Ama işin bu tarafında bir arıza var sürekli olarak... HDP tüm seçim çalışmalarını AK Part'ye karsıtlık üzerine kurmakta... AK Parti ile, bir eşbaşkan koalisyon yapabileceklerini söylerken, öteki eş başkan bunun olmayacağını ifade etmekte... Ayrıca CHP ve MHP ile hiç bir tartışmaya girmezken ve onlarla dirsek temasını sürdürürken sürekli AKP'ye saldırmaktalar... "AKP de onlara saldırıyor" gerekçesi geçerli olamaz, çünkü dedik ya, onlar zaten 400'ü alıp tek başlarına, istedikleri gibi yönetmek istiyorlar ülkeyi...HDP ise ülkenin demokrasiye dönüşümünün uzlaşı partneri olmaya aday bence...
 
Tamam... Anlaşılabilir... Kendi kararlarıdır.... Ama onların barajı açması için oy istedikler seçmen, AK Parti ile bir uzlaşı politikası olmadan demokratik açılımları nasıl ve kiminle gerçekleştirecekleri konusunda bilgi sahibi olma hakkına sahip değil midir... Tek başlarına politika yapma gibi bir rüya görmüyorlarsa, ki bu rüya olarak bile komik olurdu, kimlerle ve hangi tarzda demokratik açılımları yapmayı düşündüklerini açıklamalıdırlar... Ben şahsen bu tavrı açıklanmadığı sürece, barajı aşıp AK Parti'yi demokratik uzlaşmaya zorlama şanslarından dolayı desteklenmesi gerekir dediğim HDP'yi desteklemeyi düşünmüyorum... Bilmek istiyorum, 8 Haziran'da eğer barajı aşarlarsa, ülkenin demokratik gelişimi ve dönüşümü için hangi yolu ve politikaları izleyecekler... Uzlaşma kültürünün olması gerektiğine inanıyorlar mı, yoksa bu rollerini hep tehdit olarak mı kullanacaklar...
 
AK Parti'ye olan "teklik" tehlikesini ifade ederken, bu noktayı atlamak, en azından benim işime gelmiyor...