Taha Akyol
TÜİK’in rakamlarını ben de şüphe ile karşılıyorum ama İTO ve ENAG’in rakamlarına göre de enflasyon daha yüksek seviyelerde ama yönü aşağıya doğru…
Aklı başında toplumlar “neden, nasıl?” diye sorarak dersler çıkarır.
Dünyada “yüksek enflasyon” diye bir sorun kalmadığı halde biz neden ve nasıl bu belanın kuçağına düşmüştük?..
Ve Şimşek’in uyguladığı ortodoks politikanın dışında bir çözüm yok muydu ki, “faizsiz ekonomi özlemi”ni bugün bile “gür sesle” ifade eden Cumhurbaşkanı, çare olarak yüzde 50’ye varan yüksek faizi kabul etti?
Kabul etti çünkü enflasyonu aşağı çekmenin zorunlu bir şartıydı. Yanlış olan, “faiz sebeptir” diye emirle faiz indirtip enflasyonu patlatmaktı.
VERİMSİZ BÜYÜME
Ekonomi tarihimizde ve son çeyrek asırda, ekonomideki en büyük yanlışımız, “verimlilik” kavramını anlamamış olmamızdır. Kurtarıcı biri gelsin, ekonomiyi düzeltsin, bize “müjdeler” dağıtsın, düşük faizle kredi musluklarını açsın…
Yaygın beklenti ya da iktisat anlayışı bu olduğu için oy getiriyor ama sonunda enflasyonu patlatıyor.
Daron Acemoğlu yaklaşık on yıl önce diyordu ki:
“Türkiye’de 10 yıllık büyüme ortalaması yüzde 3’tür. Daha fazla büyümesi lazım. Verimlilik artışı sıfır ya da eksi. Bu şekilde Türkiye’nin kendi zenginliğini artırması mümkün değil. Büyüme, tüketime giderek hız verilmesinden geliyor. Böyle bir büyüme uzun süre devam edemiyor.” (24 Kasım 2016)
O zaman verimlilik öncelikli bir politikaya dönülseydi hem enflasyon patlamaz hem sağlıklı büyüme olurdu.
Verimlilik nasıl artar? Üretimde gittikçe daha fazla teknoloji kullanarak…
Fakat rant ve tüketimle büyüme, daha kolay olduğu gibi oy da getiriyor. Sonunda borçlar kabarıyor, risk pirimi ve enflasyon patlıyor.
EN ÖNEMLİ YAPISAL SORUN
Koç Üniversitesi’nin yayınladığı 1 Mayıs 2023 tarihli “Türkiye Verimlilik Raporu”na baktım. Prof. Dr. Ufuk Akçiğit ve üç ekonomistten oluşan uzman bir heyet hazırlamış. “Türkiye'nin kalıcı bir refah artışı sağlayabilmesinin önündeki en önemli yapısal sorun”un verimlilik artmadan büyüme olduğunu rakamlarla ortaya koyuyorlar.
1974 yılındaki “toplam faktör verimliliği”ni 1 kabul edersek, 2019 yılında Polonya, Güney Kore, Şili gibi ülkeler verimlilik artışında bunun üzerine çıkmışlar.
Türkiye’de ise “Toplam Faktör Verimliliği” tedrici inişlerle 0.7’ye düşmüş!
Raporda deniliyor ki:
“Verimlilik artışının Türkiye’de ekonomik büyümeye birkaç yıl boyunca hatırı sayılır bir katkı verdiği dönemler, son 60 senede istisnadan öteye geçememiştir. Ayrıca, 2005-2019 arası dönemde sadece beş senede verimlilik artışı kaydedilebilmiştir.”
Raporda belirtilen “birkaç yıl boyunca hatırı sayılır” verimlilik artışının olduğu dönemler Özal ve Derviş reformlarını izleyen yıllardır. AK Parti iktidarında da “sadece beş sene”dir.
Sanayici Rahmi Koç’un “Yatırımlar taşa toprağa gitti” sözünü burada hatırlamak lazım. (18 Şubat 2016)
Raporda, verimliği etkileyen patent sayısının ve bilimsel yayınların Türkiye’de yetersiz olduğu da belirtiliyor. Prof. Akçiğit’in TUBA için hazırladığı “Türkiye Bilim Raporu”nda bu sorun daha geniş olarak anlatılır. Tavsiye ederim.
Bunları yazmamın sebebi, iktisadi gelişmenin çağımızdaki şartlarına dikkat çekmektir.
BİLİM VE HUKUK
Şimşek, dünkü açıklamasında enflasyonun “Kasım 2021’den bu yana en düşük seviyeye indiğini” söylüyordu. 2021, “faiz sebeptir” politikasının şahlandığı yıldı!
Şimşek, ekonomi için “öngörülebilirlik, finansman imkânları ve yatırım ortamı, üretkenlik, sürdürülebilir yüksek büyüme” kavramlarını vurguluyor.
Yukarıda anlattığım “verimlilik” yani bilim ve teknoloji faktörü yanında, Şimşek’in vurguladığı bu faktörler devletin hukuki ve kurumsal yapısının güçlenmesi ve kalitesiyle ilgilidir
Enflasyon iniyor, fakat kurumsal ve hukuki “yapısal reformlar” yapılmadığı için “acı ilaç” çok acı.
İktidar, hukukun üstünlüğüne ve kurumların liyakatine güven sağlayacak “yapısal reformlar”ı ağzına bile almıyor ama hukuka güveni daha da sarsacak içerikte bir “yeni anayasa” kampanyası yürütüyor.
Enflasyonun inişte olması iyi, ama hukuk alanındaki “öngörülemezlik” kaygı verici.
Yazarlar
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.09.2025
24.09.2025
23.09.2025
21.09.2025
19.09.2025
17.09.2025
16.09.2025
14.09.2025
12.09.2025
10.09.2025