Oya BAYDAR
Biliyorduk, kötü habere hazırlıklıydık, bekliyorduk. Acılara, yitimlere, yıkımlara kanıksamış olduğumuzu, metanet zırhını kuşandığımızı sanıyorduk. Sabah telefon çaldığında, bir ses "Ahmet'i kaybettik" dediğinde neden katıla katıla ağladık peki?
Yıllardır -belki de yirmi yıldır- görüşmemiştik, çok seyrek telefon konuşmaları; birkaç cümlecik, sonra dipsiz suskunluklar… Sadece mekânda, yaşamda değil dünyaya, insana bakışımızda da mesafeler girmişti aramıza; uzaklaşmıştık.
Ankara günlerimiz… Sadece ülkeyi değil dünyayı kurtarmak için çıktığımız yolda geceleri sabahlara ulaştıran tartışmalar; o hummalı çalışma, o adanmışlık duygusu, bilim ve gerçek tutkusu ve umut, umut, umut.
İstanbul günlerimiz… Parti kurmaya bile cesaret ediyoruz. Tabii Marksist, tabii sosyalist (komünist demek yasak), tabii işçi, tabii devrim: TSİP. Yine çok tartışıyoruz, çok didişiyoruz ve sosyalizm yorgunu günlerin sonunda birlikte yudumluyoruz içkilerimizi, bir deniz kenarında midyeleri birlikte ayıklıyoruz, işçi direnişlerine birlikte katılıyoruz.
Sonra ayrılık, siyasî yarılma, başka hatlar, başka yollar… Hangimiz haklıydık? Tartışmayalım, kırmayalım birbirimizi, dostluklar bozulmasın. Kısa süre biraz gölgelense de bozulmadı. Faşist darbe sonrası sürgünde buluştuğumuzda ayrı partilerde, ayrı siyasetlerde de olsak yine buluşuyoruz, yine -ama daha dikkatli olmaya gayret ederek- konuşuyor, tartışıyoruz: Konularımız hep aynı. Ama ben artık anason kokusunu bastırmak için rakıya limon sıkıp seni kızdırmıyorum sen de artık eskisi kadar bağırmıyorsun tartışırken.
Sonra duvar yıkılıyor, dünyamız çöküyor. Ayrı ayrı yerlerden baksak da, elmanın içindeki kurdun meyveyi çürüttüğünün ikimiz de farkındaydık. Ütopyamıza tutunmaya çalışıyoruz. Neden yenildik, nerede hata yaptık?
Kendi düşüncelerini, kendi kutsallarını, kalıplaşmış genel kabulleri, statükoyu bu kadar kökten ve cesurca sorgulayan az kişi vardır. Soruları derin sorar, kara kaplı kitaptaki resmî cevaplarla yetinmezdi. Bu yüzden biraz aykırı, biraz hırçın, kendi doğrularında ısrarlı, inatçı görünürdü. Büyük sorular sorduğu için cevapları bazen yadırganırdı. Büyük hayallerin insanı olduğu için hayal kırıklıkları da derin oldu. Sosyalizmin yaratacağı yeni insana umut bağlamıştı, o insanın doğumu geciktikçe kapitalizmin insanından uzaklaştı, kendi içine çekildi.
Kendisiyle yapılmış bir söyleşide, kapitalizmin nihaî yenilgisi konusundaki olasılıkları ve sürecin belirsizliğini dile getirirken, Troçki'nin bir sözüne atıfla "O zaman ben Spartakus olmayı tercih ederim" diyor. Tam Ahmet'e uygun bir söz. Artık Spartakuslara yer olmadığını hissettiğinde bizi bırakıp gitti.
Bu sabah haberi aldığımda sadece Ahmet'e değil, başka bir dünya, başka bir toplum yaratmak için yola çıktığımız gençlik günlerimize, büyük hayallerimize, umutlarımıza, ütopyamıza ağladım. Umut tükendiği, büyük hayaller sona erdiği için değil, o umut ve büyük hayaller, o muhteşem ütopyamız insan var oldukça yaşayacak. Ama bugün 80 yaşın biraz üstünde biraz altında olan benim kuşağım artık o yollarda yürüyemeyecek olduğu için. Yeni ve daha güzel bir dünyanın yollarını döşemeye artık gücümüz ne zamanımız kalmadığı için. Son Spartakus'lar bu dünyayı birer birer terk ettiği için. Ve belki de onların kıymetini yeterince bilmediğimiz için.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024