Sinan ÇİFTYÜREK
Kürdistan’da yeniden başlayan çatışmalar ağırlaşarak devam ediyor! Son Dağlıca ve Iğdır’dan gelen haberler savaşın ağırlaştığı yönündedir.
Türk Ordusu Kürdistan’ı yeniden işgal ediyor. Komando taburları Başbakan Davutoğlu kararıyla Şırnak, Hakkari başta olmak üzere yeniden Kürdistan’a gönderiliyor. Valiliklere gönderilen başbakan Genelgesi’nde “bütün kolluk kuvvetleri ve TSK birlikleri ihtiyaç duyulan her yerde görevlendirilecek” denilerek askerin sokağa, iç siyasete müdahale için çağrılması talimatı valiliklere gönderilmiş durumda.
Kentlerimiz, askeri işgali altında yaşam savaşı veriyor. Bir dizi ilçe ve kente sokağa çıkma yasaklarıyla, peş peşe ilan edilen Özel Güvenlik Bölgeleriyle Kürdistan’da fiilen OHAL uygulanıyor.
Türk devleti, son yıllarda etrafında çizilen Kürdistan sınırlarını kabullenmemiş iken, buna 7 Haziran seçim sonuçlarıyla az çok çizilen Kuzey Kürdistan’ın sınırları da eklenince bunu geleceği açısından sürdürülebilir görmüyor. Dolaysıyla yaklaşan yeni seçimler de dikkate alındığında kanlı provokasyonlar eşliğinde kaygı verici gelişmelerin yaşanacağı endişesi yaygınlaşıyor.
Halk rahatsız olmanın ötesinde ciddi tedirgin! Gözaltı ve tutuklama furyası her geçen ağırlaştırılıyor. Baskılar çocukların katledilmesi noktasına vardırıldı. 90’lar’da, köy ve mezraların yakılıp yıkılmasıyla dayatılan zoraki kitlesel boşaltmaların, şimdi ilçe ve ketlerde uygulanacağının ilk işaretleri Cizre- Varto- Silvan’da yaşanıyor. Güvenlik güçlerinin kuşatması altında halk göçe zorlanıyor.
Bunlar yaşanırken, 1 Kasım seçimlerinin yapılıp yapılmayacağı tartışılıyor. En azından Kürdistan’da polis ve askerin kuşatması altında ki seçimlerin halkın iradesini yansıtmayacağı açık. Cumhurbaşkanı’nın seçim güvenliği ile ilgili “7 Haziran’da yaşananlar 1 Kasım’da yaşanmayacak” demesi açıkça “Kürtlerin iradesini baskılayacağız” demektir.
Görülüyor ki devlet ve AKP’nin yeni bir konsept eşliğinde halkımıza savaş ilanı var! Zaten
Erdoğan’da, “son dönemlerde yaptığımız operasyonlar geçici değildir. Bu operasyonlar inşallah başarabildiğimiz noktaya kadar devam edecektir” diyerek bunu dile getirmişti.
Devlet ve hükümet yönelimini belirlemiş burası açık! Mesele Kürt siyaseti ve halkının bu savaş ilanına hangi mücadele araçlarıyla yanıt vereceği, savaşı nasıl etkisizleştireceğidir? Bölgesel ve küresel siyasal iklimde tartışılıp pratiğe geçirilmesi gereken bu sorunun yanıtıdır.
I – Öncelikle şu tespiti yapmalıyız; rüşvet, yolsuzluk, 13 yıllık iktidar yıpranmışlığı ve iç iktidar kavgalarıyla içerde, dışarıda zayıflayan Erdoğan ve AKP’nin giderek Askere yanaşmanın da ötesinde gölgesine sığınacağının işaretleri var. Bu durumda Asker de bir taşla iki kuş vurma hesabını yapıyor. Önce Kürt meselesinde Erdoğan’ı kendi çizgisine çekmek sonra zamanı geldiğinde Erdoğan ile AKP’nin de defterini dürmek gibi!
Devletin (askerin) gölgesine sığınan Erdoğan ile AKP; Kürt meselesinde yeni bir konsepti uygulayacağını ilan etti. Erdoğan’ın zayıflamasıyla askere sığınması, devletin milli çıkarlarına AKP’nin siyasal çıkarlarının yamanması sonucu halkımıza karşı yeni savaş konseptini üretti.
