Ümit KIVANÇ
Dünyanın en zengin adamı ya da adamlarından biri olan, Amazon ve -başka pek çok şirketle birlikte- Washington Post gazetesinin sahibi Jeff Bezos’un özel telefonunun Suudi Arabistan Prensi Muhammed bin Salman (MbS) tarafından hack’lendiği haberi, ilk duyuluşundan bir yıl kadar sonra, gece geç saatlerde yeniden patladı. Haber, The Guardian’ın ABD’deki araştırmacı muhabirlerinden Stephanie Kirchgaessner’e aitti. Onu ABD gazeteleri izledi. Yeniden uyanan merak ve heyecan temelsiz değildi. Birleşmiş Milletler bünyesinde iki uzmanın hazırladığı rapor 22 Ocak günü açıklanacaktı ve raporda, Bezos’un casus yazılımla hack’lenmesinin arkasında MbS’nin bulunduğu, kesin hüküm niteliğinde olmayan, öbür yandan şüpheye de yer bırakmayan açıklıkta ifade edilecekti. Nitekim edildi.
Bu bilgi geçen yılın Mart ayında ortaya çıkmış, aşağıda sözü geçecek kimselerden biri, Jeff Bezos adına araştırma yürüten Gavin De Becker bunu The Daily Beast’te yazmıştı. Mayıs ayında da, bizzat bu araştırmaya yardımcı olanlardan Filistinli yazar ve aktivist İyad el-Bağdadi aynı şeyi, Washington Post’ta yazmıştı. Herhalde kabul edilmesi zor bir gerçek olduğundan ya da pek saçma göründüğünden çabucak hazmı mümkün olmamıştı. Şimdi, elimizde resmî BM raporu var.
Olayın önemli ayrıntılarını aktaracağım. İktidar ihtirası, para, kin, aşk, entrika, şantaj, ne ararsanız var. Sanırım heyecanlı bir yolculuk olacak.
* * *
21 Mart 2018’de Washington Post’un -da- sahibi Amerikalı milyarder Jeff Bezos, ABD’de bulunan Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman tarafından Los Angeles’ta akşam yemeğine davet edilir. İki hafta sonraki yemekte belli ki Bezos’un Suudi Arabistan’daki mevcut yatırımları ve gelecek için planları konuşulacaktır. Ülkesini petrole bağımlılıktan kurtarmayı ve üretimini, ekonomisini çeşitlendirmeyi amaçlayan veliaht prens, yabancı sermaye ve yatırım çekme seferberliği içindedir. Zaten Suudi Arabistan’da iş yapmakta olan Bezos da -Amazon’un Suudi şubesi souq.com’u kurmuş, çalıştırmaktadır- orada Amazon Web Hizmetleri (bulut depolama “tesisleri”) için üç veri merkezi kurmaya niyetlidir.
Öyle anlaşılıyor ki, bu samimi akşam yemeğine oturulurken Bezos ortalığı pırıl pırıl görmekte, ancak MbS’nin görüş alanına kocaman bir gölge düşmekteymiş. İhtiraslı tutturuk prensin, öyle olmayınca böyle olmayınca, altı ay sonra kemik testeresiyle parçalattırarak yok edeceği gölge.
Cemal Kaşıkçı, Muhammed bin Salman’ın kraliyetin resmen ikinci adamı, fiilen -istisnaî durumlar dışında- esas muktediri haline gelişine kadar, dünyanın Riyad’ın sözcüsü ve temsilcisi gibi tanıdığı bir gazeteciydi. Saraya yakındı, orada esen havayı bilir, aktarır, Suudi Arabistan’la işi olan yabancı gazeteciler mutlaka onunla temas ederdi. MbS’nin ipleri eline alışıyla Kaşıkçı önce hoşnutsuz, sonra muhalif biri konumuna geçmeye başladı ve nihayet, 2016 Aralık ayında, Washington’dan bir düşünce kuruluşuna Trump’ın aleyhinde söyledikleri bahane edilerek, El-Hayat gazetesindeki köşesi kaldırıldı, yazı yazması, televizyona çıkması, konferanslarda konuşması yasaklandı. Suudi yetkililer, “söyledikleri kendisini bağlar, bizimle alâkası yok” açıklamaları yaptılar. Kaşıkçı, kalırsa başına gelecekleri öngördüğü için ülkeyi terk etti, ABD’ye gitti, Washington Post’ta yazmaya başladı. Giderse başına gelecekleri öngörememişti.
Cemal Kaşıkçı, Post’ta ilk selamını 2017 Eylül ayında, “Suudi Arabistan her zaman bu kadar baskıcı değildi,” sözleriyle verdi. “Şimdi katlanılmaz oldu.” 2018’in Şubat’ında, “Suudi Arabistan’ın veliaht prensi ulusun medyasını zaten denetliyordu. Şimdi onu daha çok sıkıştırıyor,” diye yazdı. Aynı ay içerisinde, ihtirastan gözü dönmüş muktedire, İngiltere kraliçesinden yol yordam öğrenmesini ve “azıcık alçakgönüllülük” tavsiye ediyordu.
Yani 4 Nisan 2018 akşamı yemek için buluşulduğunda, muhatabıyla bol kahkahalı muhabbetler yapan veliaht prensin içinde bütün bunların biriktirdiği öfke vardı. Yine de samimi bir akşam geçirdiler, karşılıklı telefon numaraları alıp verdiler.
Birkaç hafta geçti ve 1 Mayıs günü Jeff Bezos’un telefonuna MbS’nin telefonundan çekilmiş bir WhatsApp mesajı geldi. İlişiğinde de bir .mp4 video. Bezos linke tıkladı.
Ve Pegasus-3 yazılımı kendini kurup çalışmaya başladı. Birkaç saat içinde, Bezos’un telefonundan büyük miktarda veri, Suudi prensin telefonuna aktarıldı. Bu veri aktarımı ilerleyen aylarda da sürdü. Gigabaytlarca verinin MbS’nin eline geçtiği bu akış, adlî tıp incelemesiyle anlaşılacak ve kanıtlanacaktı. Telefondan akan veri normal şartlarda imkânsız denecek oranlarda artmıştı.
Pegasus, bu işlerde marifetli bir İsrail firması olan NSO’nun yazılımı. Aşağıda biraz daha tanıyacağımız Filistinli yazar ve aktivist İyad el-Bağdadi’nin iddiasına göre, MbS bunu ABD Başkanı Donald Trump’ın damadı ve yer yer özel temsilcisi Jared Kushner aracılığıyla 2017’de edindi. ABD’li “ifşaatçı” -eski NSA çalışanı- Edward Snowden, Suudi resmî görevlilerince İstanbul’da öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın da bu programla takip edildiğini ileri sürmüştü. (Cemal Kaşıkçı’nın telefonunda ne var ne yok, bağımsız araştırmacılar bakamıyor, çünkü telefon, iddiaya göre, Türkiye’de MİT’in elinde ve teşkilat başkasının incelemesine izin vermiyor, ne bulduğuna dair açıklama da yapmıyor. Bu, teyit edemeyeceğimiz bir iddia.) Snowden’a göre bu yazılımı üreten NSO şirketi “en kötünün en kötüsü”.
MbS ile Kushner’in arka oda diplomasisindeki muhtemel yakınlıklarının yanısıra, yıllardır WhatsApp arkadaşı oluşu, Bezos’un telefonunun bir WhatsApp mesajıyla hack’lendiği gözönüne alınınca renkli bir ayrıntı olarak gözüküyor. birileri İyad el-Bağdadi’ye, “MbS Kusher’in telefonunu da hack’lemiş midir?” diye sordu Twitter’da. Bağdadi şöyle cevap verdi: “MbS birilerinin telefonuna girme kapasitesine sahip olmadan çok önce, Kushner çoktan beridir onun telefonunun içindedir zaten.”
Suudilerin dijital-sanal âlem faaliyetleri
Mayıs ayı içinde, yurtdışındaki Suudi insan hakları aktivisti Yahya Essiri’nin telefonuna dışarıdan casus yazılım yüklendi. Essiri, tıpkı Suudi siyasî muhalif Ömer Abdülaziz gibi, Cemal Kaşıkçı ile sürekli irtibat halindeydi. Abdülaziz’in telefonuna kötücül dijital cinler biraz sonra, Haziran ayında bulaştı. Tıpkı Suudi Arabistan’da faaliyet gösteren bir Uluslararası Af Örgütü yetkilisinin telefonu gibi. Bu Amnesty üyesinin enfeksiyonu WhatsApp mesajından kapan telefonu, içindeki bilgileri, Pegasus’u yapan İsrailli yazılım firması NSO’nun denetimindeki bir internet sayfasına gönderiyordu. Suudi muhalif Ganim el-Doseri’nin telefonu da öyle. Ona virüs bir metin linkinden gelmişti. Doseri’nin ikinci bir telefonu da aynı saldırıya uğradı. Riyad, sanal âlem ağlarında ve telefon şebekelerinde yoğun ve saldırganca faaliyete geçmişti.
Suudiler sanal ve dijital âlemlerde kendilerinden beklenmeyecek incelik ve kıvraklıkta birçok karanlık faaliyet yürütüyor. Meselâ cep telefonu cihazlarının “kişisel” kimlik numarası sayılan IMEI numaralarını izleyerek, ülkeden kaçan kadınları yakalamaya çalışıyorlar. Sputnik’in haberleştirdiği bu olay, kızları yurtdışına kaçan ailelere Suudi polisinin gidip, kızın telefonunun kutusu varsa IMEI numarasına bakıp onu izleyerek kızı bulup geri getirebileceklerini söylemesiyle ortaya çıktı.
Organize trol faaliyetlerine geliyoruz.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2025
30.12.2024
24.12.2024
15.12.2024
1.12.2024
15.11.2024
21.10.2024
7.10.2024
22.09.2024
5.07.2024