Şahin ALPAY
Geçenlerde çıkan bir yorumda, “Putinizm Türkiye’de tutar mı?” diye sormuş, “Erdoğan Putinleşmek isteyebilir ama ne Türkiye halkının, ne TBMM’nin, ne de herkesten önce AKP’nin buna izin vereceğine ihtimal veriyorum.
Niye? Başka bir yazının konusu…” diye yazmıştım. (Zaman, 4.12.2012)
Evet, Başbakan Erdoğan’ın Vladimir Putin’i rol modeli olarak gördüğü; Türkiye’de Putin Rusyası’ndakine benzer bir rejim istediği giderek daha açıklık kazanıyor. Bu rejimi getirmeyi başardığı takdirde, siyasi güç başında Erdoğan’ın olduğu yürütmenin elinde toplanacak, yasama ve yargı yürütmeye tabi kılınacak, muhalif medya susturulacak, “Osmanlı’nın torunlarıyız” söylemine dayalı milliyetçilik tırmandırılacak, dış politika kabadayı bir üslupla yapılacak, yurttaşlara ne yapıp ne yapmayacaklarını ‘devlet benim’ diyen Başkan söyleyecek...
“Türk-tipi başkanlık” sistemi önerisinin hemen ardından bütçe görüşmelerine Sayıştay’ın denetim raporları gelmeden başlanması; son on yılda 57 kez değiştirilen kanunla Kamu İhale Kurumu denetiminden muaf tutulan kamu kurumlarının sayısının 6’dan 60’a çıkarıldığının ortaya çıkması ve geçtiğimiz günlerde Konya’da söyledikleri, Erdoğan’ın gönlünde yatan rejimi somutlaştırmakta: “İşte bu kuvvetler ayrılığı denilen olay var ya, o geliyor sizin önünüze bir engel olarak dikiliyor. Diyor ki, senin de bir oynama sahan var…” Anlaşılan Sayın Başbakan, tıpkı “yüce önder” Atatürk gibi, demokrasinin temel ilkelerinden olan kuvvetler ayrılığından hoşlanmıyor.
Yine de ben “Putinizm”in Türkiye’de uygulanabileceğine ihtimal vermiyorum. Öncelikle Türkiye, Rusya olmadığı için. Türkiye’nin en az 60 yıllık eksikli ve kusurlu da olsa demokrasi tecrübesi var. Türkiye halkının demokratik bir olgunluğu var; politikacıları başarılarından dolayı ödüllendirmeyi de, yanlışlarından dolayı cezalandırmayı da bildiği görüldü. Türkiye Batı ittifakının eski bir üyesi. Referans çerçevesi Batı demokrasileri. Putin’in otoriter rejimi sürdürmesine imkân sağlayan yeraltı (petrol, doğalgaz) zenginlikleri, Türkiye’de yok. Rus aydınlarının birçoğu yurtdışına gidiyor ama Türkiye aydınlarının demokrasi mücadelesinden kaçmaları beklenemez. Aydınları karşısına alan bir yönetimin, uzun süre ayakta kalması da mümkün değildir. Öte yandan Rusya’da Putinizm’e karşı halk muhalefetinin adım adım büyüdüğü unutulmamalı.
Erdoğan’ın ülkeyi kararnameyle yönetmesi anlamına gelecek “Türk-tipi başkanlık” sistemi önerisinin TBMM’den kabul göremeyeceği belli oldu; referanduma götürecek beşte üç çoğunluğu bulması da çok zor görünüyor. Gizli oylamada AKP grubunun sürü gibi davranması beklenemez. Diyelim ki Başbakan öneriyi referanduma götürmeyi başardı. Bu durumda da halk tarafından reddedilmesi çok büyük olasılık.
Zira başta demokratik bir anayasa talep eden, keyfî yönetimi reddeden dindar kesim ve Kürtler olmak üzere, bugüne kadar AKP iktidarını destekleyen seçmen kitlesinin önemli bir bölümünün tek kişi yönetimine onay vermeyeceğini söylemek kehanet olmaz. Bana göre, son seçimlerden bu yana tutturduğu Putinvari çizgiyi sürdürmesi halinde Erdoğan, 2014’te halkoyuyla yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimini de, yukarıda saydığım nedenlerle, kaybetme ve siyaset dışı kalma riskiyle karşı karşıyadır.
Varsayımlarım doğruysa Sayın Başbakan’ın çizgisini düzeltip, mevcut yetkileriyle cumhurbaşkanlığını içine sindirmesi; başbakanlığı partiyi bir arada tutabilecek olan yegane kişi gibi görünen Abdullah Gül’e devretmesi; hem kendisi, hem partisi, hem de muhakkak ki Türkiye için hayırlı olan tercih.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020