Ufuk COŞKUN
ürkiye kendi içinde insan hakları ve özgürlükler alanında mesafe kat ettikçe, iç barışı ve huzuru kendi iradesiyle tesis ettikçe, sağlam bir ekonominin ve demokrasinin temellerini attıkça operasyonlara maruz kalıyor. Bu anormal bir durum değil. Çünkü Türkiye’nin farklı kesimleriyle bilhassa Kürtlerle içeride sağladığı barış ve huzur ortamı aynı zamanda yıllardır kan ve savaş ortamına mahkûm bırakılan Ortadoğu’nun da kaderini yakından ilgilendiriyor. Türkiye’nin eski rejimde olduğu gibi sürekli kaos ortamında tutulması ve kendi kararlarını alamaması ve bağımsız bir siyaset geliştirmemesi onlar için en iyi seçenekti. Fakat Türkiye AK Parti hükümeti döneminde alışılmışın dışında bir iç ve dış siyaset belirlemeye başladı. Kendi bağımsız politikasını oluşturdu ve barış sürecinden asla vazgeçmedi. Deyim yerindeyse Türkiye için çizilen çerçevenin dışına çıktı ve bunun adına da “Yeni Türkiye” dedi. Bu bakımdan bölgede teolojik ya da ekonomik emelleri olan uluslararası güçlerin derin yapıları, ülkedeki uzantıları aracılığıyla epeydir Türkiye’yi güya cezalandırıyorlar. Yani “siz nasıl olur da sınırlarını bizim belirlediğimiz bir siyasetin dışına çıkabilirsiniz” demeye getiriyorlar. Bunu Türkiye’de iç karışıklık çıkartmak marifetiyle yeni Türkiye’nin hükümetini indirmek olarak da okumak mümkündür.
Siz, Gezi’nin yüreği ağaç sevgisiyle dolu apolitik bir gençlik tarafından başlatılan hükümete muhalif bir tepki hareketi olduğunu mu düşünüyorsunuz? Siz, 17 Aralık operasyonlarının, tır baskınlarının nedeninin bir yolsuzluk operasyonu olduğunu ya da paralel yapının hükümetle arasının açılma nedeninin dershaneler olduğunu mu düşünüyorsunuz? Normalde bir araya gelmeleri mümkün olmayan CHP-MHP ve Cemaat’inCumhurbaşkanlığı seçim sürecinde giriştikleri “zoraki” ittifakı normal mi buluyorsunuz? Siz, son günlerde HDPtarafından organize edilen tüm bu yakıp yıkmaların ve onlarca masum insanın canına mal olan Kobanitepkisinin nedeninin gerçekten Kobani’deki sivil halkın IŞİD tarafından katledilmesinin önüne geçmek olduğunu mu düşünüyorsunuz? Tezkereye hayır demelerine rağmen meselenin Kobani olmadığı açıkça ortada değil mi? Kobani’nin neredeyse tamamının Türkiye’de misafir edildiği bir ülkeye yardım etmemekle suçlamak ve sırf bu yüzden onlarca masum insanı katletmek, kamu mallarını ateşe vermek başka bir deyişle barış yanlısı Kürtleri cezalandırmak nasıl bir siyasi düşüncenin ürünüdür?
Epeydir ardı ardına yaşanan bu hadiseler bize gerçekte tek bir adresi göstermektedir. Türkiye’nin Ortadoğu’da dengeleri değiştirecek kadar güçlenen ve her geçen gün Kürt-Türk barışını pekiştiren bir ülke olmasından ciddi kaygı duyulmaktadır. Aslında onlar için asıl kaygı verici olan; Türkiye’nin bölgenin tüm farklılıklarıyla birlikte içinde insan olan, ahlak, erdem ve adalet olan bir medeniyetin yeniden inşası yolunda önayak olacak olmasıdır. Mezhep taassubundan, kin ve nefretten arınmış kültürel, siyasal ve ekonomik birlikteliğini sağlamış demokratik bir Ortadoğu istenmiyor. Ortadoğu’da yeni bir hukukun tesis edilecek olmasından da rahatsızlar. Bu yüzden Türkiye hem içeriden hem dışarıdan ardı ardına operasyon geçirmektedir. Hedefte: Yeni Türkiye ve Kürt-Türk birlikteliği bulunmaktadır. Bu tuzağa hükümetle barış müzakereleri yürüten bir Kürt partisinin de dâhil olması ne büyük bir talihsizlik. Ne büyük bir öngörüsüzlük ve de basiretsizliktir bu. Oysa Kürtlerin bu coğrafyada yüzyıllık yalnızlıklarına son verebilecek tarihi bir fırsat bulunmakta. Kuşkusuz bu fırsat henüz kaçmış değil.
Bugün Türkiye’nin “Çözüm sürecine elimi, bedenimi canımı koydum. Her ne pahasına olursa olsun 77 milyonun kardeşliğini tesis etmek için son nefesime kadar da mücadele etmeye devam edeceğim” diyen birCumhurbaşkanı var. Ve yine demokrasiyi yaşatacağız, özgürlükleri koruyacağız, inadına biz kardeşiz, birbirimize sarılacağız, selamlaşacağız, kucaklaşacağız” diyen de bir Başbakan’ı var. Bu iki kıymetli insan Türkler, Kürtler ve tüm farklılıklar için inanın bir şans. Siz bu ülkede bugüne kadar ölümüne barış diyen kaç lider tanıdınız? Bu tür ifadeler uluslararası derin güçleri ve ülkedeki maşalarını elbette rahatsız ediyor.Biz kardeşiz dedikçe, birbirimize sarıldıkça, inadına özgürlükler ve barış dedikçe plan üstüne plan, operasyon üstüne operasyon yapıyorlar. Elbette başaramayacaklar. Hiç şüpheniz olmasın, vicdanlı Türklerle Kürtlerin kadim dostluklarını, birlikteliklerini asla bozamayacaklar. Bu ülkede yaşayan tüm zenginliklerimizle birlikte hak, hukuk, adalet, demokrasi ve özgürlük mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir. Bu böyle biline! Evet, ölmek var barıştan ve özgürlüklerden dönmek yok!
Bu tür dönemler aynı zamanda safların belirginleştiği, birçok insanın maskesinin de düştüğü dönemlerdir. Bu vakitten sonra Türkiye’de yaşayan insanlar artık tam olarak ikiye ayrılmış durumdadır. Bu iki kesimin mücadelesi Türkiye’nin ve bölgenin geleceğine yön verecektir. Bu yüzdendir ki uzun zamandır dili, ırkı, inancı ne olursa olsun barıştan, özgürlüklerden ve insandan yana tavır koyanlarla bunun tam karşısında olanlar arasında sıkı bir mücadeleye tanıklık etmekteyiz. Ancak bilmeleri gereken gerçek şudur; bundan böyle ne kadar tuzak kurulursa kurulsun ne kadar operasyon yapılırsa yapılsın Türkiye’nin artık eski Türkiye olmadığı gerçeğidir. Kısacası bu tür hassas kırılgan süreçlerde bize düşen sorumluluk bellidir. Kendi insanlık projelerimizi, bireyi önceleyen özgürlükçü demokratik bakış açımızı, herkesin bir diğerinin hak ve hukukunu gözettiği barışçıl bir zihniyeti diri tutmak ve bunun mücadelesini vermektir. Bizler ısrarla ve net bir kararlılıkla bundan böyle inadına barış,inadına özgürlük, inadına insanlık demeye ısrarla devam edeceğiz.Ne yapsanız çaresi yok. Buradan da geri dönüş yok!
twitter.com/sivildemokrat
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları














































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019