Yaşar YAKIŞ
Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki petrol ve doğal gaz kaynaklarındaki payını artırma hedefine bölgedeki tüm hisse sahipleriyle birlikte ABD ve AB de karşı çıkıyor. Bunun tek istisnası, BM destekli Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (GNA) oldu. GNA'nın Türkiye'ye verdiği desteğin nedeni ise, petrol ve doğalgaz değil Türkiye'den askeri destek beklentisinden kaynaklanıyor.
Her şey 2009 yılında İsrail'in Tamar Gaz Sahası’nda 223 milyar metreküplük zengin bir gaz rezervinin bulunmasıyla başladı. Bu, İsrail'i komşu Arap ülkelerine enerji bağımlılığından kurtarabilecek bir keşifti. Keşif, İsrail ile bitişik Münhasır Ekonomik Bölgeleri olan diğer Doğu Akdeniz ülkelerinin de gözünü açtı.
Diğer öncelikler nedeniyle, Türkiye bu alanda herhangi bir inisiyatif alma konusunda ağır davranmıştı. Geçtiğimiz ay, Libya ile iki mutabakat anlaşmasını müzakere ederek gecikmiş bir inisiyatif aldı. Bu iki mutavaatın biri askeri işbirliği içindi, diğeri ise deniz sınırlarının belirlenmesini içeriyordu.
Bu makalede, deniz sınırlarının tanımlanmasına odaklanılacaktır.
Mısır, Yunanistan ve Kıbrıs Rumları 2014 yılında başta petrol ve doğal gaz arama alanlarında olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği yapma konusunda anlaştılar. 2016 yılında İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs Rumları arasında da benzer bir anlaşmaya varıldı.
Türkiye, bölgenin hemen hemen tüm ülkeleriyle olan sorunları nedeniyle her iki işbirliğinden de dışlandı.
Türkiye'nin Libya ile olan anlaşması, Doğu Akdeniz'in kıyı ülkelerinin deniz yetki alanlarının belirlenmesi sürecinin tamamlanmasından sonra geldi. Türkiye, Doğu Akdeniz'in en uzun kıyısına sahip olmasına rağmen, en küçük deniz alanına terk edilmiştir.
Eşitlik ilkesi, Türkiye'ye Doğu Akdeniz'deki kıyı şeridinin uzunluğuna uygun bir denizalanı tahsis edilmesini gerektirmektedir. Türkiye bu tezi 1958'den bu yana düzenlenen tüm BM Deniz Hukuku konferanslarında ısrarlı bir şekilde savundu ve adaların kıta sahanlığına sahip olmaması gerektiği tezini destekledi. Aslında birkaç Deniz Sözleşmesi Yasası, sadece takımada devletlerinin –Filipinler gibi- kıta sahanlığına sahip olabileceğini, ancak bireysel adaların sahip olamayacağını kabul etmiştir.
Türkiye bu yaklaşıma dayanarak, Trablus'ta faaliyet gösteren BM destekli Libya hükümeti- Ulusal Mutabakat Hükümeti ile bir anlaşma imzaladı. Bu anlaşma, Türkiye'nin üç Yunan adasının -Rodos, Karpathos ve Girit- kıta sahanlığına sahip olmadığı tezine dayanıyor. Bu teze göre; bu adaların deniz alanları altı mil genişliğindeki karasularıyla sınırlıdır ve doğusu, Anadolu yarımadasının kıta sahanlığının devamıdır.
Bu üç adanın kıta sahanlıkları hariç tutulduğunda; Türkiye'nin kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgesi, Girit Adası’nın güneyindeki Libya'nın münhasır ekonomik bölgesiyle birleşiyor.
Ancak bu konuyla ilgili hem Türk hem de Yunan taraflarında aşırı denilebilecek yaklaşımlar var. Örneğin, T.C. Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Albay Ümit Yalım, Girit Adası’nın dörtte üçünün Türkiye'ye ait olduğunu ileri sürerek, bu konuyu Türk medyasında ısrarla gündeme getiriyor. Yalım bu iddiasını, 1913 Londra Antlaşması'na dayandırıyor. Londra Anlaşması’na göre Girit'in sadece dörtte birinin Yunanistan'a verildiğini, geri kalan dörtte üçünün ise Bulgaristan, Sırbistan ve Karadağ'a pay edildiğini söylüyor. Bu üç ülkenin daha sonra haklarından feragat ettiğini hatırlatarak, bu durumda onlara verilen payların asıl sahibi olan Osmanlı Devleti’ne geri döndüğünü ve sonrasında devamcısı olan Türkiye’e ait olduğunu savunuyor.
Ancak Türk hükümeti bu tezi dikkate almadı ve Girit'in tamamen Yunanistan'a ait olduğunu varsayarak Libya ile mutabakat zaptını müzakere etti.
Yunan tarafında ise, yetkililer tarafından sunulan haritalar, Türk kıyısındaki küçük Kastellorizo Adası’nın da bir kıta sahanlığına sahip olduğunu gösteriyor. Ada 7.1 kilometrekarelik bir yüzeye sahip. Kıta sahanlığına sahip olmasına izin verilirse, Yunanistan adanın kendisinden 2 bin kat daha büyük bir denizalanı kazanabilecek.
Türkiye-Libya anlaşması, Türk hükümetini Doğu Akdeniz'deki haklarını korumak için harekete geçmeye zorlayanların zihnini temizlemiş olabilir, ancak Türkiye aleyhine hareket eden bu kadar çok aktörün bulunduğu bölgede durum artık daha net değil.
Ankara tüm komşularıyla ilişkilerini ilerletmek için acil bir şekilde en kısa zamanda harekete geçmeli ve tüm tarafların ulusal çıkarlarını mümkün olduğu ölçüde koruyacak bir orta yol bulmalı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları












































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2020
3.04.2020
29.03.2020
6.03.2020
28.02.2020
23.02.2020
16.02.2020
9.02.2020
26.01.2020
13.01.2020