II - AKP herhangi bir sistem partisi değil, 50 yıllık geleneği temsil eden Milli Görüş’ün (misyon) temsilcisidir. İktidara gelmesi nasıl zor ve uzun yılları almışsa iktidardan gitmesi de zor olacak. Bu nedenle iktidarı da bırakmadan erken seçimde ne edip edip yine tek başına iktidar çıkmayı hedefliyor. Tıpkı Putin ya da bir başka Doğu Despotu gibi iktidarı bırakmak istemiyor.
Yine tıpkı diğer Doğu Despotları gibi AKP ve Erdoğan; 7 Haziran seçimlerindeki kaybı kendi hatalarının sonucu seçmenin haklı tepkisi olarak yorumlamak yerine, “seçmenin yanlış tercih yaptığını erken seçimle de bu yanlışını düzelteceği”nden hareketle iktidara sımsıkı yapışıyor! Şunu da not edelim. AKP’nin iktidarı bırakmak istememesi yanı hükümeti gasp etme oyunlarına Kürdistan meselesinde ağırlaşan savaş da eklenince askeri darbe heveslilerine de davetiyeler çıkartılıyor.
III – Türk devleti uzun direnmeden sonra IŞİD karşıtı ABD liderliğindeki Batı Koalisyonunda yer aldı. ABD ile varılan anlaşmayla kendini daha rahat hisseden Türkiye’nin, içerde ve dışarıda Kürtlere özelde PKK’ye yönelik yeni bir saldırı-savaş planını devreye soktuğu görülüyor.
Kandil’e hava bombardımanının yanı sıra lider kadroya dönük “paketleme” propagandası; ABD savaş gemilerinin Doğu Akdeniz’de varlığı eşliğinde dün Suriye’ye “Öcalan’ı çıkarın yoksa savaş nedeni sayarım” tutum benzeri bir tutumu, ABD ile anlaşmaya varmasından aldığı destek eşliğinde yarın Kürdistan ve Irak Hükümetine; “Kandil’i boşaltmazsanız savaş nedeni sayarım” deme ihtimalini yabana atılmamalı!Bunun işaretlerini PKK’de almış olmalı ki Kerkük-Yumurtalık petrol boru hattını bombalayarak buna karşı yapacaklarının mesajını vermişti.
Burada önemli olan; ABD ile Türkiye al-verinde, Kürtlerin, Kuzeyli Kürtlerin denklemin neresinde oldukları. Başka bir ifadeyle ABD ile anlaşmada Kuzey Kürleri aleyhine nelerin alınıp verildiğidir.
Kandil’i aralıksız bombalanmanın yanı sıra saldırılar “en üst seviyeye çıkarılıyor”sa; lider kadronun “paketlenip getirilmesinden” söz ediliyorsa; içerde daha “kapsamlı operasyonlar yapılacak” deniliyorsa… Bunlar yeni savaş konsept gereğidir. Yeni savaş konsepti ise a - ABD ile anlaşmasının; b - Kürdün sırtına binip emperyal hedefler peşinde koşma hayalinin çökmesiyle içeriye doğru büzüşmesinin; c - 7 Haziran seçim sonuçlarının devletçe de “kabul edilemez” görülmesinin; d - ve nihayet zayıflayan Erdoğan’ın askerin gölgesine sığınmasının ürünüdür. Yazıda ayrı ayrı ele alınan bu dört şık yeni savaş konseptinin belli başlı besleyicileridir!
IV - ABD ve Batı bloğu, hali hazırda Doğu (İran) ve Kuzey (Türkiye) Kürdistan’ı denklem dışında tutuyor çünkü İran ve özellikle Türkiye’yi şimdilik karşısına almak istemiyor.
Hatırlayalım ABD dün Güney Kürdistan’a karışmasın diye Kuzey’i denklem dışı bırakacağının sözünü Türkiye’ye vermiş ve anlaşmışlardı. Bugün ise bu kez denkleme giren Rojava’ya karşın Kuzey denklem dışı bırakılıyor. ABD ve Batı aynı anda İran ve Türkiye’yi karşılarına almayı göze alamıyor çünkü emperyalist Batının çıkarları açısından, Türkiye ile İran’ın oluşturduğu güç dengesi Kürtlerle kıyaslandığında ağır basıyor! Emperyalistlerin dostu-düşmanının çıkarlarına göre belirlendiğini belirtmeye gerek var mı?
