etmesi beklenemez.
Bu seçimlerde, daha çok kadın aktivisti, çalıştıkları partilerden aday olmak için yarışa katılmaya davet ediyoruz.

Meclis’de daha çok GENÇ görmek istiyoruz.

Meclisin taze kana, gençlerin adrenalin dolu katkılarına ihtiyacı var. Bu seçimlerde gençlere daha çok fırsat verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
25 yaşını doldurmuş gencin enerjisiyle 60 yaşını doldurmuş insanın enerjisi bir olur mu? 60 yaşını dolduranlar evlerine kapansın demiyorum ama artık lütfen gençlerin önünü açsınlar ve onlara danışmanlık yapmakla yetinsinler. Gençlere “hocalık” yapmak kadar kutsal bir görev var mıdır? Bu ülkeye hizmet etmek için ille de defalarca milletvekili koltuğuna mı yapışmaları gerekiyor?
Nüfusu genç bir ülkeyiz ama gençlere söz hakkı vermiyoruz. Bırakalım artık ülkenin geleceğini gençler şekillendirsin.

Özetle, TBMM’ inde yıllardır değişmeyen klasik tablonun değişerek, gençlerin ve kadınların ağırlıkta olduğu bir tablo görmek istiyoruz. Çünkü, yıllar içinde mücadele ettiğimiz bazı politikacıların değiştiğine tanık olsak da, söylemlerini değiştirmiş olsalar da, özlerinin değiştiğine inanmak çoğu kez zor oluyor.
Zaman, zaman atılan geri adımlar da, özün kolay, kolay değişmeyeceğini ispatlıyor. O nedenle, gençlerin söylemlerinde daha samimi olduklarına inanıyorum.
Haydi gençler, genç kadınlar, birikimli oldukları halde kahve köşelerinde politika yapmayı meslek sanan erkek adayların önüne geçemeyen kadınlar, bu dönem sizleri mecliste görmek istiyoruz.

Nermin Alpay
Email: [email protected]