Süleyman YAŞAR
Türkiye’nin davası demokrasi içinde kalkınmaktı. Kişi başına geliri artırıp Avrupa Birliği’ne üye olup refahını artırmaktı. Ama son dönemde AKP yöneticilerinin sürekli kullandığı ne olduğu açıkça söylenmeyen bir başka “davamız” söylemi çıktı.
Hâlbuki 2002’de iktidara geldiğinde, AKP, kendisini muhafazakâr demokrat bir parti olarak tanımlıyordu. Geçmişteki İslamcı köklerini terk ettiğini, gömlek değiştirdiğini, Erbakan’a karşı yenilikçi bir hareket olduğunu söylüyordu.
İşte bu nedenle Türkiye’nin demokratları, liberalleri, ülkede askerin vesayeti ve Kemalist ideolojinin gücünü kırıp demokrasi değerlerine sahip dışa açık bir toplum yaratacağını düşünüp AKP’yi destekledi.
Oysa AKP’li yöneticilerin dillerinden düşürmediği “davamız” söyleminin aslında başka bir dava olduğu anlaşıldı. Bu gizlenen üstü kapalı davanın Hilafeti getirmek ve eski Osmanlı coğrafyasında Müslüman Kardeşler iktidar zincirini kurmak için izlenen bir proje olduğu, büyük bir bozgunla ortaya çıktı.
Önceki gün Cumhuriyet Gazetesi, Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim’in çok çarpıcı bir açıklamasını yayınladı. Muallim, “Ankara’nın kendilerine İhvan’ı dayattığını ve Suriye bu talebi reddedince ülkelerine yönelik komploların başladığını” belirtti. Habere göre Muallim şunları söylüyor “Dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Mısır’daki gibi Suriye’de Müslüman Kardeşler’in iktidara ortak edilmesini istedi. Biz reddettik. Bundan sonra Suriye’ye yönelik komplolar başladı. Ama ben onlara şunu söylüyorum: Terörizm onu destekleyenleri yakar.” Muallim, Emekli General Hakkı Pekin öncülüğünde Vatan Partisi heyetinin Suriye ziyaretini hatırlatıp “Bize onun IŞİD’e karşı savaşta Türk ordusu ile Suriye ordusu arasında koordinasyon kurmakla görevli olduğu söylendi” bilgisini verdi. Muallim “AKP’nin inançsal sebeplerden dolayı IŞİD’le savaşmayacağından eminiz” tespitini yaptı. Muallim Rusya’nın Bağdat ve Şam’la işbirliği yapacak bir koalisyonla IŞİD’e savaşma planının gerçekleşmesi için mucizeye ihtiyaç olduğunu, Türkiye ve Suudi Arabistan’a atıfla gerçekleşmesi için üç ülkenin Suriye politikasını değiştirmesine ihtiyaç olduğunu söyledi.
Gelelim bütün bunları niye anlattığımıza…
Anlattık çünkü Dışişleri Bakanı olduğunda Davutoğlu “Dünyaya verilecek bir mesajımız olmalı. Bölgede adaleti sağlayabilecek pozisyondayız. Dünyada bizim konumumuzda olan başka ülke yok. Bu beş altı bölgede eş güdümlü olarak aktif olmalıyız. Türk diplomasisi sadece beş altı ülkeyle karşılaştırılabilir” dedi.
EMPERYAL NOLTALJİ ARAP BAHARI PATLAYINCA ZORA GİRDİ
İşte Türkiye’nin bu emperyal nostaljisi Arap Baharı patlayınca zora girdi. Ve Türkiye’nin aleyhine işlemeye başladı. Sonunda döndü dolaştı Türkiye’yi zora soktu. Türkiye Ortadoğu’da elçiliklerinin bir kısmını kapattı. Ortadoğu ticareti azalmaya başladı.
ÇILGIN PROJE’Yİ MISIR BİR YILDA BİTİRDİ
Hattâ Türkiye Osmanlı’nın başlattığı Süveyş Kanalı’nı yeniden yapılandıran ve üç yıl yerine bir yılda tamamlanan 35 kilometrelik 9 milyar dolarlık yeni kanalı, bir yılda tamamlandı. Bu çılgın projenin açılışına bütün Ortadoğu liderleri hattâ Fransa Devlet Başkanı Hollande ve Yunanistan Başbakanı Çiprasçağrılırken Türkiye çağrılmadı. Bu arada emperyal nostalji yaşayan Ankara Kanal İstanbul olarak seslendirdiği çılgın olarak nitelediği İstanbul Boğazı’na paralel projenin temelini bile atamadı.
NE OLDUĞU AÇIKÇA SÖYLENMEYEN “DAVAMIZ” PROJESİ PAHALIYA PATLADI
Anlayacağınız Ortadoğu’nun lideri olacağım derken geriye düştü AKP’nin yöneticileri. Ve bu aradaAKP yönetimi büyük bir ekonomik bozguna uğradı. Ülkenin ihracatını geriletti. Bu ülkeyi kendi parasının değerini koruyamaz hâle getirdi. Dolayısıyla Türk parası yıl başından bugüne yüzde 30 oranında değer kaybetti. Amerikan Doları 3 lira oldu. Yine Hazine borçlanma faizleri yıl başından bu güne 3,5 puan yükseldi. Büyüme durdu. Ekonomi krize girdi.
Anlayacağınız AKP yöneticilerinin ne olduğu açıkça söylenmeyen “davamız” projesi Türkiye’ye pahalıya patladı.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2016
13.07.2016
4.02.2016
2.02.2016
1.02.2016
10.06.2016
31.05.2016
27.05.2016
18.05.2016
17.05.2016