Mesele ABD ve Batı emperyalist bloğunun çıkarları olunca, ABD’nin geliştirdiği ve toplam 40 yılı alacağı Pentagon tarafından planlanan Avrasya egemenlik savaşında Kürtlerin yeri önem kazanıyor ama karşılarında Türkiye ve İran’ın oluşturduğu güç dengesi bulunuyor.
ABD ve Batı, bir yandan 60 yıllık NATO üyesi Türk devletiyle diğer yandan hem artık bugün ve özellikle gelecekte bölgenin önemli gücü olmaya aday Kürtlerle birlikte yürümek istiyor. Bu nedenle ABD dün Güney Kürdistan’ı denkleme alırken Kuzey’i dışarıda bırakarak Türkiye’yi karşısına almak istememişti, bugün ise aynı şeyi Rojava’da yapmayı deniyor ama Türk devleti Güney’de aldığı tutumu Rojava üzerinde almayacağını açıkça beyan ediyor.
Kısacası ABD ve Batı hem Türk devletinin hem de Güney ve Rojava Kürtlerinin elini tutarak Avrasya egemenlik projesini hayata geçirmek istiyor ama bunun önünde bir değil birden fazla engel var.
Kuzeyin halen Batı denkleminde yer alamadığı rahatlığıyla Türk devleti Kuzey’den çok Rojava’ya odaklanmış oradaki çözümü mümkün olduğunca engellemeye, engelleyemezse zayıf düşürmeye çalışıyor çünkü Türk devleti “bölünmez birliğini” bugün Rojava üzerinden arıyor. Bu nedenle Türk devleti, dün Güney Kürdistan’da “düştüğü hataya” bugün Rojava’da “düşmeme” arayışıyla IŞİD karşıtı koalisyonda ye alıyor. Demem o ki dün Öcalan’ı teslim eden ABD’nin “niyetini anlayamayan” Türkiye bugün Rojava’da anlamış görünüyor ki Koalisyonda yer alarak Kobanê ile Afrin’nin coğrafik birliğini engellenmeye çalışıyor.
Doğu Kürdistan özgürlük mücadelesi de, İran il Batının anlaşmasıyla sıkıntılı bir sürece girdiği söylenebilir. İran’ın büyük ve aç pazarına dalmak isteyen ABD, Almanya, Fransa gibi ülke sermaye gruplarının kendi hükümetleri üzerindeki baskılarının Doğu Kürtlerinin ulusal özgürlük mücadelesine iyi yansımayacağını şimdiden söyleyebiliriz. Bir süre önce KDP-İran Genel Sekreteri Mustafa Hicri’yi kabul eden Almanya ve ABD Dış İşleri bakanlığı aynı tutumunu şimdi de sürdürecek mi? Göreceğiz!
V- Her muhalif harekette, özellikle kitleselleşen her harekette devletin istihbarat örgütünün elemanları illaki vardır KCK içerinde de olur. KCK içerisindeki MİT elemanlarına ilişkin 12 Şubat 2013’te Neşe Düzel’e konuşan Avni Özgürel; “KCK-PKK’nin içinde” MİT elemanlarının varlığından rakam da vererek bahsetmişti.
Derdimiz KCK içerisindeki MİT elemanlarının az mı çok mu bunun istatistikîni yapmak değil. Derdimiz yeni savaş konsepti çerçevesinde toplumda infial yaratacak eylemlerin PKK adına karanlık odaklarca icra etme ihtimaline; PKK’nin yapmayacağı, savunmayacağı eylemlerin yarın PKK adına icra edilmesi tehlikesine; Ceylanpınar eylemi benzerinin nasıl engelleneceğine dikkatleri çekmektir. Derdimiz, “Süleyman Şah Türbesine birkaç bomba atar askeri müdahale gerekçesi yaratırız” diyen zihniyetin provokasyonlarının nasıl önleneceğidir.
İlan Edilen Yeni Savaş Konseptine Karşı Ne Yapacağız?
