Süleyman YAŞAR
Londra’da yayımlanan The Economist dergisi, ülkelerin Big Mac hamburger fiyatlarına göre reel kur hesabı yapıp yayınlıyor. İşte dergi grubunun en son yaptığı Big Mac reel kur hesabına göre Türk parası Ocak 2015’te Amerikan Doları karşısında aşırı değer kaybederek 2,33 liraya yükseliyor. Oysa dergi grubu dolar/ Türk Lirası paritesinin 1.93 olması gerektiğini ileri sürüyor.
Peki, The Economist dergisi nasıl yapıyor bu Big Mac hesabını?
Hemen cevaplayalım; bir adet Big Mac ABD’de 4,79 dolardan satılıyor. Türkiye’de ise Big Mac 9 lira 25 kuruştan satılıyor. Ve bu tutar satış fiyatı ocak ayı dolar fiyatı olan 2,33 liradan 3,96 dolar tutuyor. Dolayısıyla Türkiye’de Big Mac hamburgeri ABD’ye göre 83 cent daha ucuza satılıyor. Böylece Türk parasının Amerikan Doları karşısında yüzde 17,2 oranında aşırı değer kaybettiği (undervalued) belirtiliyor. Ve dergi grubu dolar/ Türk Lirası paritesinin 1 lira 93 kuruş olması gerektiğini söylüyor.
Peki, niye Big Mac hamburgeri reel kur ölçmede kullanılıyor?
Kullanılıyor, çünkü Big Mac hamburgeri dünyanın her yerinde aynı girdiler kullanılarak üretiliyor. Dolayısıyla homojen bir mal olduğundan reel kuru doğru olarak gösterdiği ileri sürülüyor. Tabii bu ölçüme pek çok eleştiri de var. Bu arada reel kur ölçümünde tek bir yöntem yok. Enflasyondan arındırma yöntemi ve emek verimliliği yöntemiyle ülke döviz kurlarının reel değerini hesaplama yöntemlerinin olduğunu da belirtelim.
Peki, “bir ülkenin parası aşırı değer kaybederse ne oluyor” sorusu akla gelebilir.
Hemen cevaplayalım; o ülkenin emeğinin ve kaynaklarının ucuza kullanıldığı anlamına geliyor. Yani ülke parası olması gerekenden, reel kurdan daha yüksek fiyattan işlem görüyorsa ülke sömürülüyor. İşte The Economist’in hesabına göre Türkiye’de son durum bu.
BÖYLESİ GÖRÜLMEDİ: BİR YILDA TÜRKİYE’DEN 7,7 MİLYAR DOLAR SERMAYE KAÇTI
Merkez Bankası dün 2014 yılının ödemeler dengesini açıkladı. Buna göre cari açık geçen yıla göre 18,8 milyar dolar azalarak 45,8 milyar dolara geriledi. Böylece cari açığın milli gelire oranı yüzde 7,8’den yüzde 6’ya düştü.
Peki, cari açığın risk olmaması için milli gelire oranı ne olmalı?
Şu olmalı: eğer ülkenin bütçe açığı yoksa cari açığın milli gelire oranı yüzde 4’ü geçmemeli. Bütçe açığı varsa cari açığın milli gelire oranı yüzde 3’ü geçmemeli. Aksi hâlde kreditörler sınırı aşan cari açık/ milli gelir oranını büyük bir kırılganlık olarak değerlendiriyorlar. Risk primlerini artırıyorlar. Dolayısıyla faizler yükseliyor. O hâlde Türkiye’nin yüzde 6 olan cari açık/ milli gelir oranının hâlâ kırılgan düzeyde seyrettiğini belirtelim. Bu arada Türkiye’de faizlerin yüksek olmasının bir nedeninin de bu yüksek cari açık/ milli gelir oranı olduğunu söylemek herhâlde yanlış olmaz.
Gelelim dün açıklanan ödemeler dengesindeki tuhaf gelişmeye…
Bu tuhaf gelişme şöyle: Türkiye’de oturanlar 2014 yılında tam 7 milyar 753 milyon dolar tutarında yurtdışında doğrudan ve portföy yatırımı yaptılar. Bu belirttiğimiz toplam tutarın 706 milyon doları portföy yatırımlarından oluşuyor. İşte böyle yüksek tutarda sermaye ihracı bugüne kadar görülmedi bu ülkede.
Anlayacağınız Türkiye kıt olan sermayesini yatırım iklimi bozulduğu için yurtdışına kaçırıyor. Yani Türkiye’de zorluklarla elde edilen sermaye başka ülkelerin büyümesine ve istihdamına katkı yapıyor. Tabii bu arada kaçan sermaye cari açığın çoğalmasına neden oluyor.
İşte hukuki öngörülemezlikten korkarak yurtdışına giden sermaye nedeniyle Türkiye’nin büyüme hızı geriliyor ve bu ülkede işsizlik çoğalıyor. O hâlde bir an önce hukuk devleti olmakta fayda var.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Darbe başarılı olsaydı herhalde not artıracaklardı
25.07.2016 - NATO, Türkiye’den para istedi
13.07.2016 - Türkiye’nin yerini İran dolduruyor
4.02.2016 - Eski Türkiye olsa şimdi para yağardı
2.02.2016 - İlk Türk devleti izolasyondan kurtulmak istiyor
1.02.2016 - AKP dönemi Cumhuriyet’in lale devri mi?
10.06.2016 - G7 zirvesinden Zarrab tedbirleri
31.05.2016 - Kılıçdaroğlu’na niye saldırıyorlar
27.05.2016 - Dolar niye yükseliyor
18.05.2016 - İşsizlikte dünya üçüncüsüyüz
17.05.2016
Yazarlar
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
Onur Dinçer
Nevruz, sadece İstanbullunun değil, Anadolu ve Balkan Türklerinin büyük çoğunluğunun kutlamadığı ve hatta geleneksel olarak yabancısı olduğu bir bayramdır. Nevruz eski İran geleneğine aittir ve İrani kavimler ve İrani kavimlerin kültürünün ciddi tesirinde olan İran ve Orta Asyadaki Türki kavimler tarafından kutlanır. Anadolu ve Balkan Türklerinin büyük çoğunluğu geleneksel olarak Hıdrellezi kutlar, Nevruzu değil.