Vahap COŞKUN
Türkiye kanlı bir girdabın içine girdi tekrar. Ölüm, çatışma, kan ve gözyaşı kapladı her tarafı. Ülkenin dağları ve şehirleri ateş altında yine. Ve herkesin aklında aynı soru: Neden oldu? Barışa az bir mesafe kalmışken savaş neden tutuştu? PKK, neyin peşinde, ne istiyor? Neyi amaçlıyor, hangi hülyaların ardından koşuyor?
Birçok cevap veriliyor bu soruya. Değişen iç ve dış koşullara, yeni müttefiklik ilişkilerine, Suriye ve Irak’taki yeni zemine, IŞİD’in etkisine işaret ediliyor. Çözüm sürecindeki zaaf ve hataların altı çiziliyor. Coğrafyanın genelinde sarsılan dengelerin PKK’yi daha talepkâr ve cüretkâr kıldığından bahsediliyor. Bir fırsat kapısının önüne açıldığını düşünen PKK’nin otoritesini daim kılmak için el yükselttiği belirtiliyor. PKK’nin son seçimlerden ortaya çıkan siyasi tablonun kendi varlığını işlevsizleştireceğinden korktuğuna ve bunun önüne geçmek için en iyi bildiği yola girdiğine dikkat çekiliyor, vs.
Kürtlerin savaşı değil
Yaşananlar tek bir etmenle açıklanmaz elbet. Belirtilenlerin birkaçı veya hepsi doğru olabilir. Belki de bunlardan hiçbir değildir olan bitenin müsebbibi. Akla gelenlerin haricinde başka bir faktördür silahların ölüm kusmasına neden olan. Ancak PKK hangi gerekçeye sarılırsa sarılsın, hangi amacı gözetirse gözetsin bu göz önündeki iki gerçeği değiştirmez:
İlki, bu savaşın mutlak bir netice getirmeyeceğidir. Elbette birtakım etkileri olacaktır: Toplumsal barış iddiası zedelenecek, siyasi istikrar sarsılacak, ekonomi zedelenecektir. Türkiye’nin gücü örselenecek, rakipleri karşısında eli zayıflayacaktır. Fakat bu, PKK’nin gayesine erişeceği anlamına gelmez.
İkincisi, bunun Kürtlerin savaşı olmadığıdır. Kürtlerin durumunu daha iyi çizgiye çeken, onlara herhangi bir fayda sağlayan bir savaş değil bu. Aksine herkese ama en çok da Kürtlere çok büyük bir zarar veriyor, onlara kaybettiriyor, Kürdistanı tahrip ediyor. Kürtler bunun farkında. Kışkırtmalar oluyor, birbiri ardına ayaklanma çağrıları yapılıyor. Ancak Kürtler buna yüz vermiyorlar. İçerden ve dışardan şiddete güzelleme yapanlara, şiddetin potansiyel yaratıcılığından söz edip onlara şiddete başvurmalarını salık verenlere itibar etmiyorlar. Kürtler, geleceklerini savaşta değil barışta görüyorlar.
Kaba ve şoven milliyetçilik
Halktan moral bir destek bulmayan bir savaş uzun süre sürdürülemez. Dolayısıyla siyaseti metaneti kaybetmeden ve siyasete ağırlık verilerek şiddet sarmalından çıkabilir. Lakin asıl büyük tehlike, savaştan ve ölümlerden kaynaklanan öfkenin siyasal bir keskinlik kazanması ve sokakları teslim almasıdır. Ali Bayramoğlu’nun dediği gibi, bu ülke için en fazla endişelenmemizi gereken husus, siyasallaşmış bir öfkenin ürünü olan bir şiddet sokaklara, mahallelere ve devlete yayılması, zihniyetleri kuşatmasıdır.
Maalesef buna dair emareler çoğaldı son iki-üç günde. Türkiye’nin Batısında kaba ve şoven bir milliyetçilik eşliğinde Kürtlere yönelik büyük saldırılar oldu, oluyor. Sokakta Kürtçe konuştu diye insanlar linç edilmeye çalışılıyor. Kürde benzetilen insanlar türlü hakarete maruz bırakılıyorlar. Kürtlerin ev ve işyerleri yakılıyor. Bir parça ekmeğin derdine düşen mevsimlik işçiler zalimce dövülüyor. Kürt mahallerine taşlı-sopalı saldırılar düzenleniyor. Dernekler tahrip ediliyor, otobüslerin yolu kesiliyor. HDP’nin genel merkezi ve parti binalarına giriliyor, yakılıp yıkılıyor, tabelaları sökülüyor. Kürdü, Kürtçeyi, Kürdistanı çağrıştıran her sembolün üzerine büyük bir hınç boca ediliyor.
Cinnet hali
Bir cinnet hali bu. Tecrübeliyiz elbette, biliyoruz, bazı eylemlerde provokatörlerin parmağını teşhis edebiliyoruz. Ancak bu, geniş Kürt kitlelerini hedef tahtasına oturtan saldırıların olduğunu ortadan kaldırmaz, karşı karşıya bulunduğumuz büyük tehlikeyi bertaraf etmez. Görmek gerekir ki, saldırıların sayısı çok, saldırılara katılım fazla. Böyle devam ederse, yani bir taraftan PKK toplumu infiale sürükleyecek eylemlerini sürdürür ve diğer taraftan da Kürtlere yönelik linç girişimlerine hız verilirse, toplumsal yarılma derinleşir. Türk-Kürt ayrımı keskinleşir, bizi bugüne kadar bir arada tutan irade zayıflar, duygusal kopmalar yaşanır, toplumsal çatışma ihtimali büyür.
Esas korkunç ihtimal budur ve hiçbir aktör bunun yaratacağı çöküntünün altından kalkamaz. Derdi barış, kardeşlik ve huzur olanların tepkisi böyle olamaz. Açıkça ortaya koyalım: Bugün “teröre tepki” adı altında Kürde saldıranlar ya iç savaş isteyenler, ya da buna alet olanlardır. Başta –iktidarı ve muhalefetiyle- siyasi sorumluluk makamında oturanlar olmak üzere herkes metanet ve sağduyuyla hareket etmeli ve aklını başına almalı. Yoksa tutuşturulan bu yangını söndürmek için çok geç olabilir.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları



























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.10.2025
8.09.2025
3.09.2025
27.08.2025
23.08.2025
19.08.2025
14.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
22.07.2025