Orhan MİROĞLU
2011 genel seçimleri Kürt siyasetinde ‘ulusal birlik’ tartışmalarıyla geçti. Rahmetli Şerafettin Elçi’nin liderliğini yaptığı KADEP ve o dönemde Bayram Bozyel’in liderliğindeki HAK-PAR’a seçim işbirliği götürüldü. Bu iki partinin dışında, 12 Eylül askeri darbesinden önce bölgede faaliyet gösteren, ama bugün güçleri epey azalmış eski Kürt gruplarına mensup bir takım siyasi aktörler ve Kürt sorununa duyarlı muhafazakar-demokrat kimliğiyle bilinen Altan Tan gibi siyasetçilerle seçim ittifakı için, belli diyaloglar kuruldu.
Kürt siyasi hayatı bakımından bu belki de bir ilkti, ya da ben bir ilk olduğunu hatırlıyorum.
2011 seçimlerinde, Şerafettin Elçi ve Altan Tan Diyarbakır’dan ve BDP listesinden milletvekili seçildi. Ama HAK-Par’la bir uzlaşma sağlanamadı. Buna rağmen HAK-PAR bu seçimlerde BDP’yi destekledi.
Aradan geçen zamanda, Kemal Burkay HAK-PAR’ın Genel Başkanı oldu. HAK-Par 30 Mart seçimlerine kendi adaylarıyla giriyor.
Kürt şehirlerinde seçimler derken, doğal olarak iki büyük parti, AK Parti ve BDP akla geliyor..
Kürt sosyalist geleneğini 70’li yıllardan bugüne kadar sürdüren Kemal Burkay’ın liderliğindeki HAK-PAR ve 1990’lı yılların toz dumanı içinde, PKK’yle mücadele ederek sesini duyurmuş Hizbullah geleneğinden gelen HÜDA-PAR’ın seçimlere girmesi, muhtemelen seçimlerin sonuçlarını etkilemeyecek olsa da, siyasal zeminin çoğulculaşması bakımından önem taşıyor.
- Kentli orta kesimler
- Savaş mağdurları
- Aşiret aidiyeti önde olan geniş bir nüfus
- Dini cemaatlerin referanslarıyla hareket eden dindarlar..
Bu tablo aşağı yukarı Kürt seçmenin sosyolojisini oluşturan bir tablo.
Savaş mağdurları, köyden şehirlere göç etmek zorunda kalanlardan ve aynı zamanda şehirlerde de ihlallere maruz kalmış, faili meçhul cinayetlere kurban gitmiş, çocuklarını dağda kaybetmiş ailelerden oluşuyor. Savaş mağdurları aynı zamanda Kürtler’in en yoksul kesimidir.
Kürt şehirlerinin zaman içinde değişen sosyolojisi, geniş bir orta sınıfın oluşmasına yol açtı. Bu kesim BDP’nin Belediyeleri yönetttiği şehirlerde tercihini önemli oranda BDP’den yana yapıyor. Kürt aydın sınıfı ve okumuşları, ağırlıklı olarak bu toplumsal katmandan geliyor. Kürt sorununda, BDP’den yana bir tutum alıyorlar.. Ama bu toplumsal katman içinde, kuşkusuz AK Parti’yi destekleyenler de var.
Aşiretlerin bir kısmı BDP’yi bir kısmı da AK Parti’yi destekliyor.
Bu seçimlerin belki de en dikkat çeken yanı BDP ve geçmişte koruculuğu kabul etmiş aileler ve aşiretler arasında gerçekleşen barış toplantıları. Gerçi bu gelişmeyi, siyasi çıkarlara bağlayanlar var. Belki öyledir. Ama BDP ile korucu ailelerin, siyasi çıkarlar olsa da-sanırım seçim listelerinde bu ailelerden bazı kişilere yer veriliyor- bir araya gelmeleri, önemli bir gelişme. Koruculuğun tasfiyesi ve yılların yarattığı düşmanlıkların aşılması bakımından değerli bir adım. Unutmayalım ki, çözüm süreci, Kürtler’in kendi iç barışlarını yeniden inşa etmeleri anlamına da geliyor.
Hem bu genel barış havası hem BDP’den başka Kürt partilerinin de seçime giriyor olması, demokratik süreci olumlu yönde etkiliyor ve etkilemeye de devam edecek.
Burkay’ın liderliğindeki TKSP (Türkiye Kürdistanı Sosyalist Partisi) 1977 yerel yönetimler seçimlerine büyük bir iddiayla girdi. Diyarbakır’da Mehdi Zana ve Ağrı’da Orhan Alpaslan’la seçimleri kazandı.
Sonra 12 Eylül askeri darbesiyle beraber, parti kadrolarının bir kısmı yurtdışına çıktı. Genel Başkan Kemal Burkay da yurdu terk edenlerin arasındaydı. 30 yıl sonra yurda geri döndü. Partisinin seçimlere girmesini savunuyordu ve bu savunusu bu seçimlerde nihayet hayata geçiriliyor.
Seçim bildirgesinde bol bol vaat yok HAK-PAR’ın. Bu sosyalist gelenek dün de federasyonu savunuyordu, bugün de savunuyor. Demokrasi ve barış taleplerini öne çıkaran bir bildirgesi var HAK-PAR’ın ve 54 ilde belediye başkanlığı ve meclis üyelikleri için adayları var.
Mersin’de Hüseyin Özdemir, Antakya’da Feride Göçmen ve Adana’da Arif Sevinç, HAK-PAR’dan aday oldular. Hüseyin, Feride Arif benim 1980’li yıllardaki mücadele arkadaşlarım ve dostlarım..
Arif Diyarbakır cezaevinde yaşadıklarını ve tanıklıklarını resimlerle anlatmış bir sanatçı. Kısa da olsa aynı koğuşta kalmışlığımız vardır.
HAK-PAR’a ve adaylarına başarılar diliyorum.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları









































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.04.2016
13.04.2016
11.04.2016
10.04.2016
8.02.2016
6.02.2016
5.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
30.03.2016