Yasin AKTAY
Mısır’da darbeye darbe demeyenler, darbeyi halk istiyor diye hoş görmeye çalışanlar, darbe yoluyla büyük kazanımlar elde edeceğini düşünenler, darbeci general Sisi’nin yaptıklarını savunamaz hale gelmeye doğru hızla ilerliyorlar. Başta Mısır tarihinin görmüş olduğu en normal ve adil seçimle halkının yüzde 52’sinin oyuyla seçilmiş olan Mursi’ye muhalefeti yeterince kucaklamıyor, iktidarı tek başına sahipleniyor diye darbeyi bile reva görenler, darbenin sivil göstericilere ateş açarak bir günde binlerce insanı öldürmesini bile hızla içle- rine sindirebildiler. Daha neleri sindirmediler ki? Muhalefeti yeterince dinlemiyor diye kendisine darbeyi müstahak gördükleri Mursi zamanında bir gazeteci bile tutuklanmış veya yargılanmış değildi, oysa daha fazla demokrasi adına desteklenen Sisi gelir gelmez bütün muhalif gazetecileri dışlama, hapse atma veya yurt dışına itme sırasına dizdi. Başta sadece İhvan yanlısı yayınlara yapılan baskılar şimdi darbeyi meşrulaştırmak üzere temerrüt davetine icabet eden muhalefeti de kapsamaya başladı. 6 Nisan hareketinden kifaye hareketine, Temerrüdün neredeyse bütün unsurları başta İhvan’ın üzerine inmiş olan demir yumruğu bütün sertliğiyle kendi kafalarında yemeye başladılar. Mursi’ye karşı Temerrüde teşvik ve ısrarla davet ettiği, davetine de icabet etmiş olanları şimdi tanımazdan geliyor Sisi.
Sisi’yi İhvan’dan ve İslamcı demokrat hareketlerden kurtuluş için bir umut olarak görenler, İhvan’ın alternatifinin giderek bizzat Sisi’nın baskıları sonucu daha da radikalleşen ve şiddete yönelen bir hareket olduğunu hissetmeye başlıyorlar.
Mısır’da darbe ve üstüne bir de katliam yaptıktan sonra muhalefeti bastıracağını ve kısa süre içinde Körfez’den gelecek olan maddi destekle Mısır’da istikrarı sağlayacağını vaat eden Sisi, ülkede bırakın istikrarı, her geçen gün karşısında daha da büyüyen muhalefet ve protesto hareketleriyle karşı karşıya. Ana caddelere girişi büyük baskılar sonucu engellemiş olsa da her gün Mısır’ın bütün mahalle ve sokaklarında gösteriler devam ediyor.
Sisi’nin iktidarı ele geçirmek için hiç bir ilke gözetmeyen, fırsatçı bir savaş ağasından başka bir şey olmadığı her geçen gün daha iyi anlaşılıyor. İktidarda kalabilmek için kendi halkı içinde bitimsiz bir iç savaş çıkarmaktan geri durmayacak biri.
Sisi’ye yatırım yapanlar, yavaş yavaş nasıl bir canavara yol vermiş olduklarını fark ediyorlar. Mısır her geçen gün şiddet sarmalına doğru ilerliyor. Şayet daha hızlı yol almadıysa ve Suriyeleşmediyse bunda Mısır’da meşruiyet çizgisinde ısrar eden İhvan ve diğer İslami çevrelerin büyük payı var. Buna rağmen Sisi, İhvan’la daha iyi mücadele edebilmek için onları şiddet ortamına çekmeye, karşılık vermeye tahrik ediyor.
Bir süre önce yaptığı bir konuşmada kendi kendine “terörist” olarak ilan etmiş olduğu İhvancıları da kast ederek, “halkın teröristlere karşı kendi tedbirini alıp savaşma hakkını” anlayışla karşılayacağını bile söyledi. Bu son derece tehlikeli bir iç savaşa davetten başka bir şekilde anlaşılamaz. Kendi halkına düşman olmayan bir ülkenin liderinden sadır olabilecek bir söz değil bu.
Mısır’da bu sözü duyan herkeste büyük bir endişe doğmuş bulunuyor. Bundan sonra herkes kendi kişisel hesaplarını görmek için bile istediğini öldürüp buna “terörle mücadele” mazereti üretebilir. Böyle bir gelişmenin bütün Mısır’ı ve aslında Mısır’dan öte bütün Körfez ülkelerini de tam bir toplumsal kaosa sürüklemesi beklenebilir.
Karşılaştırıldığında Mursi’ye batılı çevrelerden gelen eleştiriler kadar bile bir eleştirinin Sisi için gelmiyor olması, bir tür suçluluk duygusunun ürünü galiba. Batılı çevreler Sisi’ye ve dört dörtlük darbesine tanımış oldukları pirimden dolayı eninde sonunda özeleştiri vermek zorunda kalacaklar. Çünkü demokrasinin bayraktarlığını kimseye kaptırmamaya çalışan Batılıların fırsat verilmemiş bir Arap Hitler’iyle adlarının birlikte yazılacak olmasının riskini artık fark ediyor olmalılar.
Mısır’daki darbeye açıkça en büyük desteği ve teşviği vermiş olan Suudi Arabistan’da yeni kralla birlikte tam bir sağduyulu bakış geri dönmüş durumda. Suudi Arabistan’ın yeni kralı Salman, göreve geldiği ilk saatten itibaren Mısır’a dair eski siyasetle arasına mesafeler koyduğunu hissettirmeye başladı. Sürecin en önemli sorumlusu olarak görülen Halid el Tuveyciri’yi daha Kral Abdullah defnedilmeden bütün görevlerinden aldı. Bütün işaretler kralın Mısır siyasetinde ciddi bir revizyona gideceğinin işaretlerini veriyordu.
Nihayet dün Salman El-Vatan Gazetesine verdiği demeçte “Suudi Arabistan Mısır’da benim hiç bir zaman razı olmadığım bir rol oynadı. Orada bir çok insana zulmettik, çok sayıda masum insan öldü ve çok kişi de hapsedildi” dedi. Salman konuşmasında “Suudi Arabistan’ın bütün Araplara ve Müslümanlara abilik konumunda kalması” gerektiğini de söylerken, bundan sonra Mısır’da da diğer bahar ülkelerinde de Suudi Arabistan’ın bozulan bu konumunu ve siyasetini düzelteceğini de vaat etmiş.
Arap devrimlerine karşı darbeleri destekleyen bir Suudi Arabistan, gerçekten hem kendine hem de İslam dünyasına çok şey kaybettirmişti. Oysa şimdi ülkesinin de İslam Dünyası'nın da hatta bütün dünyanın da iyiliğini kötülüğünü gören bir bilge yöneticinin farkını büyük bir sevinçle duyuyor, görüyoruz.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları







































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2020
6.01.2019
16.10.2019
14.10.2019
9.09.2019
8.07.2019
8.07.2019
22.04.2019
1.02.2019
25.02.2019