Süleyman YAŞAR
Başbakan Davutoğlu son dönemde sık sık restorasyon yapacaklarını söylüyor.
Peki, ne demek restorasyon?
Restorasyon, eski hâline getirmek anlamına geliyor.
Yani Davutoğlu AKP’yi eski hâline, ilk kuruluş günlerine getirmekten söz ediyor. Ama AKP’nin 1 Kasım’da yapılacak seçimlere girecek milletvekili aday listelerine baktığımızda AKP’nin kurucu kadrosundan kimse yok. Çünkü AKP’nin kurucuları Abdüllatif Şener, Abdullah Gül, Bülent Arınç veRecep Tayyip Erdoğan olarak biliniyor. İşte bu kuruculardan üçü bırakın aday listelerinde yer almayı partide adeta yok edildiler. Bunların yerine milletvekili listelerine ve parti yetkili kurullarına, Abdüllatif Şener’in önceki gün açıkladığı, partinin kuruluşuna karşı çıkan, Cemil Çiçek ve sonradan gelme pek çok isim yerleştirildi. Ama bu isimler de Türkiye’yi bu hâle getiren AKP yönetiminin on üç yıllık başlıca sorumluları oluyor.
On üç yıldır ekonomiden sorumlu ama ekonomiyi krize sokan Ali Babacan, siyasi iktidara muhalefet edene vergi müfettişi gönderip iş dünyasına korku salan Mehmet Şimşek, plan yerine pilav yapan, planladığı hiçbir hedefi tutturamayan eski Kalkınma Bakanı ve bugünün Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, hukuk sistemini altüst eden Bekir Bozdağ, Burhan Kuzu, içi demokrasiyle doldurulmayan “barış” sürecinin bu hâlinin sorumlularından olan Beşir Atalay, Yalçın Akdoğan, iş barışını ve iş güvenliğini sağlayamayan, iş kazalarında Türkiye’yi dünyanın en tehlikeli ve acımasız ülkesi hâline getirenFaruk Çelik ve Taner Yıldız hepsi restorasyon adına milletvekili listelerine alındı.
İşte bu listeleri gösterip, Davutoğlu, bize on üç yıl daha verin diyor. Başa dönmekten bahsediyor. OysaTürkiye’nin artık on üç yıl daha AKP iktidarına dayanabilecek gücü yok.
Niye yok?
Çünkü ekonomiyi ele aldığımızda, on üç yıl ekonomiyi yöneten Başbakan Yardımcısı Ali Babacan bakın geçen hafta katıldığı toplantıda “Büyüme kapsayıcı değildi. Büyüme parasaldan geliyordu, reformdan değil” dedi. On üç yıl ekonomiyi yöneten Babacan on üç yılık büyümenin reformlardan değil parasaldan kaynakladığını itiraf ediyor. Şimdi aynı Babacan bize kurtarıcı olarak sunuluyor.
Yine televizyon konuşması gazetelere yansıyan Mehmet Şimşek “Siyasi istikrarı sağlayıp reform yapamazsak bırakın 2023 hedeflerini biz mevcut kazanımları koruyamayız, reformlar uzun vadede sonuç veriyor diye kaçınılıyor. Ancak reform yapıldığında beklentiler kanalıyla çok hızlı bir iyileşme oluyor. Bizim, dengeleri de toplumun değişik kesimlerinin ihtiyaçlarını da gözetip o ince dengeyi kollamamız lazım” diyor. Yani Şimşek on üç yıldır iktidarda olmalarına rağmen reform yapamadıklarını itiraf ediyor.
Gelelim bütün bunları niye anlattığımıza…
Anlattık, çünkü on üç yıldır ekonomide reform yapamayan, sekiz aydır üst üste ihracatı düşüren, doları üç liraya yükselten, milli geliri 822 milyar dolardan 772 milyar dolara gerileten Ali Babacan ve Mehmet Şimşek değilmiş gibi şimdi bu isimler AKP tarafından restorasyonu yapacak isimler olarak sunuluyorlar. Hâlbuki bu iki isim yapabilseydi on üç yılda zaten yapardı. İkisi de şimdi “yapılmalı, edilmeli” diye konuşuyorlar. Sanki yıllardır iktidarda onlar yoktu.
Kısaca on üç yılda reform yapamadıklarını itiraf eden bu ikiliyle Türkiye vakit kaybedemez. On üç yıl daha beklemeye kimsenin tahammülü yok artık. Anlayacağınız 1 Kasım seçimlerinden sonra ekonomi yönetimi AKP’ye teslim edilemez. Seçmen buna izin vermez.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2016
13.07.2016
4.02.2016
2.02.2016
1.02.2016
10.06.2016
31.05.2016
27.05.2016
18.05.2016
17.05.2016