Orhan MİROĞLU
Bir yıl kadar önce, Kürt siyasetine çok yakın duran bir dostum, HDP’nin seçimlere bağımsız adaylarla değil, parti kimliğiyle gireceğini söylediğinde, bu ‘özel malumatı’ doğrusunu isterseniz önemsememiş ve üstünde fazlaca durmamıştım. Yine bu dostumun söylediğine göre, HDP’nin seçimlere parti kimliğiyle girmesini isteyen Öcalan’dı ve buna dair karar, İmralı’dan dağ kadrosuna çoktan ulaşmış, dağ kadrosu da kararı benimsemişti.
Bu haberin Kürt mahallesinde tedavülde olduğu aylarda henüz cumhurbaşkanlı seçimleri yapılmamıştı ve Selahattin Bey’in ne kadar oy alacağı da bilinmiyordu.
Yani HDP’nin bu kararının, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde alınan oyla pek ilgisi yok.
Kaldı ki sayın Selahattin Demirtaş’a giden ve artışı ifade eden bir milyon oyun kaynağı çok net olarak biliniyor. Bu oyun 300 bin kadarı, AK Parti’den HDP adayına gitti. AK Partili bu seçmen kitlesi, ‘Kürtler tarihte ilk defa cumhurbaşkanlığına bir aday gösteriyorlar, sisteme entegre olmanın bir adımı daha atılmış olacak, Kürt adaya oy vermek gerekir’ diye düşünmüş olmalılar. Geri kalan 600-700 bin oyun içinde CHP küskünlerinin büyük payı var. Ekmelettin Bey’in adaylığını içine sindiremeyen CHP’liler İzmir başta olmak üzere oylarını -HDP’nin oyları bu şehirde ikiye katlandı- HDP’ye vermeyi tercih ettiler.
Yani HDP’nin oylarındaki son artışın 2015 seçimlerinde korunması çok garanti değil. Özel bir seçim ve özel bir konjonktürde kaymış oylar gibi görülebilir bu oylar. Ama sahipsiz olmadığı çok açık.
Neticeden söylemek gerekirse,HDP’nin seçimlere baraj gerçeğine rağmen parti kimliğiyle girecek olması, HDP’li seçmenin kolayca anlayabileceği ve destekleyeceği bir karar olmaz.
Bu seçmen, siyasi kopuşa yol açacak adımları hiçbir zaman desteklemedi, sıcak bakmadı ve partisi parlamentoda temsil edilsin diye çok ağır bedeller ödedi. DEP olayı bir travma olarak yaşandı. Bu travmaya, veya tabloya, HDP geleneğinden gelen partilerin peş peşe kapatılmasını ve Kürt siyasetinin 20 yıla yaklaşan bir süre boyunca, sokakta muhalefet etmeye zorlanmasını da ayrıca ekleyebilirsiniz, hiç mahzuru yok.
2007 seçimleri, 20 yıl boyunca parlamento dışında tutulan bir siyasi hareketin yaşadığı travmaya çok iyi geldi.
Siyasi temsiliyet, kapalı kutu muamelesi gören bir siyasetin gerçek manada Türkiye’ye ve Türk halkına derdini anlatabilmesi için de tarihi önemde bir gelişme olu.
Velhasılı, Kürtler iki dönemdir parlamentoda temsil edilmeseydi, çözüm süreci diye bir şeyden söz edebilir miydik emin değilim.
Bütün bu gerçekler ortadayken, HDP’nin parlamentodaki BU NİTELİKSEL TEMSİLİYETİ, bütün bu tecrübelere rağmen, NİCELİKSEL bir yoruma tabi tutması, buradan hareketle NİTELİKSEL TEMSİLİYETİ görünürde birkaç milletvekilliği için, elinin tersiyle itmesini anlamak kolay değil gerçekten.
Ama herhalde hem HDP’nin hem İmralı’nın bir bildiği var deyip geçelim ve biraz da böyle bir karar hayata geçerse, mevcut şartlarda sonuçları ne olabilire özetle bakalım.
Bu noktada akla diğer Kürt partileri geliyor ister istemez. HDP’in tabanını oluşturan Kürt seçmen, partinin barajı aşamayacağını düşünerek, HDP’in bu siyasi kararına onaylamayabilir ve eğer diğer Kürt partileri bağımsız ve HDP tabanının benimseyebileceği adaylar gösterirlerse oyunu bu adaylara verebilir.
Kısacası, sürpriz sonuçlar yaşanabilir Kürt coğrafyasında. Kürt sorununda duyarlı ve HDP tabanını oluşturan seçmen, diğer Kürt Partileri seçmenin karşısına benimseyebileceği adaylar gösterirse, oylarını bu adaylara kaydırabilir.
Bu bakımdan, 2015’te, Kürt seçmenin tercihleri söz konusu olduğunda, bu tercihleri salt HDP ve AK Parti arasında gerçekleşecek bir tercih olarak düşünmemek gerekir.
HDP’nin dışındaki Kürt partileri kendi aralarında ittifak edebilir ve bu ittifak halka güven verirse, farklı sonuçlarla karşılaşılabilir.
Öyle görülüyor ki, konuyu daha epey tartışacağız.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.04.2016
13.04.2016
11.04.2016
10.04.2016
8.02.2016
6.02.2016
5.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
30.03.2016