Ufuk COŞKUN
“Şimdi yandın hocam”, “Hocam 100 ver, ben de 100 vereyim”, “Hocam sözlüleri daha girmedim haberiniz olsun”, “Bir düşük ver de göreyim”, “Hocam sözlüm en son kaça olur”, “Yıl intikam yılıdır, kimse not için yanıma gelmesin.” Bakanlığın öğretmen performans uygulamasını duyurduktan hemen sonra öğrencilerin sarf ettiği ifadeler bunlar. Sınıf ortamlarında öğretmenleriyle nasıl alay ettiklerini düşünemiyorum bile!
MEB ise kendine bağlı 62 bin eğitim kurumunda vazifeli yaklaşık 1 milyon öğretmenin performansını öğrencilere, meslektaşlarına ve velilere ölçtürmek suretiyle eğitimde kalitenin artacağını iddia ediyor. Ne var ki bu konuda henüz kimseyi ikna etmiş değil. Hep söylüyorum AK Parti’nin en zayıf olduğu alan maalesef eğitimdir. Eğitimde kalite denilince masa, sıra, tahta ve derslik anlayan bir bakış açısıyla eğitimde bir milim ileri gideceğimizi düşünmüyorum.
28 Şubat’ta cesurca direnen ve hala ülkesi için mücadele eden işinin ehli başörtülü bir tarih öğretmeni arkadaşım soruyor; Bağdat Caddesi’nde öğretmenlik yapıyorum. Bu uygulamadan sonra buradaki veliler ve öğrenciler acaba bana kaç puan verir? Ben bu soruyu doğrudan MEB Bakanı İsmet Yılmaz’a iletiyorum. Sayın Bakan sizce Tunceli’de ya da 15 Temmuz’da darbecileri ayakta alkışlayan mahallelerde görev yapan vatansever, dindar öğretmenlere kaç puan verirler?
Mevzu önemli. Düşünün, her dört yılda bir “bu daha iyisidir” diyerek uygulamaya sokulan sınav modellerinin yol açtığı zarar-ziyanı henüz telafi edememişken, eğitimi eski, dar, katı anlayışından henüz kurtaramamışken, ders kitaplarında dahi FETÖ propagandalarına mani olamamışken, tarihimizi kötüleyen şiirler hala kitaplarda yerini alırken,ruhsuz, soğuk, sevimsiz okul binalarına sıkıştırdığımız öğrencilerimizi milli, manevi duygularından mahrum bırakırken, militan öğretmenleri ve FETÖ’yü hala tasfiye edememişken, liyakate ehemmiyet vermeden torpille yönetici atamaya devam ederken daha geçen hafta sınavlarda devlete yüklü miktarda masraf çıkartacak kadar ilginç hatalar yapılırken kısacası eğitim memleketin en önemli sorunu olarak karşımızda dururken 2019 yılında yapılacak iki kritik seçim öncesinde performans sistemini getirerek 1 milyon öğretmeni ve ailesini huzursuz bırakacak böyle bir uygulamanın devreye sokulmuş olmasını ben açıkçası anlayamıyorum.
MEB, enerjisini kalıcı, buraya ait, yeni, özgün bir eğitim politikası üretmek yerine neden öğretmenlerin itibarını zedeleyecek performans sistemi gibi tuhaf uygulamalara mesai harcamaktadır.
62 bin okulun denetimini, 500 bakanlık müfettişininyapacağını düşünen MEB bunun çözüm olmayacağını anlamış olmalı ki alternatif yollar aramakta ve çıkış yolu olarak da öğrencilerin ve velilerin, öğretmenlerin performansını ölçecek akıllara zarar bir uygulamayı devreye sokmak istemektedir. Hangisini eleştirsek bilemiyoruz!
Okul müdürleri tarafından yapılan değerlendirmelerin bile kurumların huzurunu bozduğu ortada iken Bakanlığın planladığı bu uygulama maalesef kurumların huzurunu, çalışanların kimyasını bozacaktır. Bir öğretmenin diğer bir öğretmeni değerlendirmesi ne kadar gerçekçi olabilir? Başarısız bir öğretmenin yüksek bir puan alması ne kadar adil olabilir?
Pek çok veli çocuğunun hangi sınıfta okuduğundan dahi haberdar değilken öğretmeni evladına verdiği nota göre mi değerlendirecek? Öğretmenin öğrenciye ters bakmasından dolayı çocuğunun psikolojisinin bozulduğu iddiasıyla şikâyetçi olan bir veli öğretmene hak ettiği puanı verecek midir?
Kendi başarısızlığından dolayı düşük puan aldığı bir dersin öğretmenine öğrencinin iyi puan vermesi düşünülebilir mi? Böyle bir durumda öğretmen kendisini baskı altında hissedecek ve maalesef verimli olamayacaktır.
Daha da vahimi öğretmenlerin, performans değerlendirmesi sonucunda aldıkları puanların, öğretmenlerin geleceğinde, terfisinde ve maaşlarında etkili olacağı ifade edilmektedir. Böyle sağlıksız ve adil olmayan bir puanlama sistemiyle öğretmenlerin, mesleği ve geleceği ile ilgili endişe duymaları kaçınılmazdır. Böyle bir durumla karşı karşıya kalmamak için öğretmelerinde öğrencilere hak etmediği halde bol keseden not vermeleri de kuvvetle muhtemeldir. Bu da okullarda eğitim ve öğretimin kalitesini kesinlikle düşürecektir.
Ayrıca 2019 seçimleri öncesinde bu tür uygulamaların olumsuz bir etki bırakacağını düşünüyorum. Bu sebeple Sayın Cumhurbaşkanımızın bu meseleyle alakadar olacağını ümit ediyorum.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019