Ümit KIVANÇ
İslâm Devleti örgütünün (DAİŞ-IŞİD; bundan böyle İD diyeceğiz) “halife”si Ebubekir el-Bağdadi, beş yıl aradan sonra ve hakkında çıkan bin türlü “öldürüldü” haberinin ardından karşımızda kanlı canlı boy gösterdi ve örgütünün bundan böyle dünyanın başına ne tür bir bela olacağına dair tahminleri doğruladı. Bağdadi, 2014 Temmuz’unda, İD’in henüz ele geçirdiği Musul’un El-Nuri Camisi’nde hilafet ilan ederken çekilen videosuyla yeryüzü sahnesinde yerini almış, sonra hiçbir fotoğrafı veya videosu görülmemişti. Yalnız geçen yaz sonunda “halife”ye ait olduğu iddiasıyla bir ses kaydı yayımlanmıştı. Uzmanlar güncel ayrıntılarla bezenmiş bu ses kaydının Bağdadi’ye ait olduğundan büyük ölçüde emindiler. 18 dakikalık son videoyu İD’in ajansı “El-Furkan Medya Vakfı” yayımladı. Bu, aynı zamanda, bu örgüt ajansının da 2016 Temmuz’undan bu yana, neredeyse üç yıldır yayımladığı ilk video. Nerede ne zaman çekildiği belli değil; Bağdadi’nin değindiği bazı ayrıntılardan, Nisan ayı içerisinde çekilmiş olabileceği düşünülüyor. Videonun siyah kareyle ayrılan ikinci kısmının başka tarihte çekilmiş olabileceği de ileri sürülüyor. Sri Lanka’daki katliamlara (21 Nisan) dair Bağdadi’nin söyledikleri yalnız ses kaydı olarak eklenmiş, İD liderinin bunları söylerkenki görüntüsü yok. Bu da, esas videonun bu katliamlardan -yani en az dokuz gün- önce çekilip kurgulanmış olduğunu gösteriyor.
Hayli sağlıklı ve halifelik ilanından bu yana şişmanlamış görünen Bağdadi’nin mesajında Türkiye’yi doğrudan ilgilendiren pek bariz bir ayrıntı yeralıyor: Bağdadi’nin eline alıp örgüt faaliyetlerine dair bilgileri değerlendirdiği “dosya”lardan biri, “Vilayet Türkiye”ye ait. Aynı nitelikteki “Vilayet Kafkasya” ile beraber düşünüldüğünde, İD’in doğduğu büyüdüğü topraklardan kuzeye doğru sarkacağı -veya akacağı- anlaşılıyor. Bu cümleyi gelecek zaman kipinde kurmamız gayriihtiyarî iyimserlik sonucu değil, örgüt bundan böyle buralarda adıyla sanıyla, açıkça üstlenerek eylemler yapabilecek anlamında. Görünen manzara, yürütülmekte olan faaliyetlere dair bilgi değerlendiren lider görüntüsü. “Vilayet Türkiye” dosyasını “tetkik eden” lider, bu işi Afrika’daki cihatçı militanlara biat çağrısıyla aynı esnada yapıyor. “Vilayet Türkiye”, faaliyetlerin parçası.
Bağdadi’nin görüntülü mesajı derhal birçok uzman tarafından değerlendirildi, yorumlanmaya çalışıldı. Bazı başlıkları aktarayım, İD’in vaziyeti hakkında fikrimiz olsun. Sanırım bizi fazlasıyla yakından ilgilendirecek.
Genel perspektif • Bağdadi’nin şimdiye kadar örgütünün beslendiği zemin ve çerçeveyi genişletme eğiliminde olduğu görülüyor. Ortadoğu çemberi ve burada İD’in başarısını borçlu olduğu dinamik, Sünni-Şii çatışması, İD’in sabit toprak parçasında devletimsi yapı kurma hedefine öncelik verdiği geçmiş dönemde tuttukları yeri kaybetmiş görünüyor. Bunların yerine, aslî etkinlik alanını yeryüzünde neresi mümkünse oraya kadar genişletmek, düşman tanımında da Ortadoğu’nun Şii ahalisine saplanıp kalmamak hedefleniyor. Düşmanın “Haç/Haçlı (Hıristiyan) milleti” olduğu yeniden vurgulanıyor.
Globallik iddiası • ABD+uluslararası koalisyon destekli Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) karşı kaybettiği Bağuz savaşında İD’e komuta eden çeşitli militanları ismen sayan Bağdadi, bu yolla örgütün uluslararası yapısını vurguluyor. İsimlerini sayarak Bağdadi’nin örgüt tarihine bir “şehit komutanlar” paragrafı daha eklediği cihatçılar arasında, Bağuz’daki kuvvetlere komuta ederken ölen bir Suudi, onun yerini alan bir Iraklı, o da ölünce yerine geçen, Sina’dan bir Mısırlı, yine bir Iraklı, birkaç Suudi daha, biri Avusturalya’dan öbürleri Belçika ve Fransa’dan gelme üç kişi ve bir Çeçen var. (Cihat kahramanı Fransa vatandaşı, Hıristiyanlıktan dönme.) Bağdadi bu ayrıntılara, Bağuz savaşının intikamı için sekiz ayrı ülkede 92 eylem yapıldığı iddiasını ekleyerek, globallik imajını pekiştiriyor.
“Sebat” mesajı • Genel olarak somut eylem çağrıları ve önerileri içermeyen, daha çok “varız, örgütlüyüz, yaygınız, mücadele uzun” mesajı vermeyi amaçladığı anlaşılan videoda Bağdadi yine de birtakım somut hedeflere yönelik çağrılar yapıyor. Mali ve Burkina Faso’ya dadanmış cihatçıların kendilerine biat etmesini istiyor, meselâ. Sahra çevresindeki İD örgütünün şefi (2017’de Nijer’de dört Amerikan askerini pusuya düşüren, vücut kameralarını alıp askerlerin son anlarını görüntüleyenve bundan propaganda videosu yapan El-Kaide timinin artık belli ki İD’e biat etmiş reisi) Ebu Velid el-Sahravi’nin Fransa’ya yönelik intikam saldırılarını artırmasını buyuruyor. Ancak videonun esas olarak “mücadele uzun, yıkılmadık ayaktayız” demek üzere yayımlandığı belli: “Allah bize cihadı buyurdu, zafer vaat etmedi!” Video boyunca en çok tekrarlanan kavramın “sebat” olduğu söyleniyor.
Peygambere göndermeler • Bağdadi, kendisi ve örgütünün İslâm peygamberinin izinden gittiklerini vurgulayacak simgelerin peşinde. İD’in “şehit” komutanlarını sıralarken, Bağuz’da biri öldükçe bir başkasının komutayı ele almasını “sahabeler de böyle yapmıştı” diye aktarıyor. Ağarmış sakalının uç kısımları kınalı. Sakalı kınayla boyamaya dair hadis var!
Anlamlı silah • Bağdadi, yanına konmuş Kalaşnikof modeliyle, kendisinin cihatçı liderler silsilesindeki yerini vurguluyor ve hatırlatıyor. 1986 model AKS-74U, El-Kaide kurucusu Usame bin-Ladin’in de, sonu İD’e varan Irak-Suriye cihatçılığının efsanevî lideri Ebu Musab el-Zerkavi’nin de birlikte epey görüntü verdiği bir silah. Afganistan’da Sovyet ordusundan ele geçirilmesi bu silahı cihatçılar için özellikle anlamlı kılıyor. Yanında silahı, yeleği ve pozuyla Bağdadi bu videoda, askerî önder/komutan kimliğiyle öne çıkmayı yeğlemiş. Hollandalı cihatçılık uzmanı Prof. Pieter Nanninga’nın dikkat çektiği üzre, videodaki lider kompozisyonu, imanlı savaşçılara dersler veren El-Kaide önderi Eymen el-Zevahiri’den çok, öldürmeye-ölmeye her an hazır Ürdünlü Zerkavi’nin mizansenlerine yaraşır tarzda: ‘Başkomutan, yer minderinde oturmuş, komutanları ve kurmaylarıyla savaş planlarını ele alıyor’ manzarası yaratılmış. Ve bu arada, kendisine raporlar (“dosya”lar) sunulan, bunları alıp inceleyen lider imgesiyle, hem örgütün tıkır tıkır işlediği hem Bağdadi’nin görevinin başında ve her şeye hakim olduğu izlenimi pekiştiriliyor.
Öngörüler ve Türkiye
Baştaki ayrıntıyla birlikte, İD’in bundan sonraki muhtemel stratejisi konusunda bütün uzmanların birleştiği tahmini tekrarlayayım: İD örgütü yakın vadede toprak elde ederek devletimsi hakimiyet kurmayı hedeflemeyecek. Belirli yerlerde yoğunlaşmayacak. Örgütlenmesini, faaliyetini ve eylemlerini bütün dünyaya yaymaya çalışacak. Kendini feda etmeye hazır militanları, bunların yakalanma tehlikesi başgösterdiğinde örgütsel her türlü izi kendileriyle birlikte ortadan kaldırmaya kararlı oluşları, zaten bağımsız hücreler tarzındaki örgütlenmesi, dolayısıyla hiçbir zaman bir ülkedeki bütün İD ağının ya da belirleyici kısmının bir anda ortaya çıkarılıp kontrol altına alınamayışı, ayrıca, her türlü sivil hedefi vurmayı meşru kılan bir “düşman” ve cihat anlayışına sahip oluşu, motorlu araçları yayaların üstüne sürme gibi eylemler için silaha, bombaya, militanları eleverecek yeraltı ilişkilerine gerek duyulmayışı, hattâ birçok eylem türü için hücre örgütlenmesine bile ihtiyaç olmayışı... İD’in yeryüzüne yayılmış terör stratejisinin başarı şansını ne yazık ki artırıyor.
Ve tarihin gördüğü en hunhar örgütlerden birinin “halife”si, örgüte gaz verme amaçlı “sebat” videosunda, almış, “Vilayet Türkiye” dosyasını inceliyor! Örgütün, hatırı sayılır desteğe ve taban örgütlenmesine sahip olduğu, bir dönem bizzat devlet yetkilileriyle temas kurabildiği, kimi eylemleri için meydanı serbest ve müsait bulabildiği, kimi zaman “n’apsınlar, öfkeli çocuklar” diye mâzur gösterilebildiği, kimi zaman katliamları “kokteyl terör” palavrasıyla örtüldüğü memleketimiz, “İslâm Devleti” örgütü için artık cephe gerisi değil. Doğrudan faaliyet alanı.
Orta vadede, yalnız Kürtleri ve onlarla adalet ve eşitlik içinde birlikte yaşamak isteyen başkalarını hedef almakla yetinmeyeceklerdir. Ancak belki baştan, “yine kollanırız” hesabıyla, öncelikle bu hedeflere yönelebilirler. Uygun konjonktürlerde, ihtiyaç duyulan anlarda ortaya çıkan TAK eylemleri yerine İD’inkiler pekâlâ geçebilir. Burası “Türkiye Vilayeti”; her şey mümkün.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2025
30.12.2024
24.12.2024
15.12.2024
1.12.2024
15.11.2024
21.10.2024
7.10.2024
22.09.2024
5.07.2024