Sanem ALTAN
Geçen gün Boğaz’ın kenarındaki mahallelerden birinde, bir cafede yangın çıkmış.
Cafe o sırada kalabalıkmış.
Yangın alt kattaki mutfakta başlayıp, hızla yukarı doğru yayılıyormuş.
“Yangın var” diye bağırmış orada çalışanlardan biri.
Ama insanlar yangın başladığını duyduklarında beklenmeyen bir şey yapmışlar, oradan hızla kaçacaklarına, yangına hiç aldırmadan, cafenin içine doğru iyice girip ne oluyor diye bakmaya başlamışlar.
Arka arkaya mutfaktaki tüp gazlar patlayınca da sayısız insan yaralanmış.
Ben de aynı şeye şaşırdım.
“Yangın var” çığlığını duyan insanların niye hemen kaçmadıklarını anlamak kolay değil.
Biz nedense yangından, trafik kazasından, fünyesi çıkarılmış el bombasından, son sürat giden trenlerden, telleri açıkta duran elektrik kablolarından pek korkmuyoruz...
Buna karşılık, müdürlerden, jandarma onbaşısından, hastane kapıcısından, otobüs şoföründen çok çekiniyoruz..
Eminim yangın çıktığında otoriter bir ses ‘kaçın’ diye bağırsaydı, bugün o yaralıların hepsi sağlamdı...
Tuhaf işte, bir otoritenin verdiği emirle kaçmak yiğitliğimize dokunmaz da bizim, kalabalığın için de kendi başımıza kaçmak ayıp gelir.
Her şeyi emirle yapıyoruz biz.
Buna alışmışız.
Yüzyıllardır bedava asker olarak dünyanın dört bir yanında ‘padişah emriyle’ dövüşüp ölmüş atalarımızdan, bize kalan bir alışkanlık bu herhalde.
Kendi başımıza hiçbir şey
yapamıyoruz.
Birinin mutlaka emir vermesi
gerekiyor.
Geçen gün de bunu anlatmaya çalışıyordum, belki de bu yüzden demokrasiden hoşlanmıyoruz.
Çünkü demokrasi insanlara sorumluluk yüklüyor, hakkını savunma görevi veriyor, mücadele kulvarı açıyor...
Bizler emir alıp itaat etmeye çok alışkınız ve bundan çok hoşlanıyoruz.
Kul olmanın o acıklı sorumsuzluğuna, boynu büküklüğüne çok alışmışız...
Hep bir büyük adamın işleri bizim adımıza çözmesini istiyoruz...’ diye.
Barışı bile emirle yapıyoruz...
Barış emirle de olsa itiraz edilecek bir şey değil tabii ama acıklı değil mi bir başkası söyledi diye bunu yapmamız?
Ne kadar az insan barış için ortaya çıkmıştır şimdiye kadar, değil mi?
Ne kadar azımız bunun için mücadele etmiştir.
Biri “barış olacak” diye emir verirse buna uyuyoruz ama kendiliğimizden ‘barış olsun’ diye ortaya çıkmıyoruz.
Bize ‘savaş’ için, ‘barış’ için, laiklik için, muhafazakârlık için, cumhuriyet için emirler verenleri bulabiliyoruz ama bu emirleri verenlerin hepsi de emirlerine bir de ‘demokrasi gelmesin” emrini ekliyorlar.
Kimse ‘demokrasi gelsin’ diye emir vermeyince demokrasi isteyen de
olmuyor.
Demokrasi de emirle olacak bir iş değil zaten, onu sen isteyeceksin.
Ama ne yazık ki kendi başımıza tehlikeleri görüp olabilecekleri değerlendirmek, kararlar almak, özgürlük ve demokrasi istemek bize imkansız geliyor.
O yüzden bir yangının kenarında ya da bir savaşın içinde durabiliyoruz hiçbir şey yapmadan...
Ölmeyi göze alıyoruz da doğruyu söylemeye korkuyoruz...
Biz barışı bile emirle yapıyoruz...
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
28.02.2016
26.02.2016
21.02.2016
17.02.2016
10.02.2016
5.02.2016
31.01.2016
29.01.2016
27.01.2016