Birincisi; Kürdistan meselesinin çözümü için, siyasal statü (bağımsızlık, federasyon, özerklik) olmazsa olmazdır. Mesele bunun hangi mücadele araçlarıyla gerçekleştirileceğidir. Yukarıda özetlediğimiz bölge ve küresel koşullarda Kuzey’de meselenin silahlı çözümü yok! Silah yapacağını yaptı. 60 ve 70’li yılların aydınlanmasına, başta kadın hareketinde olmak üzere derinlik kattı, silah bundan sonrasına zarar verir.
İç siyaset dinamiği artık silahı taşıyamıyor. Bunu söylemek için başta Diyarbakır olmak üzere Kürdistan illerinde vatandaş ile sohbet etmek yeterlidir. Ayrıca MİT’in raporlarında da, PKK’nin belgelerinde de bu açık. Bu açıdan 90’lı yıllarda denenen “kurtarılmış bölge stratejisi” nasıl ki devletin Kürdistan kırsalını boşaltmasına yol açtıysa, mevcut Özerklik ilanı tarzı da bu kez kentlerimizin boşaltılmasına neden olabilir. Bunun ilk işaretleri Varto-Cizre-Silvan’dan geldi. Kuşatma altındaki “Cizre boşalıyor” haberleri geliyorsa silah eşliğinde özerklik ilanı yapan PKK bunu göz önüne almalıdır.
Şunu da ekleyelim, Kuzey halen küresel güçlerce denklemin dışında tutulduğu için, Kandil ancak Rojava üzerinden Batılı güçlerle ilişkileniyor! Böyle olunca KCK yetkililerinin, Güney ve Rojava’da taraf olarak devreye giren ABD’ye “Kuzey’de de üçüncü taraf olarak gözlemci olun” ısrarlı çağrıları karşılık bulmuyor.
İkincisi; KCK, özerklik ilanlarını peş peşe yapıyor ama kalıcı özerklik ilanı değil de “bak saldırılar devam ederse bizde özyönetim ilan ederiz” ya da “sen şunları şunları yaparsan ben de özerklik ilan ederim” tehdidi ile yüklü ilanlar yapıyor. En son Demirtaş’da, “AKP’nin atadığı vali, vekilleri şehre sokmuyor, Kürtler özerklik ilan etmesin de ne yapsın” dedi. Özerklik ilanını bu tür şartlara bağlamak ya da özerkliği önce ilan et sonra “vazgeçtim” demek yanlış.
Seçimlere katılacaksın, Meclis’te “önce koalisyon sonra iktidar olmayı” hedefleyeceksin sonra da silaha dayalı özerkliği ilan edeceksin bu ikisi bir arada yürümez, yürümüyor da! PKK silah eşliğinde hem özerklik ilanlarını sürdürür hem de seçimlere katılan HDP’ye “iktidara gelmeyi hedefle” derse olmaz! Madem özerklik ilanı ile “Ankara’daki merkezi hükümeti tanımıyorum” diyorsan o zaman neden seçimlere katılan HDP’yi destekliyorsun?
Elbette başka sorular da var. Bu koşullarda seçim yapılır mı? Seçim hükümetinin bile aslına uygun kurulamadığı, savaşın ağırlaştığı ve giderek daha da ağırlaşacağı koşullarda seçim olur mu? Olursa özgür, demokratik olur mu? Olmaz! Mecliste 80 vekille yer alan HDP’ye cüzamlı muamelesi yapılırsa, Kürtler de sandık heyecanı kırılmaz mı? “Ne yanı 80 vekille gittik de ne oldu” demezler mi?
Üçüncüsü; öncelikle kanın durdurulup provokasyon ortamının zayıflatılarak “terörle savaşıyorum” silahının devletin elinden alınması lazım. PKK tek yanlı silahlı mücadeleyi Kuzey’de durdurarak bu adımı atmalıdır. PKK’den gelen açıklamalar seçim öncesi bu eğilim de olduğunu satır aralarında okuyoruz.
