Ümit KIVANÇ
Tam da Cumhuriyet Bayramı gününe denk gelen bir yazıyı yazmak için ideal ortamdayım. Uyusam da kalksam da gözümüzün önünden gitmeyen Dilek'in yüzü yerini bazen kapı önünde vurulan 12 yaşındaki Cemile'ye bırakıyor. Evimin dibinde sinir bozucu gürültüleriyle beton makinesi ve kepçe aynı anda çalışıyorlar. Televizyonda da Bugün TV'ciler, uplink odasına girmiş sivil polislerin amirlerine sesleniyor, “yaptığınız anayasal suçtur” diye feryat ediyorlar. Üç aşağı beş yukarı bir darbe naklen yayını. (Ben bunları yazarken yayın dondu, ekran karardı.)
Ve bu arada seçime kalmış üç gün.
Seçim yapılabilecek mi, bilmiyoruz. Dürüstçe yapılabilecek mi, bilemiyoruz. Yapılır da sonuçların hileli olduğu anlaşılırsa ne olur, bilemiyoruz. Yapılamazsa ne olur, bilemiyoruz.
Bu topraklarda bir devlet kurulmuş, bir “millet” olması beklenen toplum tornaya sokulmuştu. Bu başarılamadı. Ancak başarılmış gibi yapılması kısmen başarıldı. Devlet çivili bir madenî örtü gibi kapandı toplumun üstüne, her yerini kanata kanata onu birarada tuttu. Artık tutamayacak muhtemelen. En azından şimdiye kadar olduğu şekilde tutamayacak. Madenî de olsa örtü sağlam değilmiş, ek yerlerinden patladı. AKP öncesi devlet, farklılıkları yok sayma, yok etme üzerine kuruluydu, AKP devleti, farklı olanı yok etmeye soyundu.
Şunu açıklıkla telaffuz etmemiz gerekiyor: Bu ülke dağılma sürecinde. AKP, zorbalık dışında yürütülme imkânı bulunmayan Sünnîci-Türkçü millet-i hakime siyasetiyle, toplumun yarısına yakınını bu ülkede yaşayamaz hale getiriyor. Bugüne kadar bütün farklı kesimlerin açık kimlikleri, dilleri, kültürleriyle birarada varolabileceği bir toplumsal ortamın, demokrasinin, hukukun önemini kavrayamamış olduğumuz için, halihazırda bu topyekûn saldırıya karşı direnme hattımız zayıf. Umalım ki, zarureti görmeye başladığımız için güçlensin.
Hem direnme hattı hem toplu bilinci yüksek bir kesim var, saldırı altında olan nüfusun içerisinde: Kürtler. Ne AKP ne başkası, Kürt özgürlük ve eşit haklar hareketini artık bastıramaz. Deneyebileceği, onu yasal-demokratik zeminlerden sürmeye atmaya çalışmak, yalnız silahlı mücadeleden medet umar hale düşürmek vs.'dir ki, artık bu bile çok zor. Bu yüzden, Kürt hareketinin demokratik-çoğulcu taleplerle varolabileceği yasal-demokratik zeminleri ortadan kaldırmaya çalışıyorlar.
Hem siyasî İslâmcılık kılıfı giydirilmeye çalışıldığında toplum çoğunluğu olma vasfını da yitiren millet-i hakime egemenliği peşindeki AKP hem de harcındaki Kürt ve azınlık düşmanlığından bir türlü sıyrılamayan ırkçı Teşkilat-ı Mahsusa devletinin karşısındaki en büyük ortak düşman, bugün HDP'de cisimleşen bileşimdir. HDP sadece Kürtlerle başka azınlıkları değil, çoğulcu bir toplumsal hayat isteyen seküler Türkleri de biraraya getiriyor. Hattâ, şimdilik az sayıda olsalar da, bir kısım dindar Türk de bu bileşimin içinde kendisine yer bulabiliyor. 7 Haziran seçim sonucunu dramatik şekilde değiştiren, HDP'nin barajı rahatça aşmasını sağlayan çok sayıda dindar Kürt gibi. Bu, millet-i hakime ve Türk devleti için kâbus gibi bir bileşim.
