Özgül Üstüner COŞKUN

Özgül Üstüner COŞKUN
Özgül Üstüner COŞKUN
Tüm Yazıları
Çutak.....!!!!
30.04.2015
2175

 Bu satırları yazdığım saatler Ermeni halk ezgilerini dinliyorum....

             Aciz bir geleneğin kollarındayım sanki bu gece...

         '' …Ey sevgilim, ey aşkım

              Sen var ya sen, hep uğruna mücadele ettiğim barıştın, huzurdun.

              Farklı olma hakkımın, eşit yaşama arzumun ve özgürlük sevdamın köküydün.

             Sen benim sonradan kazandığım sosyal bir hak değil, insan olma temelimdin....''

         

           Asya' nın kalbi kırık ve soğuk dünya düzenin altında ezilen bir Sevgili' den artakalanlar....

          Sonsuzluğu düşleyen koca bir sevdanın tedirgin eden yalnızlığı....

 

          '  Çutak...' Ermenice ' Keman ...' demektir.... Gitmeyeceğine inanılan adama adanmış bir söz....

           O adamın ağzından dökülen idil bir gülüş...İçinden geçen şarkıya duyulan Aşk....

 

       ....            Küçücük bir kızdır Rakel...İncecik , dal gibi....

                     Çutak' ın gönlüne bilmeden bir sevda düşürdüğünde henüz   sekiz yaşındadır....

                     O yaşına kadar öğrendiği herşey Kürtçe' dir....Ermenice ve Türkçe sonra girecektir hayatına....

                     Bu yüzden , " Yüreğini hoşnut etmek için.. "

                     Tuzla kampındaki çocuklardan Kürtçe ,

                    "Seni seviyorum" demeyi öğrenen bu çocuk , ılık ılık yüreğine birşeyler akıtmaktadır Rakel' in....

                            '' Sendenim ...'' demektir bu Rakel için....Diyemedikleri demektir....Düşündükleri demektir....Karakteri demektir...                                            deme              ..

        Yetimhanedeki çocukları Kınalıada' ya pikniğe götürürler birgün....Bir yamacın ortasında tutunduğu dal elinde kalır                Rakel' in ama belini saran , elinden tutan genç bir delikanlı vardır yanında....Utangaçtır Rakel, sıkısıkı tembih eder delikanlıya , yaşanan bu anı kimseye anlatmamasını....O yamaçta ellerinde kalan bir tutam çalıyla başlar , hayata birlikte tutunma hikayeleri....

       1977 yılında bir Nisan günü evlenirler....Kurtuluş’un son durağına giderken, sağ tarafta Hristiyan mezarlığının yanından hatta mezar taşlarının üzerinden atlayarak ulaşırlar yıkık dökük iki katlı evlerine.....Köyevi gibidir burası....Bahçesinde bir kuyuları vardır motoru çalışmayan...Gerisi ekmek kavgası....Çutak , badanacılık yapar....Duvarları kağıtla kaplar...İşportada saat satar.. Rakel , yapma çiçek kursuna gider...Nikah şekerleri hazırlar sipariş üzerine, gelin başları....Girişteki holde bir soba ve iki divan....Böyle kazanmaya başlarlar hayatı....

      Aslında , öncesini de sonrasını da çok iyi bildiğiniz bu hikayeyi sizlere anlatmama sebep nedir bilmiyorum....Rakel' i ne zaman görsem , bir resmin eksik parçası izlemini uyandırıyor bende....Zorla ve şiddetle sökülüp alınan eflatun bir sevda.... Bu kadını çok seviyorum....Onurlu duruşunu....Eylemini....İçtenliğini...Yüreğimi dağlayan sesini....Maruz kaldığı herşeye karşın , kardeşliği şiar edinen yaşam felsefesini....Seviyorum Rakel' i....

Aşağıda yazılanlar Çutak' ın Rakel ' e yazdığı mektuptur... Son elvedasından bir hafta önce çıkarıp okurlar bu satırları....

…Ey sevgilim, ey aşkım Sen var ya sen, hep uğruna mücadele ettiğim barıştın, huzurdun. Farklı olma hakkımın, eşit yaşama arzumun ve özgürlük sevdamın köküydün. Sen benim sonradan kazandığım sosyal bir hak değil, insan olma temelimdin. Ta kendimdin, halimdin. Sakındığımdın. Ödediğim bedellerin nimetiydin. Hep yaşadığım ama hiç erişemediğimdin. * Sevgilim İnan ben seni onursuz hiçbir sevdayla aldatmadım. Bedelin pahalıydı, ödedim... Ödeyeceğim. Ve günün birinde sevgilim, gözlerim yorulanda... Çağır çocukları yanına. Aç gözlerimi son bir kez. Onlara bebeklerimi göster ve de ki:

‘‘Sizin babanız beni işte bunlarla sevdi.’’

       Çutak , bir mücadele insanıydı...

   Bir insanın en derinindeki saklı insan...

  Kendisi belliydi....Durduğu yer belliydi...

  Bir şiir, bir isyan, bir çocuk, bir dağ, bir ova, bir düşünceydi Çutak....

    Barış' a kurşun sıkılır mı …..???

     Sevda' ya ….???

  Asya' nın kalbi kırık ve soğuk dünya düzenin altında ezilen bir Sevgili' den artakalanlar.... Sonsuzluğu düşleyen koca bir sevdanın tedirgin eden yalnızlığı.... Aciz bir geleneğin kollarındayım sanki bu gece... Ermeni ezgilerini dinliyorum.....

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar