Ümit KIVANÇ
Mümtaz’er Türköne, şüphesiz akıllı bir insan. Bilgili de. Yani Türkiye’de olan biteni anlama, yorumlama kabiliyetinden şüphe edilemez. Ayrıca, memleketimiz için önemli bir husus, kendisi iktidar camiasından. Yani aykırı fikirler serdetse, başına bir iş gelmez. Dolayısıyla, söylediğinden tam sorumlu tutabiliriz. Hattâ, aynı kesimden akıl fikir sahibi başka insanların düşündüklerine tercüman olduğunu da varsayabiliriz. O halde bakalım, esas işleri güç mücadelesi olduğu için bazen sağduyudan uzaklaşabilecek politikacıları akıl-mantık çizgisine çekeceği umulan bu tür aydın camiasının Kürt sorununda gelinen korkunç aşamaya dair hissiyatı, fikriyatı nedir. (Ele alacağım yazı, 20 mart tarihliZaman’da çıktı; “Nevruz ayrılığı” başlığıyla.)
Türköne: “PKK-BDP, Nevruz'u ‘Kürt Baharı’na dönüştürmeyi planladı. İstanbul ve Diyarbakır'da pazar gününün hâsılatı, bu planın işlemediğini gösteriyor. Amaç, büyük kitlesel katılımlardı. (...) Gösterilen bütün çabalara rağmen beklenen sonuç elde edilemedi.”
“Hâsılat” ha? Devlet toplanmayı yasakladı, toplanmaya kalkışanların üzerine, helikopterlerden gaz bombaları atmak dâhil akla gelebilecek her türlü vahşeti sergiledi, insan öldü, sadece Diyarbakır’da, nasıl olduysa sağduyu gösterip bir noktada bariyerleri kaldırdı, başka her yerde mümkün olan en şiddetli çatışmaların yaşanması için elinden geleni ardına koymadı... ama Türköne şimdi bütün yaşananlara bakıp, “oh, istedikleri gibi kitlesel gösteriler yapamadılar” diye düşünmemizi, bunu da PKK’nin azalan desteğine yormamızı istiyor.
Türköne: “PKK’nın stratejisi, Devrimci Halk Savaşı’nın ulusalcı bir türü. Silah önce, halk ile devlet arasına düşmanlık sokmak için kullanılıyor. Terörist peşine düşen devlet ... halkı taciz ediyor. 90’lı yıllarda köy boşaltmalarla ve faili meçhul cinayetlerle bu taktiğe devlet epeyce katkıda bulundu. Kitlelerin silahlı mücadelenin peşine takılması, uluslararası alanda meşruiyet getiriyor. Sonrası ‘objektif şartlar’a uygun kazanımlar elde etmek.”
Bu paragraf, “PKK’nin stratejisi”ni mi ortaya koyuyor yoksa Türköne’nin taktiğini mi? PKK diye bir şey var. Acaba niye var? Türköne’nin yazı boyunca azaldığını kanıtlamaya çalıştığı o “kitlesel” destek niye var? Bütün bu soruları bir kalemde geçiyorsunuz. “Silah, önce!!! halkla devlet arasına düşmanlık sokmak için” kullanılmış! Bu “önce”, yalan makinesinde yüzünüzü kızartır, Mümtaz’er Bey. Silah ancak Türkleri öldürürse mi silah sayılıyor? Kürtleri öldürene silah denmiyor mu? Bunlardan hangisi “önce” gelmiştir?
Bugün bu kadar Kürt’ü, başlarına gelebilecek her şeyi göze alıp sokaklara dökülmeye sürükleyen nedir? Bu, Türköne’yi ilgilendirmiyor. Çünkü kendisinin amacı, meselenin esasını gözlerden saklamak. Devletin “katkısı” denen şeyin, onbinlerce ölü, evsiz barksız geleceksiz bırakılmış milyonla insan olduğunu hafızalardan silmek. Kısaca, Kürtlerin bugün niye bu kadar haşin, uzlaşmaz, kin dolu hale geldiğini, bunun haklı ve meşru sebeplerini, Kürtlere anlayış göstermesi “tehlikesi” bulunan vicdan sahibi insanlardan gizlemek. “Önce” ha!?..
Türköne, PKK’nin arkasındaki kitlesel desteğin “temmuz güneşi görmüş kar misali eridiği”nden emin.“KCK tutuklamalarına karşı protestolarda katılımın azalan bir seyir izlemesi, kitlesel destekte zirve noktasının aşıldığına ve inişe geçildiğine dair somut bir gösterge”ymiş. Hiç düşünmüyor ve kendine sormuyor; “acaba benim bu ‘PKK’nin ardındaki destek’ dediğim şey, bugün PKK’ye açıkça karşı olan Kürtlerin bile paylaştığı bir ruh halinin ifadesi olmasın?” demiyor. Uludere/Roboski hadisesinin istisnasız bütün Kürtler üzerinde nasıl bir tesiri olduğunu düşünüyor acaba? Muhtemelen düşünmüyor bile. PKK, BDP, KCK... diye sıraladığı kısaltmaların, memlekette yaşayan her Kürt’ün ailesinden birilerine iliştiğinin de mi farkında değil?
Türköne’nin vicdan sızlatan yazısında ciddiye alınması gereken bir iddia da var: Onun, –Meclis’teki milletvekillerini kriminalize etmeyi de ihmal etmeyerek boyuna tekrarladığı– deyişiyle “PKK-BDP cephesi”nin, “Kürdistan’daki statü”ye takılıp kaldığı için, aslında Kürdistan dışında yaşayan Kürt çoğunluğu (“yüzde 60” diyor) arasında desteğini arttıramayacağını ileri sürüyor. Evet, böyle bir iddia tartışılabilir. Çünkü hâlihazırdaki milliyetçi önyargılarıyla “Kürt siyaseti”nin bir türlü anlamak istemediği, aslî sorunlardan birine işaret ediyor. Öte yandan, Türk çoğunluğun ve sağcı siyasetçilerin (sırf hükümet değil, Kılıçdaroğlu falan, hepsi) bir türlü anlayamadığı, anlamak istemediği durumu da, ters yönden gelerek, tarif ediyor. Türköne gibilerin, kimse vicdan azabı çekmeden görmezden gelebilsin diye malzeme temin etmekle meşgul olduğu bu durum, Türkiye’de milyonlarca Kürt’ün yaşadığı, hepsinin bugüne kadar kendilerine reva görülmüş baskıdan, zulümden payını şu ya da bu şekilde almış olduğu, “Kürt siyaseti”nin hiçbir stratejisini, taktiğini, eylemini şusunu busunu benimsemeseler bile bütün öteki Kürtlerle aynı ruh hali ve duyguları paylaştıklarıdır.
“Kürt sorunu,” diyor Türköne, “bir Kürt ulusalcılığı sorununa dönüşüyor. Bu renge büründükçe marjinalleşiyor. PKK’nın miting alanlarında azalan desteğinin sebebi de bu.” Anlaşılan Türköne, yarın hiçbir Kürt herhangi bir şey için sokağa dökülmezse, “Oh, PKK’nın desteği bitti, sorun da bitti!” diyecek. Ve şu “PKK’nın desteği” deyip geçtiği şeyin gerçekte ne olduğuna kafa yormaktan kurtulacak. Çünkü öyle bir durumda Kürtler de bitmiş olacak. Çünkü ölmedikleri ve öldürmediklerinde kendilerini yok sayan bir devlet ve toplum çoğunluğu var karşılarında.
Konumuz, aynı dini paylaşmanın da önleyemediği bir şekilde, ırkçı-milliyetçi güdülerle onyıllardır sürdürülen bir zulümdür, Mümtaz’er Bey. Türk çoğunluğun, 1990’lardaki korkunç vahşet yıllarında bile Kürtlere en ufak duygudaşlık göstermeyi aklından, ruhundan geçirmemiş olmasıdır. Bugün hâlâ, ne kadar “yeni politika”, “yeni hamle” şu bu diye sunulursa sunulsun, devletin öncelikle Kürtleri ezmeyi öngörmesi, Türk çoğunluğun bunda en küçük bir vicdanî, insanî sorun görmemesidir. Güya siyasî adım diye sunulan her şeyin aslında bir tür dersini verme, haddini bildirme, boyun eğdirme zihniyeti üzerine kurulmuş olmasıdır.
Ve sonuçta, Kürtlerin en doğal haklarının tanınmasının önünde milleti hâkime kibri dışında bir engel bulunmadığını, bu hakların tanınmasıyla PKK’nin kısa sürede marjinalleşeceğini pekâlâ akıl edebilecek olan sizinle, diyelim Fikret Bilâ’nın aynı şeyleri savunur, aynı şeylere sevinir hale gelmesidir.
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları


























































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2025
30.12.2024
24.12.2024
15.12.2024
1.12.2024
15.11.2024
21.10.2024
7.10.2024
22.09.2024
5.07.2024