Ve bu bileşimin en güçlü ayağı Kürtler. AKP liderliği ve devlet koalisyonu buna takık. Üstelik Kürtler derken artık ne sadece coğrafî isimler verilerek kişiliksizleştirilmeye çalışılan “İmralı” veya “Kandil” kastedilebiliyor ne bir vakit “aşiret reisi” diye aşağılandığı henüz unutulmamış “Bölgesel Yönetim Lideri” Barzani ne önce Talabani şimdi başka bir Kürt olan “Irak Cumhurbaşkanı” ne sırf şu ne sırf bu! 80 milyona yakın nüfuslu, dünyanın on yedinci büyük ekonomisine sahip, kısa süre öncesinde bir nevi “yükselen değer” muamelesi gören Türkiye'de 80 milletvekiliyle Meclis'e girmiş partinin ana gövdesi, aslî dayanağı, kökeni Kürtler. IŞİD'e karşı tek ciddî zaferi kazanmış askerî güç, Rojava Kürtlerinin gücü. ABD ile müttefikler, ortak askerî harekâtlar yürütüyorlar. YPG-YPJ komutanı, askerî üniformayla Fransa başkanlık sarayında ağırlandı. ABD'yi bombardımanlara başlatan Şengal soykırımına müdahale eden, orada IŞİD'in durdurulmasını ve geriletilmesini sağlayan güç, HPG. “Kürtler” dediğimizde, Türk medyasının “bitti bitiyor” başlıklarının altına yerleştirdiği ölü gerilla fotoğraflarına veya polis aracının arkasına bağlanıp yerlerde sürüklenen cansız insan bedenine sığacak büyüklükte bir olgudan sözetmiyoruz.
AKP Türkiye'de tek başına iktidarda kalma uğruna çatışmayı yeniden başlatabildi. Kürt illerine sokağa çıkma yasaklı, yiyeceksiz, susuz bırakmalı, keskin nişancılı, plakasız araçlı, çocuk vurmalı, ev taramalı ablukalar, saldırılar düzenleyebildi. Çünkü Türkiye'de hâlâ, devlet zulmü Kürtlere yöneldiğinde destek bulabildiği “muhalif” çevreler var. Bunlar siyasî İslâmcılık nedeniyle AKP'den uzak duruyorlar, ama Teşkilat-ı Mahsusa devletine gönül vermişler bir defa, iflah olmuyorlar; seküler kampın bir demokrasi cephesine dönüşmesini önlüyorlar. Parti devleti peşindeki AKP, Kürtlere saldırarak, kendisine karşı harekete geçebilecek toplumsal dinamiği bu yüzden zayıflatabiliyor.
Türk devleti şu anda, çok riskli bir “Kürt politikası” izliyor. Bu politikaya nasıl bir akıl yürütmenin yön verdiğini anlamak zor. TC Rojava'daki Kürt siyasî oluşumuna neden katlanamıyor? Karmaşık görünen bu soru aslında o kadar basit ki. Kendi ülkesindeki Kürtlere eşit yurttaşlık hakları tanıyacak bir Türkiye için, sınırlarında yurttaşlarının akrabalarının bulunması güvence olurdu. Rojava Kürtlerinin silahlı gücünün PKK ile ilişkili olması, eğer senin PKK diye bir sorunun varsa sorundur. PKK niye var? Nasıl varolabiliyor, demek daha doğru belki. Kürtler deli mi? (“Çılgın”lık payesi Türklerin ya, anca böyle sorabiliyoruz.) Neden çocuklarını ölüme gönderiyorlar? Neden bunca eziyeti göze alıyorlar? Neden yasal siyaset yapmak istediklerinde bile başvurmadığınız zulüm kalmıyor, yine kendilerini tehlikeye atıyorlar? Bu sorulara sükûnetle verilecek cevap, “Türk devleti” olarak ne kadar abuk subuk bir durumda bulunulduğunu ortaya koyacaktır.
Rojava'daki YPG mevzilerine niye ateş ediyorsunuz? “Tahrik için yapıyorlar, biliyoruz, cevap vermeyeceğiz” diye açıklama yapıyor YPG. Yine ateş ediyorsunuz. Oradaki gerilla örgütü, doksan küsur senelik devletten daha olgun, daha aklı başında.
Türk devletinin Rojava'ya taciz ateşi açması için hiçbir mâkûl sebep yok. Rojava'daki Kürt siyasî oluşumuyla iyi geçinmesi için bin sebep var, ama şimdilik bunları kenara koyuyoruz, çünkü bunların konuşulabileceği muhataplar yok karşımızda.
Bazen, her şeyde fazla akıl mantık aradığımız hissine kapılıyorum. Millet-i hakimedeki Kürt düşmanlığı, Hıristiyan düşmanlığı, Alevi düşmanlığı ve bunlara “modern” dönemimizde eklenen solcu-komünist düşmanlığı, belki de tek başına birçok eylemin gerisindeki güdü, birçok olayın aslî sebebi sayılmalı. Bu durumda sorunun giderilme alanı siyaset değil tıp olacak, bizler işsiz kalacağız.
* * *
1 Kasım'da seçimin yapılabilmesi, kimilerinin başına taş düşmesi, kimilerinin kâbustan uyanması, 7 Haziran'dan bu yana muhterislerin iktidar hesapları uğruna can verenlerin yakınlarının hiç değilse iki rahat nefes alabilmesi, belki bir tebessüm edebilmesi umuduyla. Veya inadıyla...
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları








































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2025
30.12.2024
24.12.2024
15.12.2024
1.12.2024
15.11.2024
21.10.2024
7.10.2024
22.09.2024
5.07.2024