Verda ÖZER
İdlib meselesi uzadıkça uzuyor. Geçtiğimiz hafta Tahran’da yapılan Türkiye-Rusya-İran zirvesini takiben dün de İstanbul’da toplanıldı. Bu sefer Türkiye ve Rusya’nın yanında Fransa ve Almanya vardı. Pazartesi günü ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rus mevkidaşı Putin’le Soçi’de buluşup İdlib’i görüşecek.
Tüm bu olan bitenin arasında bu hafta yine Suriye ile ilgili kritik bir gelişme yaşadık. MİT’in başarılı operasyonuyla 2013 Reyhanlı katliamının zanlısı Yusuf Nazik, Suriye’de yakalanıp Türkiye’ye getirildi. Nazik, 53 kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırıyı Suriye istihbaratı El Muhaberat’ın emriyle yaptığını itiraf etti.
Her ne kadar Suriye meselesi gitgide dallanıp budaklanıyor gibi görünse de aslında resim gitgide netleşiyor.
ABD-Rusya düellosu
İdlib demek, ABD ve Rusya’nın Suriye savaşındaki son raund’u demek.
Şöyle ki: Suriye’de muhalif gruplardan geriye sadece sığındıkları son kale olarak İdlib kaldı. Dolayısıyla, burayı da Esad aldığında, YPG’nin kontrol ettiği kuzeydoğu bölgesi dışında tüm ülkede gücü ele geçirmiş olacak. Bu da Rusya’nın Suriye’deki çıkarlarını, yani Akdeniz’e ulaşımını ve iki askeri üssünü garantilemesi demek. Yani Rusya’nın Ortadoğu’ya geri dönüşü ve Putin’in Suriye savaşının en büyük kazananı olarak ortaya çıkması demek.
***
ABD için de İdlib bu yüzden önemli. Zira burayı da Esad’a aldığında Rusya’nın galibiyetine boyun eğmiş olacak. Ancak buna rağmen her ne kadar söylemde İdlib operasyonuna karşı çıksa da- askeri bir müdahalede bulunmuyor. Kontrol ettiği YPG bölgesi dışında Suriye’yi Esad’a, dolayısıyla Rusya’nın etki alanına teslim etmiş görünüyor. Geçtiğimiz hafta Washington’ın yeni Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’nin “Esad’dan kurtulmak bizim işimiz değil” demesi de bunun kanıtı.
Zaten ABD Suriye’den koparacağını kopardı bile. AA’nın evvelki günkü haberine göre, Suriye petrolünün ana kaynağı olan kuzeydoğu Suriye’de 18 üs inşasını bitirmek üzere. Bu da ABD’nin bu ülkede kalıcı olduğu, YPG ile ilişkisinin devam edeceği anlamına geliyor.
Ankara’nın kaygıları
Gelelim bize. Ankara’nın Suriye ile ilgili iki kaygısı var. 1.si; muhalifler. Yıllardır desteklediği “ılımlı” muhaliflerin Suriye’de kurulacak yeni yönetime dahil edilmesini istiyor. Yusuf Nazik’in itirafından da anlaşılacağı üzere, Esad’a da güvenmiyor. 2. kaygısı ise Suriye sınırı boyunca bir terör koridoru oluşması. Ki bu, Türkiye için bir beka meselesi. Dolayısıyla, en öncelikli, hayati gündem maddesi. Bu mesele de kısa vadede ABD ile doğrudan müzakereyle çözülebilecek gibi görünmüyor.
Dolayısıyla, önümüzdeki dönemde YPG ile mücadele etmenin tek yolu ancak Şam’la masaya oturmak olabilir. İdlib’e yapılacak olası operasyona YPG’nin katılmaması için Ankara’nın Rusya üzerinden Esad’a mesaj gönderdiği ve böylelikle Esad’ın YPG ile görüşmesini kestirmeyi başardığı basına yansımıştı. İşte bu da böyle bir iş birliğinin işlevselliğini ortaya koyuyor.
***
Elbette Esad rejimine güvenmek söz konusu değil. Ama aynı şekilde ABD’ye ya da YPG’nin ülkesinde ofis açmasına izin veren Rusya’ya güvenmek de kolay değil. Aynı Rusya’ya rejimle aramızda iletişim sağlarken ne kadar bel bağlanabileceği de ayrı bir soru işareti... Ama zaten çıkarlar gerektirdiğinde “düşman”la masaya oturmak da siyasetin en olmazsa olmazı. Kaldı ki 2013 Reyhanlı katliamından bu yana köprünün altından çok sular aktı. Bugün hem YPG Suriye’de kıyaslanamaz ölçüde daha güçlü hem de Esad savaştan galip çıktı.
Bu şartlar altında da izlenebilecek en makul yol, bahsi geçen (YPG hariç) tüm aktörlerle diyaloğu sağlamak ve böylelikle hareket alanımızı mümkün mertebe genişletmek gibi görünüyor.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2021
28.11.2019
22.10.2019
20.06.2019
8.06.2019
5.06.2019
1.06.2019
29.05.2019
26.05.2019