Çözüm ama silahsız çözüm şiarıyla başta 6 milyon oyu ve 80 vekiliyle HDP olmak üzere tüm Kürdistanlı yapılar sivil itaatsizliğin yol ve yöntemlerine odaklanmalıdırlar. Mücahit Bilici’nin “Kürdistan’ı harabeye çevirmek” başlıklı yazısında:
“Öyle bir savaş yürüt ki savaş olmasın. Öyle bir savaş yürüt ki senden olmayan herkesin vicdanı senin tarafında olsun. .. Kürtlerin Türkiye devletine merhamet dilencisi olmaktan çıkacağı, onurlu bir sivil mücadele başlat” diyor.
Benzer bir yönelim daha önce “Ortak Akıl” toplantısı başta olmak üzere birçok ortak toplantı ve konferansta dile getirildi, ana hatlarıyla hem fikir de olundu. Talepleriyle, sivil itaatsizlik mücadele tarzı önerisiyle Kürdistan’daki siyasal yapılar, sivil kurumlar ve rusipiler şunun üzerinde hemfikir olmuşlardı: Kürt diliyle ana dilde eğitim-öğretim, Kürdistan’a siyasal statü, Kürtlerin ve yok sayılan diğer halklar ile inançların anayasada varlığının kabulü ve şartsız bir genel siyasi af gibi talepleri ortak bir deklarasyonla Kürdistan, Türkiye ve Dünya kamuoyuna sivil itaatsizlik mücadele eşliğinde duyurulması!
Bu duyuru ile PKK’ye Kuzey Kürdistan’da silahlı mücadeleye son vermesi çağrısı yapılırken, devlete ise; fiili OHAL’e son vermesi, Özel tim ve Komando birliklerinin acilen Kürdistan’da geri çekmesi çağrısının yanı sıra yukarıda özetlenen temel taleplerin kabulü için makul sürenin tanınması. Bu sürede Devletin adım atmaması halinde Kürdistan ve Türkiye metropollerinde kitlesel sivil itaatsizlik eylemlerinin geliştirilmesi!
Diyarbakır’da milyonların katılacağı sivil direnişe rağmen Devlet yine adım atmaz ve üstelik sivil kitle eylemlerine silahlı saldırıda bulunmaya kalkarsa kimliklerin yakılması dahil yaratıcı yeni sivil mücadele tarzlarıyla mücadele geliştirilebilinir.
Böylesine savaş olmayan savaşla hem Yozgat, Bolu, İzmir’deki asker annenin, hem de Kürdistan’daki gerilla annesinin yüreği ve desteği arkalanır. Hatta bu mücadele tarzıyla, “teyzem bilmem mi? Zengin olan asker olur mu? Olmaz! Zengin olan asker de olmaz şehitte olmaz” diyen ordu ve polis içinde de belli bir desteği arkalayabilir. Kısacası çözümü burada aramak lazım, silahlar eşliğin şimdi ilçelerde denenen ve yıkımına yol açan özerklik ilanında değil.
Dördüncüsü; bu başarılabilinirse hem devletin elinde iç ve uluslar arası kamuoyu nezdinde kullandığı“terörle mücadele ediyorum” silahı alınır hem de maskaralığa çevrilen çözüm meselesi rayına oturtulabilinir. Böylece yıllardır “çözüm çözüm” diyen devlet ve AKP’nin Kürt/Kürdistan meselesinin kendisine değil sadece sonuçlara odaklı politikaları da aşılarak meselenin kendisiyle yüz yüze bırakılabilinir. Kürdistanlı siyasal yapılar, STK ve rusipilerimiz olarak hepimiz çözüm ararken bunun üzerinde düşünmeliyiz.
Eğer “terörle mücadele ediyorum” silahı devletin elinde alınırsa Devlet adım atmak zorunda bırakılır çünkü MİT bile şunları rapor etmişti geçmişte:
Avni Özgürel Neşe Düzel ile aynı röportajında, “MİT’in devlet analizi nedir?” sorusuna, “analizde dendi ki, eğer Türkiye demokratikleşmezse, bu yolda değişimini tamamlamazsa ve Kürt sorununu çözmezse, 21. yüzyılın ikinci çeyreğini bütünlük halinde göremez. Parçalanır.. Bu sorunu ya çözersin ya bölünürsün’ diyor MİT”!
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.06.2019
7.02.2019
18.03.2019
4.02.2019
28.01.2019
9.02.2019
7.01.2018
26.10.2018
28.09.2018