Roni MARGULIES

Özgürlük mücadelesi ve Çanakkale
20.03.2013
4500

 Çanakkale kutlamalarını hiç anlayamıyorum. İlkokul birinci sınıftan beri izlediğim, çocukken elimde küçük Türk bayraklarıyla bizzat katıldığım bir şey, ama hâlâ anlayamıyorum.

Kaybedilen bir savaşta, nihaî yenilgiyi engelleyemeyen bir muharebe niye bu kadar büyütülür?

Çanakkale Savaşı’nda İtilaf Devletleri’nin amacı İstanbul’a ulaşmaktı. Başarısız oldular, ulaşamadılar.

Ulaşamadılar da ne oldu?

Osmanlı Devleti savaştan yenik çıkınca, İngilizler 1915-16’da ulaşamadıkları başkente 1918’de girdiler. Çanakkale’deki başarının neden olduğu iki yıllık gecikme savaşın kaderini değiştirdi mi? Hayır. Osmanlı İmparatorluğu’nun kaderini etkiledi mi? Hayır.

Ee? Neyi kutluyoruz?


Hangi özgürlük mücadelesi

Üstelik, giderek gülünçleşen bir durum da var.


Cumhuriyet
 gazetesinin “Tarihi değiştiren zafer” manşetinin altında “Özgürlük mücadelesinin simgesi Çanakkale Deniz Zaferi” yazıyor.

Hangi özgürlük mücadelesi yahu?

Kafayı mı yediniz?

Osmanlı İmparatorluğu Birinci Dünya Savaşı’na özgürlük için girmiştir, öyle mi?

İmparatorluklar arasındaki bir savaş ne zamandan beri “özgürlük mücadelesi” olarak tanımlanıyor?

Osmanlı İmparatorluğu Çanakkale’de özgürlük mücadelesi veriyordu da, Balkan Savaşları’nda ne yapıyordu? Trablus’ta, Yemen’de ne yapıyordu? Oralarda da mı özgürlük için savaşıyordu?

Pardon, kimin özgürlüğü için?

Balkanları İngilizler yönetmeyecek, biz yöneteceğiz. Arapları İngilizlere bırakmayız, bizim tebaamız olmaya devam edecekler. Kuzey Afrika bizimdir, başkalarına vermeyiz.

Bu mu “özgürlük mücadelesi”!


Atatürk ve barış

Gazetenin iç sayfalarında Çanakkale’yle ilgili haberin başlığı, “Atatürk, birlik, beraberlik ve barış”!

Başlığın ilk kelimesi, Çanakkale Savaşı’na Kemalizm’in niye bu kadar düşkün olduğunun sırrını ele veriyor.


Atatürk oradaydı!

Ve Atatürk’ün bulunduğu her yer gibi, Çanakkale de kutsal bir yerdir.

Atatürk’ün elinin değdiği her şey gibi, Çanakkale Savaşı da muhakkak özgürlük, birlik, beraberlik ve barışla ilgili olmalıdır. Başka ne olabilir ki?

Kemalizm’in özgürlük ve barışa düşkünlüğü de zaten herkes tarafından bilinen bilimsel bir gerçektir. Bunun aksi düşünülemez. Düşünülse de, teklif edilemez.

Tüm Kemalistlerin özgürlük için yılmaz savaşçılar olduğu, Kürtlerin özgürlük taleplerine verdikleri destekten anlaşılmaktadır.

Tüm Kemalistlerin barış için her şeyi yapmaya hazır olduğunu, ülkedeki savaşı bitirmeyi amaçlayan müzakerelere verdikleri destek kanıtlamaktadır.

Örneğin, aynı gazetedeki bir yazıda özgürlük ve barış aşkı bakın nasıl pırıl pırıl parlıyor:


“Ulus devletin, ülke bütünlüğünün, millet varlığının mahvına yol açacak bir ihanet projesi masumiyet ambalajıyla halka Hacı Bekir lokumu gibi yutturulmaya çalışılmaktadır.


Türk milleti, geçen yüzyıl yırtıp attığı Sevr pususunun güncellenmiş kopyasından başka bir şey olmayan masumiyet makyajlı ihaneti de ilkinin yanına, yani tarihin çöplüğüne gönderecektir!”


Masumiyet makyajlı ihanet

Kürtler kendi dillerinde eğitim görmek istiyor.

Niye?

Çünkü Amerika’nın zokasını yutmuşlar.

Emperyalizmin habis planlarına alet olmuşlar.

Zaten insan başka hangi nedenle kendi dilinde eğitim görmek isteyebilir ki?

Kürtler Anayasa zoruyla kendilerine “Türk” denmesini istemiyor.

Niye?

Çünkü ABD-AB-Barzani üçlüsünün hain emellerini benimsemişler.

Zaten insan başka hangi nedenle “Türk” gibi güzel bir ismi beğenmeyip kendi ismini tercih edebilir ki?

Kürtlerin yaptığı hainliktir, Çanakkale’de yapılan ise özgürlük ve barış mücadelesidir.

Anladınız, değil mi?


[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar