Perihan MAĞDEN
Anti- Ukde hareketi diyebileceğim bir hareket türedi.
Hiç kimse içinde hiçbir ukde kalmasın istiyor.
Amerikan ''emperyalizmi'' çok körükledi, hatta yaratıklandırdı bu hareketi diyebilirim.
Filmler, şarkılar, diziler, romanlar: Aman kaçırma son treni!
Tren de: şan şöhret, para pul, aşk meşk, seyahat sefahat.
Post- mortem dünyada her ne gazzlanıyorsa onlar işte.
Bizde ''O Ses Türkiye''de görüyoruz.
Yaşını başını almış yarışmacı (yaşlı demek çok ayıp artık bu arada) endüstri mühendisliğini bitirmiş.
Bimemnereye müdür olmuş.
Ama hep şarkıcı/ türkücü olmak istemişmiş.
Bu nedenle de, yarışmada şansını denemeye karar vermiş.
Deneme arkadaş! Deneme gözünü seveyim.
Nüfusumuzu doyuramıyoruz.
Ne madden, ne manen.
Cümle alem şan şöhret peşinde zaten.
E bunca genç ve okkalı bir nüfus yırtış yırtış; şarkıcı olacam, ünlü olacam, basbas sesimi duyurucam diye bekleşirken! Ve hatta metroda itişirken-
Senin de içinde ukde kalsın.
Dağınık kalsın.
Evlenme programlarına çıkıp da; ''elektrik'' arayan, gönlünü ''titreten'' birini arayan, onu arayan bunu arayanlara girmiyorum bile!
Hadi adamlar resmen ve alenen bakıcı arıyorlar.
Ama kapıcı aradıklarını düşünmeyen/ ya da söylemeyen yaşlı kadınların NE aradıkları-
(Bi nevi belalarını, herhalde?)
Tamam, İngiltere'de Susan Boyle çıkıp istisnai sesiyle (ki, sevmem öyle sesi de) yakıp yıktı ortalığı.
Ama Asperger sendromlu mu, ne kadıncaaaz.
Yani bir şirkette pazarlama ve dağıtımın başındayken, ''Aman, şarkı söylemek de içimde ukde kalmasın sakın'' diye dökülmedi ortalığa.
Evinden yüzyıllardır dışarı çıkmamış, çıkamamış, muhteşem sesli bir kadın yaşı hafiften geçtiği halde, çıkıp mühim bir yarışmayı kazanıp milyonlarca CD sattı diye-
Meteoroloji mühendislerinin filan, yarışmalara katılıp albüm çıkarma arzusuyla yanıp tutuşmaları gerekmiyor.
Kennedy'lerin çakal annesi Rose Kennedy'nin alıntılamalara doyamadığım lafıdır: ''People are interested in you, when you are young.''
(İnsanlar senle gençsen ilgilenirler.)
Peki bu hissiyatım, bu söylediklerim ''ageism'' yapmaya giriyor mu, girmiyor mu?
(Yer misin, yemez misin: Halk arasında.)
Nasıl cinsiyet ayrımcılık yapmaya ''sexism'' deniyorsa ve yaptığın her halt, attığın her adımda birileri seni rahatça ''sexism'' yapmakla suçlayabilirse -
''Ageism'' de aynen öyle.
Gözünün üstünde kaşın var dememen gerekiyor yaşını başını almış insanlara.
Yoksa resmen ve alenen ''ageism'' yapmakla suçlanıyorsun.
Suçlanabilirsin her an. Ona göre!
Benim Türkler'e saydırırken ''Ağbi, madem Türküm, istediğim gibi saydırırım milletime. Olay özeleştiriye giriyor'' deme lüksüm, bahanem olduğu gibi-
''Yaşımı başımı ziyadesiyle almışım. Yaşlılar orda burda yırtışmasınlar, arkadaş! deme hakkına ben sahip değilsem, kim sahip olacak ki?'' de, diyebilirim. Rahatça.
Ama efsanevi komedyen Jerry Seinfeld'in de yakın zamanda işaret ettiği gibi-
''Vayyyy! Amerikan yerlilerine hakaret ettin! Vayyyy, kadınları aşağıladın! Vayyyy Müslümanlarla dalga geçtin.
Vayyyy yaşını başını almış insanlara ayrımcılık yaptın!'' diye diye diye-
Harbiden ne iştah kaldı, ne de afiyet!
Siyaseten doğruculuk krizleriyle kıvranılan yerlerde mizah da yeşermez, yeşeremez ; hakiki yaratıcılık da.
Özellikle sosyal medyada acayip bir Siyaseten Doğruculuk Şövalyeleri / Şövalyeliği, aldı başını gitti.
HİÇ BİR MEVZUDA taş üstüne taş koymamış bir sürü zibidi, Twitter hesaplarının anonimliğinde, ya da Facebook arsalarının hükümdarlığında; amanin, mangalda kül bırakmıyorlar.
Esip üfürüp gürlüyorlar da, gürlüyorlar.
Gezi Ruhu mesela Taksim meydanından çekildiği gibi-
Sosyal Medya Ormanlarını haraca bağladı.
Beni hakçası Aktrollerin filan, hayatta işim olmayacak, ne dediği, ne söylediği belirsiz tiplerin dingil sataşkanlığı zırnık alakadar etmiyor.
Alsınlar maaşlarını, otursunlar aşağı.
Kendi kendilerine çalıp söylesinler.
Ama böyle kendini vahim entel, ağır okumuş, mühimler mühimi sanan/ vehmeden Siyaseten Doğruculuk Komserlerinin esip üfürmelerini çok daha hazin ve ketleyici buluyorum.
Daha vahim buluyorum alenen YENİ MODEL SANSÜRCÜLÜK / BASKICILIK açısından.
Çok harcıalem bir cetvel geçirmişler ellerine. Onu bunu pataklamaya doymuyorlar.
''Vay kadın düşmanı! Vay zart ayrımcısı! Vay Kürt düşmanı! Vay zurt ayrımcısı!'' diye diye.
Ayrıca bu fevkalade hassas cetvel tamamen Amerika'dan ithal.
Otur yaz yazını, açıkla meramını. Zihin doyur.
Siyaseten doğruculuğun, hele bu denli hassasiyetten ve durumdan vazife çıkarmaktan yıkılan çeşidinin; ESKİ TADI YOK!
Onu ilan edeyim. Bi kere.
Yahu, ''Yaşlılar şarkı yarışmasına katılmasınlar. Ortalığa habire saçılmasınlar!'' dan çıkıp-
Olası cacıklı, kolaycı, sahte-doğrucu sataşkanlığın ESASINDA yeni model bir fikir komserliği olduğu topraklarına uzandık.
Oysa YENİ YILIN İLK YAZISI dediğin-
Nerden baksan bi sıcaklık, iki tatlılık da içermeli.
Biz böyle gördük-
ŞU yaşımda vardığım neticeyi paylaşayım bari cömertçe.
Mutluluk peşinden koşulan bir şey.
Yorucu bir şey, diyebilirim rahatça.
Oysa huzur, bekleyince geliyor.
Peşinden koşmuyorsun.
Durduğun yere geliyor huzur.
Mutlaka geliyor. Durmayı biliyorsan.
Huzrun önemini fark edeceğimiz bir yeni yıl dileyerek, bitiriyorum.
Huzurlu bir yıl olsun bu yıl.
Koşmayın yani.
Beklemenin değerine varın.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
5.02.2016
28.06.2016
21.06.2016
14.06.2016
6.02.2016
31.05.2016
24.05.2016
17.05.2016
26.04.2016