Yasin AKTAY
CİBUTİ. Etiyopya ve Cibuti’ye gelip de İslamiyet’in doğuş yıllarına, Habeşistan hicretinin yaşandığı dönemlere dalıp gitmemek mümkün değil. Habeşistan’a hicret etmiş olan Müslümanlar burada geçici bir süre kalıp buraları terk etmiş değil. Burada ayrı bir Müslüman varlığını da yerleştirmişler. Müslümanların ikinci “iki kıbleli mescidi” Cibuti’de bulunuyor mesela. Medine’deki Müslümanlar gibi Kudüs’e doğru namaz kılan Habeşistan muhacirleri, kıblenin Mekke’ye döndüğünü öğrendiklerinde hemen buradaki mescidin kıblesini değiştirmişler.
Kara derilerinin altında derin bir asalet taşıyan Hz. Bilal’in soydaşları Necaşi örneğinde sergilediği örneği tarih boyunca değişik vesilelerle hep yaşamış. Etiyopya, zaman zaman farklı etnik ve dinsel gerilimlerden muzdarip olmuşsa da genellikle dinsel çoğulluğu bir kültür olarak benimsemiş bir toplum.
İslam’ın ilk dönemlerinde inançlarını yaşayan Müslümanlar, Mekkeli Müşriklerden görmekte oldukları ağır baskılar yüzünden hicret edecek yer aramak durumunda kalıyorlardı. Peygamber efendimiz özellikle zayıf Müslümanlara “Habeşistan’a gidiniz, orada kimseye zulmetmeyen adil bir kral var” diyerek ilk hicretin adresini göstermişti.
Gerçekten de Habeşistan’da çok iyi karşılanmış ve Necaşi’nin adil yönetimi altında güvenlik bulmuşlardı. Ancak peşlerine düşen Mekkeli müşrikler Necaşi’ye gelerek onu kışkırtmaya çalıştılar. “Bunlar ülkemizde bozgunculuk yapan insanlardır” diyerek onları iade etmeye ikna etmeye çalıştılar. Oysa Necaşi müşriklerin tek taraflı suçlamalarına bakmadı, Müslümanları çağırdı ve onlardan işin aslını öğrendi. Soruları olayın bütün boyutlarını ortaya çıkaracak sorulardı. Hz. Cafer’in veciz bir dille ifade ettiği tevhit davasında bir bozgunculuk değil, aksine Hz. İsa’nın da davasını güttüğü insanlara rahmet bir dinin çağrısını gördü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Afrika gezilerinin gündemlerinden biri de paralelciler hakkında şimdiye kadar vermiş olduğu referansı geri almak. Bu, gezinin gündemlerinden sadece biri, yoksa Afrika turu başka gündemlerle de son derece dolu geçiyor. Erdoğan şimdiye kadar “Afrika açılımı” olarak nitelenmiş olan Türkiye’nin Afrika siyasetinin artık “Afrika ile ortaklık” aşamasına gelmiş olduğunu söylüyor ve gerçekten çok çeşitli alanlarda yeni işbirliklerinin adımları atılıyor. Sadece Cibuti ile askeri, güvenlik, enerji, eğitim, ticaret ve sair alanlarda tam 9 anlaşma imzalandı.
Diğer yandan Afrika’da ve bir çok ülkede paralel yapının çokça övündüğü başarılı açılımlarının büyük ölçüde Erdoğan’ın referansı sayesinde mümkün olduğu bu vesileyle hatırlanmış oluyor.
İslam’ın bütün değerlerini, tarihini, sembollerini sömürmekten geri durmuyor paralelciler. Cumhurbaşkanının bu temaslarına atıfla şimdi de güya uyanıklık yapıp kendi durumlarını Mekke’den göç etmek zorunda kalmış muhacirlerle karşılaştırıyorlar. Cumhurbaşkanının Etiyopya başbakanıyla paralel yapıya dair konuşmaları bu hikaye üzerinden işlerine gelecek şekilde yeniden yazmaya kalkışıyorlar.
Peygambere hakaret eden karikatürleri yayınlayanlara, sırf peygamber düşmanlarını daha güçlü gördükleri için, onlara biraz daha “hoşgörü”nebilmek için sahip çıkmakta beis görmeyenler, şu destansı sahneden kendilerine kahraman payesi çıkarıveriyorlar. Kendilerine Habeşistan muhacirlerinin konumunu alelacele yakıştırıyorlar.
Oysa kendine ne kadar yakıştırırsan yakıştır, hiç bir otoriteye boyun eğmeyen o muvahhit sahabenin davasıyla uzaktan yakından bir ilgin yok. Yola siyonizmin “otoritesini” tanıyarak, ona boyun eğerek, ona hoş görünmeyi önemseyerek çıkmışsın. Üstelik memleketinden kaçarak gelmiş değil, bizzat şimdi senden şikayetçi olan ve o büyük saydığın “otoritelerle” sorunu olan Uzun Adamın referansı, desteği ve tavassutuyla gelmişsin.
BİR AN İÇİN ETİYOPYA BAŞBAKANININ NECAŞİ GİBİ SENİ ÇAĞIRIP SORDUĞUNU VARSAYALIM:
“Ne yaptınız memleketinizde ki, bu şekilde eleştiriliyorsunuz?” diye.
“Eğitim faaliyetinde bulunmaktan, insanlara hizmet etmekten başka bir amacımız yoktu” diyebilecek misin? Yoksa “eğitim faaliyetleriyle yetiştirilen, çokça adamla devlet aygıtını ele geçirmeyi denemiş, yargıya, emniyete, orduya ve bütün bürokratik kademelere sokarak insanların özelini genelini dinlemiş, o yüzden eğitim faaliyetlerinin de anlamını yitirdiği” gerçeğini örtbas etmenin telaşını mı yaşayacaksın?
Zaten Etiyopya Başbakanı aynen şunu dedi: “Şimdiye kadar paralel yapının referansı Türkiye hükümeti idi. Hükümet bize bunlarla çalışabileceğimizi söyledi, biz de çalıştık. Şimdi referansımız yine Türkiye hükümetidir. Bunlar hükümete karşı ve Türkiye hükümetine ve kanunlarına karşı gelmişlerse, tabii ki çalışacak değiliz.”
Demek ki Etiyopya’daki veya başka hiç bir yerdeki varlığın kendi ülkendeki baskılardan kaçanlara özgü bir hicret durumu değil. Oradaki gücün ve kerametin de kendinden menkul değil, Türkiye hükümetinin tavassutu ve desteğiyle sağlanmış bir yatırımdan ibarettir. Türkiye hükümeti de bu referans ve tavassutu, verdiğin “hizmet” taahhüdü ve intibaına güvenerek yapmış. Bugün o güveni boşa çıkarmış birisin sen. “Hizmet” belli ki yine var, ama kime olduğu belli değil, hakka, halka ve hakikate olmadığı ise kesin.
Binaenaleyh, boşa uğraşma, bu sahneden sana muhacir rolü çıkmaz, çıksa çıksa yine din, peygamber, ve tarih istismarcılığı çıkar. O tarih sahnesi içinde daha çok hangi role yakıştığını ise söylemeyelim artık.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2020
6.01.2019
16.10.2019
14.10.2019
9.09.2019
8.07.2019
8.07.2019
22.04.2019
1.02.2019
25.02.2019