Uğur Gürses
Emisyon, Merkez Bankası’nın piyasaya sürdüğü TL banknot (kağıt para) miktarıdır. Bankalar müşterilerinin belli dönemlerde artan nakit para taleplerini karşılamak için; bayramlar, tatiller, hafta sonları, maaş ödeme günlerinde yeterince TL bulundururlar.
Bankalar Merkez Bankası’nda tuttukları mevduat hesaplarından nakit çekip, ATM’lere yüklerler ya da şube kasalarında tuttukları TL banknot miktarını yükseltirler.
İyi bir örnek Kurban Bayramıdır; kurbanlık satın almak için cepte nakit para bulundurma ihtiyacı yükselir.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği’ne göre “2017’de 817 bin 805 büyükbaş, 2 milyon 720 bin 271 küçükbaş hayvanın kurban olarak kesildi. 2018 Kurban Bayramı’nda da yaklaşık 850 bini büyükbaş, 2 milyon 800 bini küçükbaş olmak üzere 3 milyon 650 bin baş hayvan kesileceğini tahmin ediyorlar.
2018’de kurbanlık fiyatlarının küçükbaşlar için ortalama bin TL, büyükbaşlar için de ortalama 7 bin TL olması bekleniyordu.
Bu durumda; küçükbaş kurbanlık almak isteyenlerin cebinde bulunması gereken toplam TL banknot miktarı 2.8 milyar TL, büyükbaşlar için de yaklaşık 6 milyar TL gerekiyor. Kaba bir hesapla kurbanlık talebi için toplamda ise 9-10 milyar TL’ye yakın nakit TL gerekiyor.
Kurbanlığını satanlar bu nakitleri bayram dönüşü bankalarına yatıracaklar. Böylece de piyasaya çıkan emisyon hızla çekilecek.
Emisyon, sadece kurbanlıklar için değil aynı zamanda bayramın 9 günlük tatile dönüşmesi nedeniyle tatilcilere de nakit gerektiği için artıyor.
2018 Rekor emisyon artışı
Bu yıl Kurban Bayramı öncesinde emisyon ortalama 145 milyar TL seviyesinde seyrederken 180 milyar TL’ye çıktı. Geçmiş bayramlara göre rekor artış: 15 gün önceki seviyesine bakarak yüzde 22.
Peki ne oldu da son dört yılın en yüksek emisyon artışı gerçekleşti?
Her bayram öncesinde “kamuda öne çekilmiş maaş ödemesi” yapılıyor. Ama bu defa emeklilere verilen bayram ikramiyelerinin ödenmiş olmasının da önemli etkisi var. Yaklaşık 11 milyar TL’lik kısmı buradan geliyor. (Güncelleme ile eklendi)
2016’da haftanın 4 iş gününe yerleşen, 2017’de 30 Ağustos Bayramı ile birleşen 6 günlük bir Kurban Bayramı geçirmişiz.
Bu yıl 9 günlük kesintisiz blok tatilin etkisi mutlaka var. Ama unutmayalım; satın aldığımız her mal ve hizmete geçen yıla göre ortalama yüzde 15.8 (Temmuz ayındaki yıllık tüketici enflasyonu baz alınarak) daha fazla ödüyoruz. Sadece gıda harcamalarımıza yüzde 20 daha fazla, konaklama hizmetlerine yüzde 16.8 fazla ödüyoruz.
Haliyle cebimizde taşıdığımız nakit paraya olan talebimizdeki; yani emisyondaki artış da yüzde 22 oluyor.
Güncelleme:
Bu yazıyı paylaştıktan sonra gelen yorumları görünce birkaç noktaya değinme ihtiyacı ortaya çıktı.
Birincisi; “ATM’ler hep gıcır para verdi” yanıtları gördüm. Doğrudur; ilave nakit ihtiyacı karşılanırken doğal olarak basılmış ama dolaşıma hiç çıkmamış banknotlar olması çok normal. Enflasyon, nüfus artışı, ekonomik büyüme, artan ticaret hacmi derken ilave nakit ihtiyacını karşılamak için banknot matbaasında basılan ve depolarda duran nakit paralar piyasaya sürülüyor. Bu “sürüş” karşılıksız değil.
İkincisi; “karşılıksız para mı basılıyor?” soruları gördüm. Hayır; bankaların Merkez Bankası’nda tuttuğu mevduatlardan nakit çekerek ATM’lere koyduğunu yazdım. Biz nasıl bankadaki hesabımızdan ATM’ler aracılığı ile nakit çekiyorsak; bu nakitler de Merkez’deki bankaların hesabından geliyor. Merkez Bankası kendinde bankalarca tutulan mevduat hesabındaki bakiyeyi azaltıp nakdi bankalara veriyor. Böyle piyasaya çıkan paraya karşılıksız denemez.
İkinci güncelleme:
Bu yazıyı okuyanların bir kısmı “para basma” ile “banknot basmayı” karıştırıyor.
Biz nakit talep ediyorsak Merkez Bankası piyasaya ilave kağıt para sürer. Bu “para basmak” değil, banknot basıp ihtiyacı karşılamaktır.
“Para basmak” genelde merkez bankalarının “karşılıksız para basmasına” ya da karşılığında varlık olmadan “hükümete kredi açarak” piyasaya para sürülmesine atfedilen bir tanımdır. Bu para da hane halkı tarafından talep edilen bir para değildir. Para arzını artırarak yapılan bir genişlemedir. Enflasyonist olan da budur.
https://ugurgurses.wordpress.com/2018/08/25/emisyondan-al-haberi/
Yazarlar
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.12.2022
18.07.2022
18.02.2022
13.02.2022
29.01.2022
24.01.2022
17.01.2022
10.01.2022
4.01.2022
2.01.2022