Roni MARGULIES
Reyhanlı'da patlayan bombanın ertesi günü minibüste şoförün yanında oturuyorum. Adam konuşkan, yolumuz uzun.
"Acaba ölü sayısı arttı mı?" diyor.
"Ağır yaralı çoktu, artmış olabilir" diyorum.
Yüzüne ekşi ve öfkeli bir ifade geliyor, tükürürcesine "Al sana barış süreci işte!" diye bağırıyor.
Haydaa!
"Yahu," diyorum, "Reyhanlı'daki bombayla barış süreci arasında nasıl ilişki kurdun?"
"Sen kuramıyor musun?"
"Kuramadım vallahi."
"Her ikisinin de arkasında kim var?"
"Bilemedim, kim?"
"Amerika var, kardeşim. Amerika!"
"Ha, pardon, düşünememiştim. Ne yapmak istiyor peki Amerika? Niye uğraşıyor bizimle?"
"Ne yapmak istiyor ne demek ya? Bölmeye çalışıyor bizi?"
"Niye?"
"Abi anlamıyor musun? Bölerek zayıflatacak bizi. Böl ve yönet. Hiç mi duymadın?"
"İyi de, savaşarak daha mı güçlü oluyoruz?"
"Çaresi yok. Bölünürsek geçmiş olsun bize."
Bu noktada salak rolünü bırakıp biraz da Marksist bir yaklaşım deneyeyim diye düşündüm.
"Peki," dedim, "ben sana başka bir şey sorayım. Diyelim ki bölündük. Diyarbakır tarafları ayrıldı ve bağımsız bir ülke oldu. Olsun demiyorum, zaten Kürtler de demiyor, ama diyelim ki öyle bir şey oldu. Sana ne?"
"Nasıl bana ne? Bana ne olur mu?"
"Olur. Sen oralara hiç gittin mi?"
"Gitmedim."
"Oralarda malın mülkün var mı?"
"Yok. Orada da yok, burada da yok."
"Sana ne o zaman? Ne kaybedeceksin oralar bölünürse?"
Şoför durakladı. Tuzağa düştüğünü anladı, ama hemen toparlandı.
"Oraların bölünmesiyle bitmez ki!" dedi.
"Nasıl bitmez? Ne olur sonra?"
"Sonra Orta Anadolu."
"Yani Amerika sonra Konya'yı da mı koparır Türkiye'den?"
"Evet."
"Ne yapacak Konya'yı?"
"Oturacak."
Elimde olmadan kahkaha attım, herif kızmasın diye sevimli sevimli gülümsedim, ama ne yalan söyleyeyim, ne diyeceğimi bilemedim. Amerikalıların Konya'yı ele geçirmek ve orada oturmak amacıyla dünya çapında bu kadar halt karıştırması fikri hoşuma gitti!
Aramızdaki konuşma, yemin billah ederim, böyle geçti. Kelimesi kelimesine.
Ben tartışmayı kaybettiğimi sanmıyorum, ama minibüsün arka tarafında oturup bizi dinleyenler bir an önce evlerine gidip Konya savunması için silahlanmaya başlamış olabilir.
Türk milliyetçiliğinin bitmez tükenmez yaratıcılığına bir kez daha hayran kaldım!
Türkiye'nin millî sınırlarıyla hiçbir çıkar ilişkisi olmayan, kendi patronunu yabancı bir patrondan daha fazla sevmesi için hiçbir nedeni olmayan, fırsat bulsa Avrupa veya Amerika'ya göç etmekte tereddüt etmeyecek olan milyonlarca yoksul insanı "Türk olduğu için mutlu" olduğuna ikna etmek gerçekten de yaratıcılık, yalancılık, madrabazlık gerektirir.
Baş madrabazlık şu: Herkes Türk ve herkes mutlu olduğuna göre, memlekette herhangi bir sorun varsa, bu sorun dışarıdan kaynaklanıyor olmalıdır.
Örneğin, Kürtler aslında Türk olduğuna göre ve Türk Türk'e sorun çıkarmayacağına göre, "Kürt sorunu" diye bir şey olamaz. Varsa, bunu ya dışarıdan birileri kışkırtmıştır ya içerde birileri kandırılmıştır (kandıranlar dışarıdan gelmiştir ama).
Çok nadiren de olsa, bazı Türkler bazen garip ve habis davranışlarda bulunabilir, milliyetçiliğe uymayan şeyler yapabilir. Bunların dış güçler tarafından kışkırtıldığı veya kandırıldığı kanıtlanamazsa, o zaman "hain" kategorisine girerler.
Örneğin, "Ortadoğu'daki en önemli müttefiklerinden birini Amerika niye bölmek istesin? Zaten istikrarsız ve karmaşık olan bir bölgede niye daha da istikrarsız bir durum yaratmak istesin? Emperyalizm her yeri darmadağın etmek değil, her yeri kontrol etmek ister. Sağı solu bölerek niye iyice kontrol edilemez bir bölge yaratmak istesin?" deseydim minibüs şoförüne...
Veya "Amerika tüm diplomatik ve askerî gözlerini Çin'e dikmiş durumda. Amerika'nın dünya hegemonyasını gerçekten tehdit eden güç, Çin. Ortadoğu'yla uğraşmak, buralarda yeni yeni sorunlar yaşamak en son isteyecekleri şey. Türkiye'yi bölmeye, Konya'yı ele geçirmeye ne vakitleri var, ne de güçleri" deseydim...
Ya kışkırtıldığıma ya kandırıldığıma ya da hain olduğuma kanaat getirecekti.
http://marksist.org/yazarlar/roni-margulies/11566-amerika-konyayi-niye-ister
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023