Süleyman Seyfi Öğün
Trump, BM konuşmasında alenen “küreselleşmenin sonu”nu ilân etti. Küreselleşme âşıkları buna yazıklanabilirler. Ama “güzelleme” ile “yazıklanma”, bir olguyu anlamak istememe isteğini yansıtmaktan başka bir işe yaramaz.
Evvelâ şunu bir kaydedelim: Trump’in “küreselleşmenin sonunu” îlân eden konuşması târihsel bir değer taşır. Trump’ın çıkışını, 1980’lerin sonuna doğru, M.Garbaçov’un dillendirdiği manifestolarla eş değerde olduğunu düşünüyorum. Garbaçov, sosyalizmin “kıblesi”nden îlân etmişti sosyalizmin çöküşünü. Trump ise küreselleşmenin sonunu yine onun “kıblesinden” îlân etti.
Farklardan birisi şu: Garbaçov bunu dolaylı söyledi. Yeni devir olarak adlandırdığı “Glasnost” ve “Perestroika” kavramları, yeni bir sosyalizmin inşâsını vaad ediyor gibi görünse de, aslında reel sosyalizmin sonuna işâret ediyordu. Trump ise tam bir Mid-West kabalığıyla , lâfı dolandırmadan apaçık bir dil üzerinden yaptı yapacağını..
İkinci farkı ise şurada görüyorum: M.Garbaçov, sosyalizmin sonunu îlân etmekten, muhtemelen muzdarip olmuştu. Hâlbuki Trump, küreselleşmenin sonunu îlân ederken âdeta hınç çıkarmanın verdiği zevkın doruğuna çıkıyordu.
Aslında Trump’ın, meşrepleri ne kadar farklı olsa da; aklı başında insanların çoktan farkında olduğu bir “mâlûmu îlâm ettiğini” söyleyebilirim. Tıpkı daha 70’lerin sonunda, husûsen Afganistan’ın işgâli üzerinden, Sovyetler Birliği’nin çöküşe girdiğini görmüş olmak gibi bir şey bu… Dahası da var: Aslında Trump’ın küreselleşmenin sonu olarak okuduğu, “bindiği dalı” kesmesinden başka bir şey değildir. Yâni, “Merd-i Kıptî’nin şecaat arz ederken sirkâtin söylemesi” gibi, küreselleşmenin sonunu dile getirmek, bir başka seviyede ABD Hegemonyası’nın sonuna işâret etmektir.
Sovyet nüfûzunun-hiçbir zaman hegemonik bir kıvâma ermedi- çöküşü ile ABD Hegemonyası’nın çöküşe geçmesi arasındaki zaman dilimi, târihsel mânâda kolayca ihmâl edilebilir kadar kısadır. Ben ilki için Afganistan’ın işgâlini milât olarak görmeyi tercih ederim. 1956 Macar İsyânı, ve 1968 Prag Baharı krizin öncü ataklarıydı. Ama 1979’daki Afganistan işgâli bunu ölümcül bir seviyeye taşıdı. tıpkı bunun gibi; 1965’de Vietnam’ı işgâl etmesi ABD Hegemonyasının geçirdiği ilk spazma îşâret eder. Ama ABD açısından ölümcül süreç, yine dünyânın damına tırmanması; yâni NATO şemsiyesi altında 2001 Afganistan işgâl etmesine oturuyor. 2003 Irak işgâli, sürecin derinleşmesine işâret ediyor. Hâsıl-ı kelâm; “1968”e “1965”, “1979” a ise “2001” denk geliyor.
Trump’ın konuşması, 1989’da Duvar’ın Yıkılmasıyla Batı’nın yaşadığı zafer sarhoşluğunun da bir yanılsamadan îbâret olduğunu gösteriyor. Bunu müteaddit defâlar yazdım. 20.Asrın, ki ne kadar güdük ve kısa bir asır olduğunu çok sık getiririm; tek tipik niteliği, târihte ilk defâ bir Dünyâ Düzeni doğurmasıdır. Birleşik Krallık Hegemonyası bir Dünyâ Düzeni kurmadı. Geçici barış dönemleri, meselâ 1871-1914 arasındaki Belle Epoque Dünyâ Düzeninin bir fonksiyonu değildi. II.Genel Savaş sonrası başlayan ABD hegemonyası ise bütün kurum, kuruluş ve normlarıyla bir Dünyâ Düzeni kurdu. Belki de kurmak zorunda kaldı. Sovyet Bloku, Çin, AB, hattâ anti-emperyalist anti-kolonyalist savaşların ürünü olan Bağımsızlar ve Bağlantısızlar, meşrepleri ne olursa olsun fark etmez, cümle sistem-karşıtı oluşumlar bu düzene ideolojik îtirazlar yöneltseler de, aslına bu hegemonik düzenin birer parçasıydılar.
Ezcümle; meselâ 1989’da Sovyet Sisteminin çökmesi, çok daha büyük krizin, ilk perdesi; yâni Dünyâ Düzeni’nin bütünüyle çöküşe geçtiğinin alâmetiydi. Batı bunu okuyamadı. Kendi zaferi sandı. Küreselleşme kâh bu okuyamamanın göstergesi; kâh bu boşluğu tek taraflı bir fırsatçılığa çevirme ihtirasıydı.. Ekonomizm , teknolojizm ve tüketim ideolojisi üzerinden kendisini şişirdi. 2008 Krizi bu içi boş yatırımların sonunu getirdi. ABD ideolojisini inşâ ettiği şeyi çöpe atma karârı verdi. Aslında kendisini çöpe atmaktan farksızdır bu.. Artık ABD Yüzyılı’nın Sonu tezlerini biraz daha fazla ciddiye alıyorum.
Yazdıklarım kehânet denemesi gibi görülmesin. Antonio Gramsci’nin yerindeki kavrayışıyla, “hegemonya” çift taraflıdır. Bir tarafta gücünü biriktirir ve onu hissettirir; ama daha büyük yatırımını güç kullanmayı düşük bir ihtimâle taşıyan zihniyet dünyâsına yapar. Yâni gücünü geriye çekerken, gücünün tanınmasını sağlayan bir rıza çoğunluğu sağlar. Gücü, onu kullanmasından değil, kullanma ihtimâlini geriletirken bile dünyânın unsurlarını güdümleme kapasitesini sürdürebilmesinden gelir. Her güç kullanımı, veyâ güç kullanımının sıklaşması hegemonik bir kaybın delilidir.
Dünyâyı ABD’den ibâret gören; geri kalan dünyâyı kim olduğuna ve gözünün yaşına bakmadan aşağılayan bir siyâsal kafa ABD’yi idâre ediyorsa ABD hegemonyası artık çöküştedir. Duvar’ın Yıkılması’nın ardında hegemonyasını sürdürmek için seferber ettiği kavramdı küreselleşme. Trump’ın bu balonu patlatması, ABD Hegemonyası’nın sonuna delâlet eder. Sâdece ABD’den ibâret bir ABD yokolmaya evrilen bir ABD olabilir ancak.. Eğer onu toptan yok etmek değilse niyetiniz; donanımınız ne olursa olsun kaba güçle dünyâya hâkim olamaz, onu yönetemezsiniz..
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2021
29.04.2021
22.04.2021
4.06.2020
22.04.2019
4.02.2019
14.02.2019
11.02.2019
4.02.2019
28.01.2019